Tematik fonların altın çağı geride mi kaldı?

Onur DUYGU
Onur DUYGU FONLA YATIRIM

Pandemi sonrası dönemde fon piyasasında yıldızı en çok parlayan ürünlerin başında tematik fonlar geliyordu. ABD teknoloji hisselerindeki ralliyle birlikte teknoloji teması yatırım dünyasında yepyeni bir dönemi başlatırken, portföy yönetim şirketleri de bu ivmeyi yakalamak adına tematik fon sepetlerini genişletti. Yapay zeka, temiz enerji, elektrikli araçlar, sürdürülebilirlik, sağlık, biyoteknoloji ve blok zincir gibi temalar, yatırımcılarla buluştu ve fon pazarının en dikkat çeken başlıkları haline geldi.

Ancak yatırım dünyasında her dönem sonsuza kadar sürmüyor. Son bir yılda tematik fonların cazibesinde belirgin bir zayıflama yaşanıyor. Bunun arkasındaki temel nedenlerden biri kur tarafındaki yatay seyir. Zira bu fonlar yalnızca yabancı hisse senetlerinin yükselişinden değil, aynı zamanda Dolar/TL kurundaki hareketlilikten de pozitif etkileniyordu. Kur stabil kaldığında, yabancı hisse getirileri yatırımcıyı tatmin etmeyince tematik fonlara olan ilgi yerini para piyasası, serbest döviz ve altın fonlarına bıraktı.

 

Tek hisse içeren serbest fonlara ilgi arttı

Bir de hisse senedi fonları yerine son dönemde portföy yönetim şirketlerinin oluşturduğu tek hisse içeren serbest fonlara ilginin arttığını gözlemliyoruz. Bu ayrı bir yazı konusu ama bir parantez açmakta fayda var. Serbest fonlar nitelikli yatırımcıya yönelik sunulan fonlar ve tanım gereği belli sınırlamalara tabi olmamasından ötürü risk içeriyor. Tek hisse içeren ve çeşitlendirmeden uzak serbest fonlar, hisse fiyatında artış-yatırımcı para girişi-hisse fiyatında artış döngüsünü getiriyor ve bu durum para akışı durana kadar devam ediyor. Ancak olumsuz bir durumda kayıp oluşması çok muhtemel. Bu nedenle bu fonlara giriş için tanımlanan nitelikli yatırımcı kriterinde güncelleme gerekli.

Tematik fonlarda azalan yatırımcı ilgisinin en somut göstergesi ise son yayımlanan SPK Bülteni’nde görüldü: İki tematik fonun tasfiyesine onay verildi. Bunlardan biri sağlık, diğeri ise tarım temasındaydı. Her iki sektör, defansif yapılarıyla uzun vadeli yatırımın güvenli limanı olarak görülse de, kısa vadede beklenen getiriyi sağlamadıkları için yatırımcı ilgisini kaybetmiş görünüyor.

Bugün tematik fon kategorisinde 120 civarında fon bulunuyor. Ancak bunların yaklaşık 35’inin 1000 yatırımcının altında kaldığını ve fon büyüklüklerinin de 100 milyon TL’nin altında olduğunu görüyoruz. Hatta bazı fonlarda bu rakam 10 milyon TL’nin dahi altına düşmüş durumda. Bu seviyeler, bırakın fonun performansını artırmayı, sabit masraflarını dahi karşılamada yetersiz kalabilir.

Düşük ilgi gören temaların başında sağlık, emtia, spor endüstrisi, otomotiv ve tarım geliyor. İlginçtir ki, finans, taşımacılık ve sürdürülebilirlik gibi global ölçekte dikkat çeken temalar da ülkemizde yatırımcıların gözünden kaçıyor. Tematik fonların defansif yapıda olması, onları riskli temalara karşı bir dengeleyici unsur haline getirse de, yerli yatırımcının önceliği çoğu zaman kısa vadeli yüksek getiri olunca bu fonlar göz ardı ediliyor.

Oysa uzun vadeli yatırım stratejisinde tematik fonların sunduğu katkı yadsınamaz. Örneğin, teknoloji fonlarıyla birlikte portföye eklenen sağlık veya sürdürülebilirlik fonları, piyasa gerileme dönemlerinde portföyün değerini korumada etkili olabilir. Aynı şekilde, enerji fonlarında Trump sonrası yenilenebilir enerji politikalarına dair oluşan belirsizlik yatırımcı ilgisini törpülemiş olsa da, bu temanın uzun vadeli potansiyeli hâlâ güçlü. Tarım fonlarında ise bence portföy yönetim şirketlerinin farklı bir yaklaşımına ihtiyaç var. Bu noktada ilgiyi artırmak adına yalnızca Borsa İstanbul’daki gıda ve içecek şirketlerine değil, tarım emtialarına da daha fazla yer verilmesi faydalı olacaktır.

Sonuç olarak, tematik fonlar kısa vadeli dalgalanmalara karşı hassas olsalar da, uzun vadeli birikim stratejilerinin vazgeçilmez bir parçası olabilir. Günübirlik getiri peşinde koşarken, uzun vadede dünyanın nasıl değişeceğine dair hikâyelere yatırım yapmayı da unutmamak gerek. Çünkü bu fonlar yalnızca bugüne değil, yarının dünyasına da yatırım yapma fırsatı sunuyor.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar