TÜİK’e göre enflasyonda 100 yılın zor dönemlerinden birindeyiz

Maruf BUZCUGİL
Maruf BUZCUGİL ANKARA NOTLARI

“TÜİK’in ‘100 Yılın Göstergeleri’ başlığıyla yayımladığı 1923’den günümüze temel istatistikler çok değerli bilgiler içeriyor.”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Cumhuriyetimizin 100. yılında 1923’den günümüze temel istatistikleri güncelleyerek “100 Yılın Göstergeleri” başlığıyla yayımladı. Veriler, Türkiye’nin 100 yılda çok değişik alanlarda nereden nereye geldiğini nesnel olarak ortaya koyan önemli bilgiler içeriyor. TÜİK’in “Cumhuriyet Dönemi Türkiye’si için önemli bir başvuru kaynağı” olarak nitelediği yayın sosyal, ekonomik ve kültürel alanları kapsayan çok değerli bilgilerin yer aldığı 22 bölümden oluşuyor.

TÜİK Başkanı Dr. Erhan Çetinkaya yayının önsözünde “bu yayın ile Kurumumuz, ülkemizin 100 yıllık tarihi sürecini sayılarla kayıt altına alarak, geçmişte gözlenen gelişmeleri, bilim ve istatistiğin bakış açısıyla ve tarafsız bir yaklaşım içinde geleceğe aktarmaktadır.” mesajını veriyor.

100 yıllık karşılaştırma yöntemi

Böyle bir çalışmada en çok merak edilen konu elbette; farklı dönemlerde farklı yöntemlerle elde edilmiş 100 yıllık verilerin nasıl karşılaştırılabilir hale getirildiği. TÜİK Başkanı Çetinkaya yayına yazdığı önsözde bu merakı şöyle gideriyor: “Türkiye İstatistik Kurumu, istatistik üretim süreçlerinde meydana gelen değişiklikler karşısında yaşanan zorluklara rağmen, istatistik ve diğer bilim dallarının araçları ile sayısız konuda yaptığı sayım, anket ve araştırmalarla zaman perspektifi içinde tutarlı, kapsamlı, güncel ve karşılaştırılabilir. Serilerle ülkenin istatistik altyapısını oluşturmayı hedefleemiştir. İstatistik üretim süreçlerindeki değişim sebebiyle serilerin devam ettirilemediği dönemlerde ise Kurum, özellikle zaman serisi boyutunda akademik çalışmalar veya araştırmalar yapan kullanıcılar için farklı dönemlere ait istatistiklerin devamlılığını sağlamak adına azami gayret göstermiştir.”

Enflasyon yüzyılın en yüksek dönemlerinden birinde

TÜİK’in basılı olarak ulaştırdığı kurumun internet sitesinden de ulaşılabilen 864 sayfalık yayında ilk baktığımız sorunların anası enfl asyonun tarihsel gelişimi oldu. TÜİK’in yer verdiği tüketici fiyatları ve toptan eşya fiyatlarının 1942’de günümüze seyrini gösteren iki grafikten ürkütücü mesajlar aldık. TÜİK grafiklerine göre enfl asyonda 100 yılın en zorlu dönemlerinden birini yaşıyoruz. TÜİK’in 1942-2022 yılları arasındaki 80 yılda tüketici ve toptan enfl asyonu gösteren grafikler şöyle:

■ ATO MOTORLU KURYELERİN SORUNLARININ DA PEŞİNDE

Dijitalleşmenin hayatımızdaki ağırlığını giderek artırdığı online alışveriş ve yemek sipariş kanalları geliştikçe satın aldığımız ürünleri, siparişleri bizlere ulaştıran motorlu kurye sayısı da artıyor. Çocukluğumuzda saygı göstermemiz öğütlenen postacılar, günümüzde büyük ölçüde gönderilerimizi, ihtiyaçlarımızı, siparişlerimizi bize ulaştıran kuryelere dönüşmüş durumda. Ankara Ticaret Odası (ATO) online platformlar ve motorlu kuryelerin gelecekte daha fazla hayatımızda olacağını düşünerek bu alanda adımlar atmaya hazırlanıyor. ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz, online yemek platformları ile moto-kuryelerinin sorunlarının masaya yatırıldığı toplantıda şu mesajı verdi: “Dijitalleşmeyle gelişen online platformlar ve bunların motorlu kuryeleri gelecek 100 yılımızda hep var olacaklar. Online yemek platformları ve kuryeler ne kadar sorunsuz çalışırsa hizmet kalitesi o kadar artar.” Sektörde faaliyet gösteren moto-kurye sayısının 1,5 milyona ulaştığınnı belirten Yılmaz, bir çatı altında bir araya gelerek sorunlarının çözümü ve mesleki ilerleme için çalışan moto-kuryelerle ilgili çalışmaları duyurdu. ATO moto-kuryeliğin belgeli bir meslek haline gelmesi için ATO İDEA şirketi bünyesinde çalışma yürütecek ve Mesleki Yeterlilik Kurumu ile bu konuyla ilgili iletişime geçecek.

■ Fransa Büyükelçisi Isabelle Dumont’un mesajları

Gazetemize kapsamlı bir mülakat vererek sorularımızı yanıtlayan Fransa Büyükelçisi İsabelle Dumont, Türkiye ve Türk kültürüne yabancı değil. Osmanlı-Türkiye tarihi ve kültürü üzerine derin, seçkin çalışmalar yürütmüş Prof.Paul Dumont’un kızı olan Isabelle Dumont çocukluğunda Türkiye’de bulunmuş. Büyükelçi o günleri “ Türk kokuları, müziği ve mutfağı çocukluğumun bir parçasını oluşturuyor.” sözleriyle anlatıyor. Diplomatik kariyerinde 2010-2012 yılları arasında Ankara’da siyasi müsteşar olarak görev yapmış olan Dumont Türkçe konuşabiliyor ve geliştirmek için çaba harcıyor. İsabell Dumont’un yabancı dili geliştirme tavsiyesi ise televizyonda dizi izlemek. Güney Kıbrıs’ta büyükelçi olarak görev yapan Dumont, her sabah yürüyüş bandında film izleyerek Yunanca öğrendiğini anlatıyor. Dumont, bu aralar Büyükelçilik ekibinden Ayşegül Vural’ın tavsiyesiyle Netfl ix’te yayımlanan “Pera Palas’ta Gece Yarısı” dizisini izlediğini belirtiyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar