Karaköy Güllüoğlu’nu tam 50 yıl sonra yeni mağazasına taşıyacak      

Mustafa Kemal ÇOLAK
Mustafa Kemal ÇOLAK Kökler ve Kanatlar

Türkiye’nin tanıtım yüzleri arasına, Karaköy Baklava’nın sahibi Nadir Güllü’yü ilk sıraya koyabilirim. Samimiyeti ve güleryüzü ile apayrı bir tarzı var. İşine gösterdiği özen ve saygı, 6 kuşaktır birbirinden bağımsız baklava üreten Güllü Ailesi’nin onlarca ferdinin, nesiller boyu yoluna devam edebilmelerinin sihirli formülü sanki.               

Baklavanın duayen ismi, bugün artık daha çok markasının temsili tarafında bulunuyor. Elbette, İstanbul Karaköy ile özdeşleşen perakende mağazasına da, üretim tesisine de her gün uğruyor. Soruları yanıtlıyor, çalışanlarla sohbet ediyor, üretimle, satışla ilgili bilgiler alıyor. Ancak tüm bunlar birkaç saatle sınırlı kalan, yılların alışkanlığı. Nadir Güllü, üç çocuğunun da şirkette görev almalarıyla, iş mesaisini önemli ölçüde azaltmış. Bu açıdan, oğlu Murat Güllü ile söyleşimize başlarken, Nadir Güllü'nün Avcılar’da bir dostunun baklava dükkanının açılışına katılmasını, yeni dönem mesaisi olarak yorumluyoruz.             

Karaköy Güllüoğlu’nun icrai işleri birkaç yıldır en küçük çocuğu Murat Güllü’nün sorumluluğunda yürüyor. 32 yaşındaki Güllü, genel müdür sıfatı ile üretimden, satışa, satış sonrasına, ihracata uzanan geniş alanların tümünde önemli bir mesaiye sahip.             

Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler mezunu Güllü. İngiltere’de University of Surrey’de gıda işletmeciliği üzerine yüksek lisans yapmış. Aile işletmeciliği konusunda tezi var. Öğrenci değişim programıyla bulunduğu ABD NJ Atlantic City’de şoförlük, hediyelik eşya satıcılığı, garsonluk yapıyor. Günde üç işte birden çalışıyor.             

Yürümeye başladığı günden bu yana Karaköy’de üretim alanında, mağazada vakit geçirdiğini söylüyor Murat Güllü. Tabak topluyor, hamur açıyor, bulaşık yıkıyor. “Bizde yazılı bir aile anayasası yoktur. İşe dahil olmamızda yazılı olmayan kurallar belirleyicidir. En büyük kuralımız, işi öğrenme şartımızdır” diyor. Pratikten, yıllar içinde, hatta kendiliğinden baklavada uzmanlaştığını söyleyen Murat Güllü, “Bizde çocukların en büyük oyuncağı undur, hamurdur” şeklinde konuşuyor.             

Yurt dışı eğitimlerinin ardından 2012’den itibaren Karaköy Güllüoğlu’nda çalışmaya başladığını dile getiren Güllü, “İlk sorumluluk alanım online satışlardı. Tek mağazasınız. Bu açıdan online satış bizim için adeta bir zorunluluktu. O tarihlerde başlattığımız pek çok yatırım, pandemi döneminde bizim çok öne geçmemize yol açtı” diyor.             

Karaköy Güllüoğlu’nun tek perakende mağazası, 1972’den bu yana İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir binada faaliyet yürütüyor. Dedesi Mustafa Güllü tarafından hizmete açılan dükkan, baba Nadir Güllü tarafından da büyütülmüş. Tam 50 yıldan bu yana Karaköy ile adeta özdeşleşen marka, yakın zamanda yoluna başka bir dükkanda devam edecek. İBB’nin mevcut binayı yıkım kararı almasıyla yer arayışına giren Karaköy Güllüoğlu, Galataport’un hemen başında yeni bir binaya taşınacak. Cenevizliler döneminden kalan dokuya sahip binada yoğun bir inşaat sürüyor.          

Hedef, gelecek Haziran’a kadar açılma olarak konmuş. Karaköy Güllüoğlu yönetimi, binanın mülk sahipleriyle uyum içinde yürüyen bir süreç yönetiyor. 50 yıl aradan sonra yeni yere taşınma projesinde tüm hazırlıklar, Murat Güllü önderliğinde yürüyor.       

Tabi ki, baba Nadir Güllü ile ortak akıl geliştirilerek…  

Murat Güllü’nün ustalık işi

Haziran ayındaki açılışına hazırlanan yeni mağaza, Murat Güllü’nün en üst görevi sayılabilir. Belki tüm iş yaşamı için bu böyle olacak. Çünkü, perakende mağaza Karaköy Güllüoğlu için çok şey ifade ediyor. Her şeyden önce markaya sahip ailenin, iş prensibi olarak bir tane olmak zorunda. Karaköy Güllüoğlu’nun, Karaköy’ü merkezine alması, baklava ile semtin kültürünü özdeşleştirmesi, birden fazla şube ile çalışmama prensibi, mevcut mağazayı çok öne çıkarıyor. En az 50 yıl, belki de daha uzun süre için tasarlanıyor. Kendisi dile getirmiyor ancak ben dikkat çekeyim, markayı bugünlere getiren Nadir Güllü’ye dahi nasip olmamış yeni bir mağaza açmak.               

Bu açıdan A’dan Z’ye her şeyi ile ilgilendiği için, yeni mağazaya yönelik son derece heyecanlı ve istekli gördüm Murat Güllü’yü. “Yeni mağaza ihtiyacı bana 32 yaşında kısmet oldu” diyen Güllü, konseptin self servis olacağını dile getiriyor. Alışveriş için gelenin, ürün seçimini yaparken kendisine tezgahtarın eşlik edeceğini, siparişinin hemen ardından, yanı başındaki kasaya ödemesini yapacağını kaydediyor. Art arda tezgah-kasa, tezgah-kasa sıralamasının olacağı yeni mağaza, bin 700 metrekare alanda hizmet verecek. Yani, mevcut mağazanın 6-7 katı daha büyük olacak. Bahçesi bulunacak, çift karaflı girişleri, deneyim alanı mevcut olacak. Sanat, tasarım, matematik kavramlarının birleştirildiği bir hazırlık yürüyor mağazada. Konuklara sürprizler var. Güllü, bize aktardığı, ancak henüz sizlerle paylaşmamızı istemediği sürprizlerden söz ediyor. 50 yıldır ziyaret edilen mevcut alanın yarattığı kültürden ve sistemden uzaklaşılmaması temel beklenti. Murat Güllü’nün tarifi ile “Duygusal taraf korunacak, arka planda mühendislik devrede olacak”. Aynı markanın devam mağazası olarak, daha modern havanın, yanı sıra özellikle deneyimlemenin ön plana çıkması sağlanacak.        

Projeleri arasında Yapı Kredi Yayınları’nın Galatasaray’daki binası da bulunan Teğet Mimarlık ile birlikte Güllü Ailesi ve özellikle Murat Güllü, titiz bir çalışma yürütüyor. Bager Akbay ile sanatçı dokunuşları yapılıyor. Murat Güllü, “Tek başına şık bir mağaza siparişi vermedik. Eski mağazadan hangi ögeler taşınmalı, onu tartışıyoruz. Müşteri girdiğinde ben yine Karaköy Güllüoğlu içindeyim demesi lazım. Samimiyeti yakalaması lazım” diyor.

Nadir Bey duruşu!

“Nadir Bey’in (babasının) tüm davranışlarını datalaştırıyoruz” diyor Murat Güllü. Yani Nadir Güllü’nün mesaisi planlanıyor. Yeni mağaza için babası ile ilgili bir planın devreye alınmasını zorunlu görüyor. “Nadir Bey, mevcut mağazanın içinde veya önünde, yıllarca bulundu. Herkes, tüm müşteriler onu tanıdı. Ev sahipliğini, samimiyetini, sıcaklığını hissetti. Yani mağaza ile özdeşleşti. Bu performansını, yeni mağazamız için de bekliyoruz” diyen Murat Güllü, “Hatta mevcut mağazamızda günde iki saat duruyor, müşterimizin karşısına çıkıyorsa, bu performansını yeni mağazamızda iki saat değil de daha çok göstermesini rica edeceğiz ondan. Belki tüm gün duracak. Yeni mağazamızın, Karaköy Güllüoğlu’nun ürünü olduğunu hissettirmemizin en iyi yollarından biri Nadir Bey’in duruşudur, samimiyetidir” görüşünü dile getiriyor.

MURAT GÜLLÜ'DEN

Karaköy, baklava için en zorlu yerlerdendir        

Baklavanın iklim şartları ile yakından ilgisi vardır. Karasal iklimde diri kalır baklava, hışırlığı uzun sürelidir. Yazın İstanbul’da ve hele ki Karaköy’de sıcak ve nemden dolayı baklava yapmak dünyanın en zor işidir. Ürün çabuk yumuşar, hışırtı gider. Reçetesini her gün yeniden oluşturmak lazımdır. O günkü hava şartlarına göre reçete değişir. Bazen hamuru 90 kilo değil, 30 kilo yoğurmak gerekir. Tek başına reçete oluşturmak yeterli değil. Günün sıcaklığına, neme, yağın derecesini, şekerin tadını ayarlamak lazım. Yani bana göre 150 detay içinde yalnızca üçünü kaçıran çok iyi baklavacıdır, 10’unu kaçıran iyi baklavacıdır. Yağımızı 3 nesildir aynı yerden alırız. Amacımız, ölçeğin büyümesiyle üretimi iyi planlamaktır. İhracatta önemli bir çalışma içerisindeyiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar