Hugo Boss’ta inovasyon ile gençleşme dönemi

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

1999 yılından bu yana Ege Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösteren Hugo Boss Tekstil Sanayi, özellikle Avrupa pazarına yönelik tüm hazır giyim ürün gruplarında, grubun ana üretim platformu konumunda. Tesis; erkek giyim, kadın giyim, spor giyim, gömlek ve penye gibi farklı ürün gruplarında Hugo Boss Grubu’na destek veriyor.

Geçtiğimiz hafta 4,5 milyon Euro’luk yatırımla, 5 bin m2’lik bir alanda devreye alınan yeni penye fabrikası, Hugo Boss Tekstil Sanayi kampüsü içerisindeki 4. fabrika olma özelliğini taşıyor. Bugün için 500’e yakın çalışanı bulunan penye fabrikasıyla birlikte şirketin toplam çalışan sayısı 4 bin 700’e ulaştı. 2023 yılı sonuna kadar yapılacak ilave kapasite artışlarıyla bu sayının 5 bin 700’e ulaşması planlanıyor. Yeni tesiste bu yıl 1,8 milyon, gelecek yıl ise 2,5 milyon parça üretim yapılacak.

Hugo Boss Grubu CFO’su Yves Mueller de, Türkiye’nin Hugo Boss’un “kalbinde” yer aldığını ifade ediyor.

Kaliteli üretim, iş gücünün dinamik yapısı ve coğrafi yakınlık Türkiye pazarını değerli kılan en önemli faktörler arasında yer alıyor Mueller’in verdiği bilgilere göre ve bugün Avrupa’da satılan takım elbiselerin yüzde 40’ı İzmir’de üretiliyor. Üretimin yanı sıra, Hugo Boss’un dünya genelindeki en büyük 10 tedarikçisinden dördü Türkiye’den.

Açılış sonrası Mueller ile yaptığımız sohbette ise iki temel konu ön plana çıktı: Markanın inovasyon ile gençleşmesi ve sürdürülebilirlik. Mueller’in yorumları şöyle:

Sürdürülebilirlikte sektörünün en iyi ikinci şirketi

“Sürdürülebilir üretim en temel önceliklerimiz arasında. Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde üstü üste beş yıldır küresel hazır giyim sektörünün en iyi ikinci performansını gösteriyoruz. Sürdürülebilir demek, aynı zamanda uzun ömürlü, dayanıklı ürünler demek. Hugo Boss olarak, her zaman yenilikçi, sürdürülebilir ürün çözümlerine odaklanıyoruz. Ürünlerimizin yüzde 60’ı sürdürülebilir malzemelerden elde ediliyor. Özellikle polyester yerine bitkisel liflerden elde edilen iplik kullanıyoruz. Hedefimiz 2025’e kadar tüm ürünlerimizde yüzde yüz sürdürülebilir pamuk kullanmak. Öte yandan; bu yılın başında İzmir’de devreye giren yeni fotovoltaik sistem sayesinde yılda yaklaşık 820 bin kWh elektrik üretiyoruz. Bu yaklaşık 164 dört kişilik hanenin yıllık elektrik tüketimine eşdeğer. 2050 yılına kadar "net sıfır" emisyona ulaşmayı hedefliyoruz. Sadece kendi sorumluluk alanımızda değil, aynı zamanda tüm değer zinciri boyunca enerji tüketimini ve emisyonlarını da azaltmaya devam edeceğiz.”

Tekstil sektörü inovatif ürünlerle dönüşüyor

“Markamızın gençleşmesi için önemli yatırımlar yaptık ve kampanyalar başlattık. Yeni, inovatif ürünlerle özellikle genç nesil tüketiciye ulaşmak istiyoruz. Penye takım elbiseler bunun en somut örneği. İşe giderken bisiklet kullanmayı tercih eden bir nesil geliyor. Formal kıyafet ile rahat kıyafet arasındaki sınırlar ortadan kalkıyor. Hem sağlık, hem de sürdürülebilirlik açısından bu dönüşüm önemli. Tekstil sektörü de bu dönüşüm sürecinde önemli bir role sahip. Bu süreçte dijitalleşme belirleyici bir rol üstleniyor. Türkiye, yetenekli insan kaynağı, endüstriyel bilgi birikimi ve dijital altyapısı ile hem üretim hem de inovasyon sürecinde Hugo Boss’un kalbinde yer alıyor.”

İKİNCİ EL SATIŞ PLATFORMU

Hugo Boss, ‘sürdürülebilirlik çabalarını desteklemek için 2022’nin üçüncü çeyreğinde “ikinci el satış” platformu başlattı. “Hugo Boss Pre-Loved” platformu, döngüsel iş modeli anlayışını destekliyor. Uygulama şu anda Almanya’da hayata geçirilmiş durumda. İkinci el ürünler kalite kontrolünden geçtikten sonra, ‘Hugo Boss Pre-Loved’da satışa sunuluyor. Hugo Boss, aynı zamanda bu yılın sonlarında Almanya’daki bazı mağazalarında ürünlerinin yaşam döngüsünü daha da uzatmak bakım ve onarım hizmet başlattı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar