Negatif reel faiz büyük bir hataydı; hatadan dönüş süreci başladı

Servet YILDIRIM
Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Bugün Türkiye ekonomisi, aylarca ısrarla sürdürülen negatif reel faizlerin olumsuz etkilerini yaşamaktadır ve görünen o ki uzun bir süre daha yaşamaya devam edecektir.

Türkiye önemli bir hatadan dönüyor. Geçen hafta Marakeş’teki IMF-Dünya Bankası toplantılarında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, pozitif reel faizin enflasyon beklentilerini dizginlemek için olmazsa olmaz bir konumu olduğunu ve Türkiye'nin pozitif reel faize yaklaştığını söyledi.

Türkiye’de ekonomi yönetimi bir tercih olarak 2021 yılı ortasından itibaren negatif reel faiz uygulamaya başladı. Faizler baskılandı ve parasını Türk lirası mevduatta ya da diğer tasarruf araçlarında tutmakta ısrar edenler ne yazık ki enflasyon karşısında kaybettiler. Tasarrufları negatif reel faiz oranında eridi.

O dönemde uygulamanın yanlışlığı konusunda sıklıkla uyarılar yapılmıştı. Bu kadar uzun süre negatif reel faizde ısrar etmenin TL’yi tercih eden tasarruf sahibini cezalandırmak; öte yandan TL cinsi kredi kullananları ise ödüllendiren bir yaklaşım olduğu yazıldı, çizildi. İsraf ekonomisinden çıkılması için tasarrufların özendirilmesi gerektiği ve bunun yolunun da faizin doğru belirlenmesinden geçtiği anlatıldı. Ama ekonomi yönetiminde bu görüşler karşılık bulamadı.

Reel faizin uzun bir süre negatif olması ekonomideki tasarruf ve harcama tercihlerini değiştirir. Halkın tasarruf alışkanlığında döviz ve altının ağırlıklı yer tutması, gayrimenkul ve otomobil piyasasının cazip hale gelmesi, bazı varlıkların yastık altında tutulması gibi ekonominin potansiyelini aşağı çeken olumsuzlukların arkasındaki ana nedenlerden birisi reel faizlerin negatif olmasıdır. Bugün Türkiye ekonomisi, aylarca ısrarla sürdürülen negatif reel faizlerin olumsuz etkilerini yaşamaktadır ve görünen o ki uzun bir süre daha yaşamaya devam edecektir.

Negatif reel faizle tüketim canlanır; enflasyon daha da artar. Türkiye 2021 yılı ortasından bu yana negatif reel faiz uyguluyor. O gün bugündür de yüksek enflasyonla boğuşuyor. Bu dönemde TL’yi tercih edenler kaybettiler. TL’ye güvenmeyip dövize ya da altına gidenler, bankacılık sistemi aracılığıyla ekonomiye aktarmak yerine eve ve arabaya yatıranlar ise enflasyonun üzerinde kazandılar. Türk Lirası mevduatlarda tutulan para, enflasyonun karşısında eriyince tasarruf sahibi başka alanlara yöneldi. Dövize ya da altına gitti; hisse senedine yatırım yaptı. Bir kısım tasarruf sahibi ise parayı tasarruf etmek yerine harcamaya yöneldi. Araba aldı, beyaz eşyasını yeniledi, gayrimenkule gitti. En tehlikelisi de parasını yastık altına çekip, evinde ya da işyerindeki kasasında tutmaya yöneldi.

Şimdi bu hatadan dönülüyor. Geçen hafta Reuters'te yer alan habere göre, Şimşek pozitif reel faiz eşiğine ulaşmak için yapılması gerekenlerin henüz bitmediğini de söylemiş. Şimşek geçmiş ekonomi politikalarını tersine çevirmenin zaman alacağını da belirtmiş. Görünen o ki, mevcut ekonomi yönetimi de geçmişte yapılan yanlışın farkında ve kendisini geçmiş yönetimden tamamen soyutluyor. Doğru yapıyor. Uygulanan negatif reel faiz politikası nedeniyle kur ve enflasyon öngörülemeyen seviyelere tırmandı; Merkez Bankası’nın para ve kur politikasına ve hükümetin ekonomi politikalarına inanıp TL’de kalan tasarruf sahibi enflasyon karşısında ciddi kayba uğradı. Tasarrufları reel olarak eridi. Faiz neden ve enflasyon ise sonuç oldu, ama burada söz konusu olan yapay olarak baskılanmış negatif reel faizdi.

Politika faizi enflasyonun çok altında kalırsa enflasyon beklentilerini düzeltmenin zor olduğunu bilmeyen kalmadı. Yıpranmış ekonominin dengeye kavuşması için tasarruf sahiplerinin Türk Lirası mevduata çekilmesi gerekir.

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çare “Mali Kural” 16 Mayıs 2024