Küresel ekonomide değişen dengeler

Erhan ASLANOĞLU
Erhan ASLANOĞLU Ekonomi ve Piyasalar

Küresel ekonomik büyüklüklerdeki değişim ekonomik dengeleri de önemli oranda etkilemeye başladı. Geçtiğimiz yıl Ekim ayında Çin Komünist Partisi’nin ulusal kongresinin arkasından gerek başkan Xi gerek parti yönetiminin ana vurgusu Çin için bundan sonra güvenlik ekonomiden daha önemlidir olmuştu. Yavaş yavaş bu kararların etkisini de görmeye başlıyoruz. Çin’in jeopolitik dengeler üzerindeki adımları gittikçe artıyor. Son dönemde uluslararası basında Çin - Tayvan arasındaki gerilim ve bunun ABD-Çin ilişkilerine yansıması gittikçe daha fazla yer bulmaya başladı. Tayvan’ın ABD ile her diplomatik yaklaşımı Çin tarafından askeri güç gösterimleriyle karşılanıyor. Geçtiğimiz hafta Çin’in Tayvan civarındaki askeri varlığı, savaş uçaklarıyla, dronlarla daha da artmaya başladı.  Rusya - Ukrayna meselesi kadar ciddi bir jeopolitik risk artarak varlığını göstermeye başladı.

Çin’in askeri gücünü artırmak amacıyla harcamalarını da arttırdığını görüyoruz. Bu yıl askeri harcamalarının %7.2 büyüme ile 225 milyar $’ı bulması bekleniyor. Bu rakam her ne kadar ABD’nin 800 milyar dolarlık harcamasının yanında görece düşük kalsa da Çin’in amacının 2050 yıllarında ABD’yi geçmek olduğu da sıkça dillendiriliyor. Diğer taraftan, Çin’in İran ve Suudi Arabistan arasındaki diplomatik bağlantıları güçlendirme çalışmalarından, Rusya Ukrayna arasındaki savaşı bitirme ve aracılık etme çalışmalarına kadar gittikçe artan oranda etkinliğini yükseltmeye çalıştığını görüyoruz.

Rusya - Çin ticareti yuan cinsinden

Çin’in bir taraftan jeopolitik dengelerdeki gücünü artırmaya çalışırken, diğer taraftan da küresel ekonomide ağırlığını yükseltme gayretinde olduğunu izliyoruz. İkisi zaten birbiri ile ilintili görünüyor. Bildiğimiz gibi son dönemlerde Rusya ile Çin arasındaki yakınlaşma artmış durumda. Çin ile Rusya arasındaki ticaret artık yuan cinsinden gerçekleşiyor ve Rusya’nın uluslararası döviz rezervlerinin %17’si yuandan oluşuyor. Aynı zamanda, yuan Rusya’da ABD Doları’nın yerini alarak en çok alınıp satılan döviz konumuna gelmiş durumda.

Enerji fiyatları yuan cinsinden olabilir mi ?

Diğer taraftan, petrol ve doğal gaz gibi enerjinin en büyük alıcılarından olan Çin, bu ürünlerin fiyatlarının yuan bazında belirlenmesi için de bastırıyor. Çin ile Suudi Arabistan arasında yapılan görüşmeler Çin’in aldığı petrolün bir kısmını yuan cinsinden ödemesi yönünde ilerliyor. Anlaşmadan sonuç çıkması muhtemeldir çünkü Suudi Arabistan’ın petrol ihracatının %25’i Çin’e gerçekleşiyor. Kısa bir süre önce Fransız Total Energies ile Çin’in yaptığı doğal gaz alımı anlaşması yuan cinsinden gerçekleşti. Arjantin Çin’den yaptığı ithalatını yuan cinsinden yapmaya başladı. Yine bir süre önce, Brezilya, Çin ile yaptığı ticareti yuan cinsinden sürdürmeyi kabul etti. . Sonuç olarak Çin’in sınır ötesi yaptı alım satımların %48’i yuan cinsinden olmuş durumda. 2010 yılında bu oran % 0 idi.

Çin’in küresel ekonomide payı sürekli artıyor.

Özetle Çin’in küresel ekonomide gücünü artırma çabalarının ağırlıklı olarak yuanın sistem içerisinde kullanımını arttırmak yönünde olduğunu da görüyoruz. Bu noktaya ulaşılmasına neden olan önemli değişimler de söz konusu. Örneğin 2020 yılında Çin ve Rusya’nın küresel GSYİH içerisindek ağırlığı yüzde 10 iken şimdi yüzde 23’e gelmiş durumda. Buna karşın, ABD, AB ve Avustralya gibi diğer batılı müttefiklerin toplam küresel gayrisafi yurtiçi hasıla içerisinde ki payı yüzde 58 iken bugün yüzde 40’lara gerilemiş bulunuyor.  Ekonomik güçte ortaya çıkan bu değişim söz konusu ülke ve blokların küresel ekonomideki ağırlığını da etkilemeye başlamış durumda. Önümüzdeki süreçte Rusya - Çin ve belki de bu bloğa dahil olacak diğer ülkelerin küresel ekonomideki toplam ağırlığı batılı ülkeleri geçecek. Bu nedenle, uluslararası kuruluşların yapılanmasından dolar yerine farklı bir rezerv paranın devreye alınmaya istenmesine kadar birçok değişim bizi bekliyor görünüyor.

Digital para savaşları

Çin’in son yıllarda yuanın ağırlığını arttırma konusunda ki çabaları da bununla ilintili denilebilir. Yakın gelecekte yuan mı dolar mı tartışmasını daha çok duymaya aday görünüyoruz. Bununla birlikte, tartışmanın ağırlıklı olarak dijital paralar üzerinden olma ihtimali artmış durumda. Uzun süredir dijital yuanı pilot uygulamalarla devreye sokan Çin’in aynı gayreti Rusya ile ticarette daha sonra RECAP olarak adlandırılan Asya Pasifik’teki bölgesel serbest işbirliği anlaşması bölgesinde uygulama gayreti ihtimali artmış durumda.  Uluslararası para ve ticaret sistemi ile uluslararası kurumların önemli değişimler yaşayacağını tahmin etmek çok güç görünmüyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
TL değerli mi? 28 Şubat 2024