'Güvenli yapı stoku bağımsız bir denetimle mümkündür'

Denetimsiz eski yapı stokunun ivedilikle dönüştürülmesi gerektiğini belirten Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkanı Yasin Uğur Arıkan, güvenli yapı stokuna kavuşmanın yalnızca bağımsız bir denetimle mümkün olduğunu vurguladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
'Güvenli yapı stoku bağımsız bir denetimle mümkündür'

ABDULLAH SÖNMEZ / ESKİŞEHİR

Ülkemizi yasa boğan ve büyük bir yıkımın yaşandığı 6 Şubat depremlerinin birinci yıldönümünde Ekonomi Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Genel Başkanı Yasin Uğur Arıkan, yıkımların çok büyük bir kısmının denetimsiz eski yapı stoku ve zemin kaynaklı olduğunu söyledi. Bu yapıların hızlı bir şekilde dönüştürülmesinin, imara açık veya açılacak alanların zemin çalışmalarının en yüksek hassasiyetle yapılmasının büyük bir gereklilik olduğunu vurgulayan Arıkan, bağımsız denetim uygulamalarının güvenli yapı stoku oluşturulmasında kritik öneme sahip olduğunun altını çizdi.

Yaşanan yıkıcı depremlerin ardından bilirkişi raporlarının ağırlıklı olarak bir noktadan çıkmasının raporlarda sistematik hataların oluşmasına neden olduğunu aktaran Arıkan, “Yıkılmış veya ağır hasarlı bir yapıda delil toplama noktasında büyük sıkıntılar yaşandı. Bu konuda ihtisas mahkemelerinin olmayışı süreci çok olumsuz etkiledi. Kanaatimce bunu bir fırsata çevirerek ihtisas mahkemelerinin kurulması imar hem de adalet yönünden büyük bir kazanç olacaktır” diye konuştu. Yaşanan acı tablonun ardından ders çıkarmak adına atılabilecek en önemli adımların kentsel dönüşüm ve yerinde dönüşüm projeleri olduğunu vurgulayan Arıkan, “Bununla ilgili devlet üzerine düşeni yaparak gerekli hibe ve kredileri sağladı. Gerekli mevzuatsal düzenlemeleri yaptı. Fakat iki seçim süreci ve ekonomik darboğaz planlanan sürecin istenilen hızda ilerlemesine engel olmaktadır” dedi.

“Deprem yönetmelikleri çok acil güncellenmeli”

2019 yılında yürürlüğe giren son deprem mevzuatının detaylı ve güvenli bir mevzuat olmasına rağmen yüzyılın felaketi diye adlandırılan 6 şubat depremlerinde ivme değerleri yönünden istenilen performansı sağlayamadığına dikkat çeken Yasin Uğur Arıkan, yapıların yönetmeliğin öngördüğünün 2 katı deprem yüküne maruz kaldığını belirterek mevzuat çalışmaların akademik çevrelerin de katkıları ile ivedi olarak güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Yasin Uğur Arıkan, sözlerine şöyle devam etti: “Deprem yönetmelikleri hazırlanırken benzer bir depremin tekrar yaşanması ihtimali göz önünde bulundurularak frekansı ve şiddeti dikkate alınmalı. Eğer yönetmelikler bu kriterleri sağlamıyorsa, yıkılan binalarla ilgili proje mühendisleri, yapı denetim firmaları ve şantiye şeflerini sorgulamak kadar yönetmelikleri de ciddi anlamda sorgulamamız gerekiyor. Bu yüzden yönetmelikler daha kapsamlı olacak şekilde çok acil güncellenmeli.”

Mevzuat konusunda üniversitelere de önemli rol düştüğünü dile getiren Arıkan, deprem yönetmeliği ile ilgili konularda deneysel ve teorik çalışmaların bir an önce hayata geçmesinin önemine dikkat çekti. Depremden sonra yaşanan gelişmelerin yapı denetim firmalarının yaşadığı sorunları ve bu sorunların çözümü için atılması gereken adımları ortaya koyduğunu aktaran Arıkan, “Kasım ayının sonu itibarıyla aradan geçen 9 aylık süreçte sadece bir üniversite tarafından 4 bin adet bilirkişi raporu hazırlandı. Bu raporların her biri ortalama 50 sayfa uzunluğunda. Bu durumda, 7 kişilik bir heyetin her gün ortalama 35 adet dosya hazırlaması gerekiyor. Bu kadar dosyayı okumak bile mümkün değil. Bu nedenle, bilirkişi raporlarının güvenilirliği ve hassasiyeti konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Türkiye'de 124 üniversitede inşaat mühendisliği bölümü bulunuyor. Bu bölümlerde çok değerli hocalar görev yaparken, bilirkişi olarak sadece bir üniversitenin atanması, kafalarda soru işaretleri oluşturuyor” dedi.

“Depremlere karşı en büyük silahımız yapı denetim sistemi”

Belediye meclislerince hiçbir teknik alt yapısı olmadan kat artırımlarına gidilmemesi gerektiğini de açıklayan Arıkan, “Yeni yerleşime açılacak alanların seçiminde zemin ve jeolojik tetkiklerin ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Bu işlerin siyasi ve rant kaygısı olan belediyelere bırakılamayacak kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oldu” ifadelerini kullandı. Yapı denetim aslında bir kamu hizmeti olduğunu belirten Yasin Uğur Arıkan, “Denetimsizliğin bedelinin çok ağır olduğunu, çok büyük can ve mal kayıplarına, bireysel ve toplumsal travmalara sebep olduğunu birinci elden biliyoruz. Bu bağlamda depremlere karşı en büyük silahımız yapı denetim sistemidir. Yapı denetim sistemi, başta insan hayatını, sonrasında ülke ekonomisini korumak gibi kutsal bir görevi yerine getirmektedir” açıklamasında bulundu.