TÜRASAŞ kuruldu, üç şirket Ankara’dan yönetilecek

Tülay TAŞKIN
Tülay TAŞKIN ESKİŞEHİR'den

Martta kentin gündemine bomba gibi düşmüştü. Eskişehir’in 126 yıllık sanayi devi Tülomsaş, Sivas’ta 1939 yılında kurulan yük vagonu fabrikası Tüdemsaş ve Sakarya’da 1951 yılında kurulan yolcu vagonu fabrikası Tüvasaş ile birleşerek Türasaş adıyla kurulacak bir şirkete bağlanacak, üretimlerini bu yeni şirket adı altında devam ettirecekti. Doğal olarak Eskişehir’de konuyla ilgili kurum ve kuruluşlardan olumlu-olumsuz açıklamalar yapılmıştı. Ağırlıklı olarak da “olumlu olabilir ama” diye başlanan cümlelerle endişeler dile getirilmişti. Aralık sonunda Çin’de başlayan koronavirüs salgını martta Türkiye’de etkisini göstermeye başlayınca gündem değişmiş, Türasaş tamamen unutulmuştu.

Ulaştırma Bakanlığı’ndan geçtiğimiz hafta yapılan açıklamayla Cumhurbaşkanı kararının 3 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlandığı, merkezi Ankara’da olacak Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii AŞ’nin (TÜRASAŞ) kurularak, Tüvasaş, Tülomsaş ve Tüdemsaş’ın birleştirildiği, bundan böyle Türasaş’ın çatısı altında üretim yapacakları duyuruldu. Açıklamaya göre, Milli Yüksek Hızlı Treni üretecek olan Türasaş’ın hedefinde, bölgenin en önemli üreticisi haline gelmek bulunuyor. Türasaş, Milli YTH yanında yerli sanayinin Ar-Ge, tasarım ve üretim kabiliyetlerinin geliştirilmesi, her türlü raylı sistem araçlarının ve alt bileşenlerinin imalatı, bakım ve onarımının yapılması ile yaptırılması görevlerini de üstlenecek.

Eskişehir’de bir kesim duruma endişeyle yaklaşıyor. Bunlara göre; Tülomsaş kapanacak, YHT’de saf dışı bırakılacak. Bu birleştirme ile üç şirket tek şirket haline getiriliyor, böylece özelleştirmeye zemin hazırlanıyor. Birleşmeyle çalışanların bir kısmı işsiz kalacak, çalışma kapasitesi düşecek. Genel müdürlük vasfını yitiren üç şirket karar almada bürokratik yavaşlık yaşayacak, bir hantallık oluşacak. Fabrikalarda alınan en ufak kararın bile Ankara’dan onaylanması gerekecek. Ufak bir atölyeye dönüşecek olan Tülomsaş, bünyesinde üretilen ve bir süre sonra bir kenara itilen Devrim otomobiliyle aynı kaderi yaşayacak. Hatta Eskişehir, “Demir yolcu kenti” sıfatını kaybedecek.

Diğer taraftan, birleşmeyle büyük ölçekli bir yapı oluşacağı ve dünya ile rekabet edilebilir bir hale geleceğini düşünenler de mevcut. Bunlara göre; Fabrikalar kapanmayacak, bilakis her üçünde de istihdam ve nitelikli personel sayısı artacak, teknoloji altyapıları gelişecek. Bu birleşme ile raylı sistem şirketleri tek bir çatı altında birleştirilip, üretime devam edecek. Ar-Ge ekibinin güçlenmesi, yatırımın artırılması, bütçenin doğru kullanılması dolayısıyla üç fabrika arasındaki koordinasyon daha kolay sağlanacak, güçleri birleştirilerek daha planlı üretim yapılacak.

Türasaş, söylendiği gibi geliştirilerek dünyada rekabet eder hale getirilip Milli Yüksek Hızlı Treni başarıyla üretecek mi, yoksa üç şirket tek çatı altında birleştirildikten sonra özelleştirilecek mi bunu zaman gösterecek. Ama 126 yıldır Eskişehir’in bir değeri olan Tülomsaş’ın artık kendi kanatlarıyla uçamayacağı, kendi kararlarını alamayacağı, vergisini Eskişehir’e ödeyemeyeceği, uzak bir merkezden yönetileceği de ortada. Bunun da ne kadar sağlıklı olacağı tartışılır.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Küçük esnaf çok zorda 28 Temmuz 2020