‘Koku’ya 70 milyon dolar yatırdı dünyada ilk 15’i hedefledi

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

2001 yılı şubat ayı, İstanbul Avcılar... Yılın ilk günlerinde İsviçreli bir “koku” şirketinin Türkiye mümesilliğini alarak yeni iş hayatına atılmış olan Murat Öztürk, ofisinin bulunduğu binanın giriş katındaki döviz büfesindeki kur tabelasına takıldı.

Tabelada bir gariplik vardı. İsviçre Frangı neredeyse 2.5 katına çıkmıştı. Yanlış gördüğünü düşündü, tekrar baktı. Rakam doğruydu. Durumu arkadaşlarına sordu, şu yanıtı aldı:

- 19 Şubat 2001 günü MGK toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Bülent Ecevit’e Anayasa kitapçığı fırlattı. Siyasi kriz çıktı. Gecelik faizler 6-7 binlere tırmandı. Kurlar serbest bırakıldı, devalüasyon oldu.

Murat Öztürk, Of’da (Trabzon) doğmuş, çocukluğu Stuttgart (Almanya) yakınlarındaki bir kasabada geçmişti. Almanya’da işletme eğitimini tamamlayıp 2001başında Türkiye’ye dönmüş, 50 bin İsviçre Frangı ile ilk işini kurmuştu.

Şirketin ürünlerini İsviçre Frangı’yla ithal ediyor, Türkiye’de pazarlıyordu. Almanya’da büyüdüğü için devalüasyon, yüksek enflasyon, yüksek faiz nedir bilmiyordu. Türkiye’nin en derin krizlerinden biri onu işini yeni kurmuşken yakalamıştı. Hesap yaptı, tablo kötüydü:

-200 bin İsviçre Frangı bir anda buhar oldu.

Krizden ders çıkardı, işine daha fazla asıldı. 2008 yılında İsviçreli şirketin global cirosunun yüzde 20’sini Türkiye’de yapar noktaya ulaştı. Bu durum Murat Öztürk’e güven ve cesaret verdi, İsviçreli şirkete teklifgötürdü:

- Gelin Türkiye’de birlikte yatırım yapalım. Global satışınızın yüzde 20’sinin gerçekleştiği ülkemizde üretim yapmanız lazım.

Şirket üretimle ilgili bilgi-becerisini Türkiye’ye yansıtmaya yanaşmadı. Öztürk, müsaade istedi:

- Şirketinizin mümesilliğini 2 yıl daha yaparım. Zaten geçen yıl kendime küçük bir iş kurdum. Orada temizlik ürünleri esansı üretmeye başlıyorum.

2010 yılında İsviçreli şirketle vedalaştı. Seluz markasıyla kendi üretimini büyütmeye odaklandı.

Geçenlerde Selimpaşa’ya (Silivri) gittim, Murat Öztürk, Seluz Kimya Kozmetik Pazarlama Direktörü Ahmet Yiğider ve Pazarlama Yöneticisi Pınar Şahin’le şirketin üretim tesislerini gezdim.

Tur sırasında şirketin gıda aroması yatırımının tamamlanmak üzere olduğunu gördüm. Şirketin bugüne kadarki toplam yatırımını merak ettim, Öztürk paylaştı:

-Gıda aroması üretimine 20 milyon dolar yatırdık. Bugüne kadarki toplam yatırımımız 70 milyon doları buluyor.

Şirketin cirosunu sordum, yanıtladı:

-245 milyon lira dolayında ciromuz var. Yüzde 40’ı ihracat gelirinden oluşuyor.

Ardından şu noktanın altını çizdi:

- 2018’de Türkiye’nin esans alanındaki ihracat şampiyonu olduk. 30-35 ülkeye ihracat yapıyoruz.

Sonra koku kimyasalları sektöründe dünyada cirosu 1 milyar dolar ve üzerinde seyreden 5 büyük markanın olduğunu vurgulayıp, hedefini ortaya koydu:

- Bizim hedefimiz 100 milyon doların üzerine çıkıp dünyada ilk 15’e girmek. Bu hedefe 2023’te ulaşacağımıza inanıyorum.

İsviçreli şirketin nazlanması, Türkiye’de Seluz gibi bir “koku kimyasalları” ve “gıda aroması” şirketinin doğup, 13 yılda iddialı noktaya ulaşmasını tetikledi...

13 yıllık başarı grafiği Seluz’un dünyada ilk 15’e girme hedefini de yakalayabileceğini gösteriyor...

Kütüphanede 30 binden fazla farklı ‘koku' var

SELUZ Kimya Kozmetik Pazarlama Direktörü Ahmet Yiğider, fabrikada yapılan işi şu cümleyle özetledi:

- Burada yapılan iş “koku" tasarlamak.

Seluz’un kurucusu ve CEO’su Murat Öztürk de yaptıkları işin püf noktasına işaret etti:

- “Koku karışımı” bu işin sihirli bölümü.

Ahmet Yiğider, fabrikadaki kütüphaneyi gösterdi:

- Burada 30 bini aşkın koku çeşidi yer alıyor.

Sedir Hindistan'dan, limon İtalya'dan geliyor

SELUZ Kimya Kozmetik CEO’su Murat Öztürk’e “koku” üretiminde kullandıkları hammaddeleri nereden aldıklarını sordum, örnekler verdi:

- Dünyanın her yerinden hammadde alıyoruz. Örneğin, sedir Hindistan'dan geliyor. Çamı Sibirya'dan, vanilyayı Madagaskar'dan, limonu İtalya'dan getiriyoruz.

Limonun İtalya’dan getirilmesine takıldım:

- Türkiye’deki limonlar sizin sektöre uygun değil mi?

Yanıtladı:

- Ülkemizde çok iyi limon yetişiyor. Ancak, İtalya'dan aldığımız “koku” açısından daha zengin.

Türkiye’den kullandıkları hammaddeleri sıraladı:

- En iyi gül yağı ülkemizde. İsparta'dan alıyoruz. Ayrıca portakal yağını da ülkemizden kullanıyoruz. Biraz da Florida'dan getiriyoruz. Kiraz çiçeği yağı da Japonya'dan geliyor.

Esans 60, gıda aroması 15 Euro

5 YIL kadar önceydi. Seluz CEO’su Murat Öztürk’e şirketin dış ticaret biriminden bilgi geldi:

- Bir konteynerimiz gümrükte “kırmızı hat”ta girdi. Açıp inceleyecekler.

Öztürk, nedenini sordu, şu gerekçe bildirildi:

- Bu konteynerin belgelerinde içinde 300-400 bin Euro'luk ürün olduğu yazıyor. Konteynere bu değerde ne yüklenmiş olabilir, onu anlamak istiyoruz.

Konteyner açıldı, içinde “esans” olduğu anlaşıldı. Öztürk, 5 yıl önceki bu olayı, üretimlerindeki katma değeri sormam üzerine anlatıp, şu verileri paylaştı:

- Esansın kilosunu 50-60 Euro'ya, gıda aromasını 15 Euro'ya ihraç ediyoruz.

Hammadde maliyetini merak ettim, paylaştı:

- Üretimde hammadde maliyeti yüzde 30-40 dolayında.

Gıda aroması ithalatı 200 milyon dolar

SELUZ CEO’su Murat Öztürk, yeni girdikleri gıda aroması üretimini anlatırken şu verileri paylaştı:

- Gıda aroması pazarı dünyada 14-15 milyar dolara ulaşıyor. Türkiye'de 320 milyon dolarlık bir pazar var. Bunun 200 milyon doları ithalatla karşılanıyor. Bizim üretim ithalatı aşağı çekecek.

“Esans” ithalatını sordum, yanıtladı:

- Esans ithalatı 150 milyon doları buluyor.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar