Muğla Knidos’un mirasına sahip çıktı

Muğla’da, 4 kamu hastanesi, 8 özel hastane, 16 ağız ve diş sağlığı polikliniği, 3 özel ağız ve diş sağlığı merkezi, 1 kamu ağız ve diş sağlığı merkezi, 9 muayenehane, 1 tıp merkezi ve 4 aracı kuruluş olmak üzere 46 adet sağlık turizmi yetki belgesine sahip kurum ve kuruluş bulunuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Muğla Knidos’un mirasına sahip çıktı

Duygu GÖKSU

İZMİR - Muğla’da, sağlık konusunda aldığı hizmetlerden tatmin olmuş, yeniden hizmet satın alacak olan bir sağlık turisti kitlesi bulunuyor. Geleneksel turizm gelirleriyle karşılaştırıldığında, sağlık turizminde kişi başı yapılan harcamaların 2019’da 5 bin doları aştığı tespit edildi. 2022’nin ilk 10 ayında ise yetki belgeli sağlık tesislerinden, yaklaşık 6 bin 500 sağlık turistinin sağlık hizmeti satın aldığı görülüyor. Muğla Valisi Orhan Tavlı, NB Ekonomi Ege için ilin sağlık turizmindeki gelişmeleri değerlendirdi.

Muğla Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu’ndan Dr. Ahmet Esen ve Dr. Çiğdem Demirci’nin verdiği bilgilere göre; Muğla’da 400’e yakın sağlık tesisi bulunuyor ve yetki belgeli sağlık tesisleri ve seyahat acentalarının sayısı da gün geçtikçe artıyor. Sağlık turizminin medikal turizm dışında diğer türleri olan termal turizm ve güzellik turizmi, yaşlı ve engelli turizmindeki gelirler ise istatistiklere dahil değil. Dolayısıyla Muğla’da sağlık turizminin diğer türlerine hizmet eden kuruluş ve hizmetlerden elde edilen gelirin bilinenden çok daha fazla olduğu görülüyor.

Muğla antik dönemlerden beri önemli bir tıp merkezi konumunda bulunuyor. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ertekin M. Doksanaltı’nın sunduğu bilgilere göre, Datça’ya bağlı Yazı köyü sınırları içerisinde yer alan Knidos antik kenti bu merkezlerden biri. Knidos tıbbının, soyu sağlık tanrısı Asklepios’a dayanan ve Asklepiad olarak anılan antik dönemin rahip hekimleri tarafından kurulduğu söyleniyor. Asklepeios’un oğlu Podaleiros’un soyundan gelenler belli bir zaman sonra Knidos, Kos ve Rodos olmak üzere bu kentlere dağılarak tıp sanatını devam ettirmişler.

Knidoslu hekim Euryphon tarafından kurulan Knidos bilimsel tıp merkezi, ekolünün ilki olma özelliği taşıyor. Knidos ekolü klasik ve Helenistik dönemlerde etkisini fazlasıyla hissettirmiş ve öne çıkmış. Özellikle bu dönemlerde hem Knidos’un yerlisi hem de başka kentlerden tıp öğrencilerini kendine çekerek, antik dönemin ünlü hekimlerinin de yetişmesine katkı sağlamış. Bayır köyünde yapılan kazının başkanlığını yürüten Prof. Dr. Adnan Diler’in verdiği bilgilere göre, Marmaris’in bir dağ köyü olan Bayır, Syrna antik kenti Helenistik dönemde Sağlık Tanrısı Asklepios adına tapınağıyla ünlenmiş. Sağlık ile ilgili başka bir antik yerleşim hali hazırda kazı başkanlığı Doç.Dr. Salih Kaymakçı tarafından yürütülen Marmaris’teki kazı alanı Hemithea kutsal alanı, Pazarlık mevkii, Hisarlık Köyü yakınlarında Eren Dağı üzerinde yürütülüyor. Bu tapınak sağlık yarı tanrıçası olan Hemitea adına yapılmış. O dönemde sağlık ve şifa adına gelişerek ünlenmiş.

Vali Tavlı: “Muğla bir sağlık turizmi destinasyonu”

Günümüzde Muğla’nın neredeyse tüm özel hastaneleri ve kamu hastanelerinin yaklaşık üçte birinin sağlık turizmi yetki belgesine sahip olduğunu belirten Vali Orhan Tavlı, “Hastanelerimizde ağız ve diş sağlığı, plastik cerrahi, ortopedi ve travmatoloji, kozmetik ve medikal estetik, saç ekimi, kardiyovasküler cerrahi, diyaliz, göz, KBB, genel cerrahi, geleneksel tamamlayıcı tıp; muayenehanelerde ve polikiniklerde özellikle ağız ve diş sağlığı, plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi, KBB, kadın hastalıkları ve doğum branşları ön plana çıkıyor. Muğla hem deniz kenarında hem de zengin ve kaliteli termal kaynak olanaklarını barındırması ile fark yaratan bir destinasyon. Termal hizmet sunan konaklama tesislerinin sayısı gün geçtikçe artıyor. Sağlıklı yaşam, detox, güzellik hizmetleri veren birçok konaklama ve çeşitli işletmelerimiz bulunuyor. Dünyada ve özellikle gelişmiş ülkelerde artan yaşlılık oranına bağlı olarak 3’üncü yaş grubu turistler ile emeklilerin yaşamlarının geri kalanını sağlıklı ve mutlu geçirecekleri, deniz, kum, güneşin yanı sıra yüksek sezon dışında özellikle düşük sezon dediğimiz sonbahar, kış ve ilkbahar sezonunda çok uygun doğal, iklim, termal, kültür, spor, ekoturizmi inanç turizmi gibi birçok alternatif turizmin hayat bulduğu bir sağlık turizmi destinasyonu. Muğla’da dünya ölçeğinde endemik flora ve fauna zenginliğimiz dolayısıyla tıbbi aromatik bitki çeşitliliği, ilimizin yüzde 68’i orman alanı olan eşsiz doğal yapısı, coğrafyası ve iklim yapısı gereği eko turizm, spor turizmi, kuş gözlemciliği gibi bir çok niş alanda alternatif turizm olanakları da tedavi, sağlıklı yaşam ve güzellik için gelen sağlık turistlerinin eş zamanlı olarak deneyimleyeceği olanaklar mevcut” değerlendirmelerinde bulundu.

“Kümelenme örgütlenmesi modeli üzerinde çalışıyoruz”

Son 1,5 yılda Muğla Valiliği olarak, öncelikle ilin üst düzey yöneticileri ve daha sonra sektörle istişare toplantıları gerçekleştirdiklerini söyleyen Tavlı, “Valiliğimiz Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Bürosu koordinatörlüğündeki  bu toplantılar sonrasında yapılan araştırmalar ve çalışmalar neticesinde iş planları oluşturuldu. İlk olarak Muğla’nın bir sağlık turizmi envanteri çıkarıldı. İlgili akademik çalışmalar toplandı ve arşivlendi. Akredite kurum ve kuruluş sayısı arttırıldı. Üniversite bünyesinde sağlık turizmi işletmeciliği ABD yüksek lisans programı açıldı. Yetki belgeli sağlık tesisleri ile birlikte bir uluslararası sağlık turizmi fuarına katılım sağlandı. Muğla Sağlık Turizmi Tek Durak Hizmet Merkezi Kümelenme projesi taslağı hazırlandı. Bu taslak önce anahtar paydaşların daha sonra bir sektör buluşması düzenlenerek tüm sektör paydaşlarının onayına sunularak onaylandı. Daha sonra kümelenme çağrısına çıkıldı. Hali hazırda 70’in üzerinde katılım talebi alındı. Şu an kümelenme örgütlenmesi modeli üzerinde çalışmalar yapılıyor” diye konuştu.

Küme örgütünün oluşturulması ve tek durak hizmet merkez ofisinin kurulması sonrasında yol haritası belirlenerek eyleme geçmenin planladığını dile getiren Tavlı, “Kümelenme ile ilimizde sağlık turizmi paydaşlarının sağlık turizmi süreçlerinde tek başlarına aşamadıkları sorunlara örgütsel bir yapı ile bir araya gelerek ortak akıl ile kümülatif gücün katkılarından yararlanarak çözüm üretmek planlanıyor. Proje çok paydaşlı, kamu, özel sektör ve STK’lar ortaklığında uygulanıyor. Proje yönetim aşamaları Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Bürosu Proje Yönetim Ofisi koordinatörlüğünde, ofis koordinatörü Dr. Ahmet Esen ve proje uzmanı Dr. Çiğdem Demirci tarafından yürütülüyor” dedi.

Muğla sağlık turizminde küresel bir marka şehir olacak

Dünyada sağlık turizminde lider ülke konumunda olan Singapur’un turizm sektöründeki rekabetçi yapısının, tek durak hizmet merkezi anlayışının projeye adapte edildiğini belirten Tavlı, “Planlamalara göre Muğla’da sağlık turizmi potansiyelinin arttırılması, ilin turizm portföyüne kitlesel ve organize biçimde sağlık turisti kazandırılması, sağlık turizmi yetki belgesine sahip olan kuruluş sayısının, sektörün rekabet gücünün artırılması, sektörün sistematik gelişimine katkıda bulunması hedefleniyor. Genel olarak Muğla’nın sağlık turizminde küresel bir marka şehir olması amaçlandı. Bu amaçlara ulaşmak için; Muğla’da sağlık turizmi kapsamında akredite olmuş sağlık tesisleri ve diğer sağlık turizmi paydaşları tarafından verilen sağlık hizmetlerini, kümelenme stratejisi ile küme ortaklarını belirlemek, örgütsel bir yapı oluşturup ‘Tek Durak Hizmet Merkezi’ ofisini kurmak hedeflendi” diye konuştu.

Hedef yılda 500 bin - 1 milyon sağlık turisti

Dünyada sağlık turizminin yaklaşık 500 milyar dolar büyüklüğe sahip olduğunu belirten Tavlı, “Muğla olarak kurulacak olan merkezin sayesinde bu pastadan alacağımız payı kısa vadede 100 milyon dolara, orta vadede 500 milyon dolara, uzun vadede 1 milyar dolara çıkarabileceğimizi öngörüyoruz. Yılda %15-20 arasında büyüdüğü belirtilen sektörde; önümüzdeki 10 yıllık süreçte dünyada yaklaşık 210 milyon insan sağlık konusunda uluslararası seyahat edecek. Muğla olarak uzun vadede, yılda 500 bin ile 1 milyon arasında sağlık turisti ağırlamayı hedefliyoruz.”

Bu kümelenme projesinin çarpan etkisi ile kalkınma, istihdam, girişimcilik, teknoloji transferi, üniversite-sanayi-sektör işbirliği, uluslararası ulaşım ağı, çevre ve sürdürülebilirlik konularında bölgesel katkı araçlarından biri olacağını söyleyen Tavlı, “Yapılan araştırmalara göre, her bir işletme bazında optimum %1,4’lük bir büyüme ortaya çıkacak. Uzmanlaşmış iş gücüne, girdilere düşük maliyet ile kolay ulaşma, en iyi uygulamaların etkin yayılımı, stratejik farklılaşmaya olanak sağlanacak, firmalar arası koordinasyon kolaylığı ile verimlilik artırılacak. Bilgi oluşturmada ortak hareket, değişen koşullara uyum sağlama kabiliyeti, yeni alanlara sıçrama yetkinliği ile inovasyon gerçekleştirilecek. Yeni firma oluşumlarının artması ve yeni oluşumların kabul görmesi ile girişimcilik faaliyetleri artacak. Ölçek ekonomisi ve lojistik maliyetlerde düşüş, cazibe merkezi ve yeni yatırımlar, yenilik ve teknolojinin yayılması, yüksek verimlilik, yeni pazarlar ve becerilere ulaşma, girişimciliğin artışı kümelenmenin katkı payları olarak ortaya çıkıyor” değerlendirmelerinde bulundu.

Şehirler