Türkiye için stratejik bir ürün: Ceviz fidanı

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

 

Prof. Dr. Metehan Yılgör

TOBB Balıkesir İl Akademik Danışmanı 

Tarımsal anlamda, Ege bölgesi ülkemizde zeytin üretiminin %48’ini, incir üretiminin %82’sini, üzüm üretiminin %40’ını, pamuk üretiminin de %42’sini gerçekleştirmektedir. Bunun yanında ayçiçeği, pirinç, haşhaş, baklagiller ile çeşitli turunçgiller üretilmektedir. Küresel ısınma bu hızla devam ederken önümüzdeki yüzyılın tarım yüzyılı olacağını söylemek hiç de abartı olmaz. Ülkemiz bu kadar verimli topraklara sahipken tarıma daha çok önem vermek ve eldeki imkânları en iyi şekilde kullanmak zorundayız.

Bu yazımda ülkemizdeki bir soruna değinmek ve bu soruna bir çözüm önerisi sunmak istiyorum. Ülkemizde her sene hatırı sayılır miktarda ceviz ekilmesine rağmen yurt dışından ceviz ithal etmekteyiz. Öte yandan, sadece Bandırma’dan her yıl 3-4 milyon adet ceviz fidanı 30-35 ülkeye ihraç edilmektedir. Bu 3-4 milyon adet ceviz fidanı ihracatını daha da artırmak mümkün müdür? 1983 yılında dönemin Yalova Araştırma Müdürü (Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü) Gültekin Çelebioğlu, Türkiye genelinde toprak ve iklim yapısı üzerine yaptığı araştırmaların ardından Bandırma bölgesinin ve özellikle Yenice Mahallesi’nin ceviz fidanı ekimi hususunda en uygun fiziki yapıya sahip olduğunu belirlemiştir. Nitekim, Gültekin Çelebioğlu mahallede ikamet eden hanelerle görüşerek ceviz fidanı ekiminin uygunluğu konusunda Bandırma’yı ve köylüleri bilgilendirmiştir. Bu sayede Bandırma’da ve Bandırma’nın bazı köylerinde ceviz fidancılığı üretimine başlanmıştır. Bandırma’da ve Bandırma’nın köylerinde ceviz fidanı üretimi yapan yaklaşık 80 firma bulunmakta olup bu firmalar senede 10 milyon civarında ceviz fidanı üretmektedirler. Son yıllarda yurt içi pazarlar dışında yurt dışı pazarlarda da boy göstermeye başlayan ceviz fidanı üretimi ve pazarlaması ülke ekonomisine azımsanmayacak katkılar sağlamaya başlamıştır. Üretilen fidanlar yurt dışında yaklaşık 35 ülkeye ihraç edilmektedir. Ülkemizin diğer bölgelerinde ceviz bitkisinde aşı tutturma oranı normal şartlarda düşük olmasına rağmen Bandırma’nın ve Yenice mahallemizin iklim ve toprak şartları aşı tutturma başarı oranını yakalamaya elverişlidir. Ülkemiz ceviz fidanı üretiminin %90’ını sağlayan Bandırma bölgesinin coğrafi konumunun sağladığı doğal üretim ortamını başka bir yerde bulmak kolay değildir. Bandırma’nın coğrafi konumunun sağladığı bu doğal ceviz üretim habitatı Türkiye için bulunmaz bir fırsattır.

Öte yandan, Türkiye’deki çeşitli tarım ürünleri üzerine kurulan araştırma enstitüleri incelendiğinde, Mısır Araştırma Enstitüsü (Sakarya, 1926), Bağcılık Araştırma Enstitüsü (Tekirdağ, 1930), Fındık Araştırma Enstitüsü (Giresun, 1936), Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsü (Gaziantep, 1937), Kayısı Araştırma Enstitüsü (Malatya, 1937), Patates Araştırma Enstitüsü (Niğde, 1938), İncir Araştırma Enstitüsü (Aydın, 1938) gibi pek çok farklı tarım ürününe ilişkin araştırma enstitüleri bulunmasına karşın Türkiye’de herhangi bir Ceviz Araştırma Enstitüsü’ne rastlanmamıştır.

Bandırma bölgesinde gerçekleştirilen ceviz üretimi ile bilgiler ve ceviz araştırma enstitüsü eksikliği durumu bir arada değerlendirildiğinde, Bandırma’da bir Ceviz Araştırma Enstitüsü’nün kurulmasının uygun olduğu görülmektedir. Bandırma’da kurulacak Ceviz Araştırma Enstitüsü’nün hem bölge halkı istihdamına fayda sağlayacağı hem de bu enstitünün ihracat konusunda ülkemize önemli bir katma değer kazandıracağı düşünülmektedir. Bandırma’da kurulacak Ceviz Araştırma Enstitüsü’nün mikro ve makro ölçekte Türkiye’nin yararına olacağı belirlendiğinden bu enstitüde yapılacak son teknoloji ceviz Ar-Ge çalışmalarının ve ceviz için doku kültür çalışmalarının ülkemizin köy nüfusuna, azalan istihdama ve ihracat payına katkı sağlayacağı öngörülmektedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar