Vakit daralıyor, 2024 planlamaları için son düzlükteyiz

Murat ÖZSOY
Murat ÖZSOY Püf Noktası

Yılın son ayına girdik. Öngörülebilirliğin azaldığı ve belirsizlik ortamının küresel çapta hakim olduğu dönemleri artık kısmen de olsa geride bırakmış olmak ümitleri ile yeni bir yıla girmek üzereyiz. Yıllık bütçeleri önemseyen ve kendilerine alternatif senaryolardan oluşan yol haritaları hazırlamayı tercih eden firmalar, aslında 2024 yılını bundan birkaç ay önce planlamaya başlamışlardı. Henüz yıl kapanışı olmadığından bu firmalar gündemdeki gelişmeler çerçevesinde 2024 bütçelerinde çeşitli revizyonlar yaparak durumu daha da belirgin hale getirmeye çalışıyorlar. Tam da bu zamanlamaya uygun olacağını düşünerek, özellikle KOBİ’lere yönelik püf noktalarının yenilerini vermek isabetli olacak.

Bahsettiğim bu bütçe planlama çalışmalarına henüz başlamamış olanlarınız varsa Ekonomim.com sayfasında daha önceden yayınlanmış olan yazılarıma hızlı şekilde göz atmalarını tavsiye ediyorum nitekim pek de fazla zaman kalmadı.

Merkez Bankası’nın 23 Kasım tarihli son PPK toplantısından sonra yayınlanan basın duyurusunun hemen ardından dakikalar sonra birtakım ilave duyuruların geldiğine şahit olduk. Piyasa, Merkez Bankası faiz kararının ağırlıklı beklenti olan 250bps üzerinde açıklanmasını sürpriz olarak nitelerken, bence asıl sürpriz PPK kararından sonra seri olarak yayınlanan bu duyuruların içerikleri oldu.

Politika faiz artışlarının reel sektördeki firmaların finansman maliyetlerini daha da artırması gibi sonuçlar doğurmuş olmasını para politikası otoritesinin görmüş olmasını ve 500 baz puan (bps) artışın yeniden ilave finansman maliyetler yaratmaması için bir nevi sigorta niteliğinde yapmış olduğu bu duyuruları oldukça olumlu adımlar olarak nitelendiriyorum. Aralık ayında üye işyeri azami komisyon oranlarında değişiklik yapılmayacak olması, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinde toplam faiz maliyetine üst sınır getirilmesi, kapsamı belirlenen yatırım projelerine aracı bankalar kanalıyla yatırım taahhütlü avans kredileri tahsis edilecek olması gibi adımlar para politikası otoritesinin politika faiz adımlarındaki kararlı tutumu karşısında reel sektöre karşı tamamen duyarsız olmadığını gösteren adımlar. Para politikası otoritesinin reel sektöre kulak vermiş olması da bu açıdan oldukça kıymetli. Yeterli ya da yetersizliği konusunda elbette görüşler farklı olacaktır ancak niyet oldukça önemli.

Gözetilmesi gereken ve risk teşkil eden durumlar neler?

Merkez Bankası açıkça ifade etti ki, sıkılaşma adımları henüz tamamlanmadı. Miktarsal sıkılaşma kararları alınmaya devam edilecek. Ancak hız yavaşlayacak ve kısa bir zaman diliminde de sıkılaşma tamamlanacak.

Buradan verilmek istenen mesaj da aralık ayında hatta belki yeni yılın ilk çeyrek döneminde de (kısa bir zaman dilimi nedir onu bilmiyoruz) faiz artışları azalarak devam edecek.

Finansal maliyet artırıcı unsurlar için aralık ayında sabit tutulma ve üst sınır getirilme kararları büyük ihtimalle ocak ayı için geçerli olmayacak görülüyor. Bu durum gerçekleşirse de politika faizinin aralık ayındaki muhtemel 250 bps artışı ile yeni yılda ocak ayında firmaların üzerindeki finansal yükler birikimli olarak artabilir.

Ayrıca TCMB Başkanı Sayın Hafize Gaye Erkan’ın konuşma ve sunumlarında sıklıkla bahsettiği gibi dezenflasyon sürecinin başlamasındaki hedef de yeni yılın mayıs ayından sonraki dönemi.

Gözetilmesi gereken durum Aralık ayında bir nefes alma imkanı tanınmış olması ancak riskler de yeni yılın ilk çeyreklik döneminde yüksek finansman maliyetlerinin yeniden devrede olması durumu. Üstelik talebi kısma yönündeki adımlar da devam ederken.

Risklerden kaçınmanın püf noktasına gelince…

- 2024 yılının ilk çeyreği için bütçelenen siparişlerin gerektirdiği hammadde alımları, ticarete konu mal alımları veya işletme nakit döngüsü gibi ihtiyaçlara yönelik gereken finansman temini için adımlar Aralık ayında atılmalı.

- Mevsimsellik özelliği gereği Aralık ayını çok yoğun geçiren sektörlerde iştigal eden firmalar, özel kampanya fiyatlamaları yaparken inebilecekleri asgari kar oranlarını hesaplamalı. Bu sınıra ne kadar çok yaklaşırlarsa kampanya fiyatlamalarını o kadar cazip hale getirebilirler.

- Alacak tahsilatlarına ağırlık vermeli ve bu konuda müşteri segmentasyonu yaparak alacaklarının belirli bir yüzdesini Aralık ayında tahsil edebilecekleri vade seçenekleri sunmalılar.

- Fonlama imkanlarının nerdeyse günlük değişmesinden ötürü bazı Bankalardaki kredi kullandırım fiyatlamaları, günlük bazda pazardaki rekabet ortalamasının altında olabilmektedir. Bu konuda sürekli olarak bankalar ile iletişim halinde olmalılar ve çıkan kısa süreli fırsatları iyi değerlendirmeliler.

Durumun özetine gelince…

Aralık ayında KOBİ’ler sadece satış ve pazarlama faaliyetlerine odaklanırlarsa, finansal yönetim tarafını göz ardı edebilirler. Geçtiğimiz yıllarda belki bu durum çok öne çıkmıyordu ancak bu yıl farklı. 2023 yılı kapanışında finansal yönetimde de işi sıkı tutan firmalar, 2024 yılının hemen başlarında rekabet gücünü ele geçirmek konusunda önemli avantajlar sağlayacaklar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar