Mücevher ihracatına ‘dijital’ aşı

Dünya mücevher talebinin COVID-19 nedeniyle bin 533 tondan 904 tona düşmesi, Türk mücevher ihracatçılarını da etkiledi. 2020’yi yüzde 11’lik kayıp sonucunda 6.4 milyar dolarlık ihracatla kapatan sektör, bu yıl dijital ticarete ağırlık verecek. JTR Başkanı Mustafa Kamar, “Online platformlarda gerçekleştirdiğimiz önemli uygulamalarla ihracatta atağa kalkıp, salgını atlatacağız" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Mücevher ihracatına ‘dijital’ aşı

COVID-19’un dünyada negatif yönde etkilediği sektörlerin üst sıralarında yer alan mücevher, bir ihtiyaç değil lüks ürünü olduğu için tüketimdeki düşüşten nasibini aldı. Altın ve pırlantalı takıya nazaran külçedeki ihracatın artmasıyla bir nebze de olsa nefes alan sektör, geçen yıl hem Türkiye hem de yurtdışındaki iptaller dolaysıyla fuar ve organizasyonlara katılamadı. Buradaki kayıplar online kanallardaki etkinliklerle aşılmaya çalışıldı. Atölye ve fabrikalar düşük kapasitede çalıştı ve bazıları da faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. Rakamlar ihracat verilerine de yansıdı. Son 10 yılda 116 milyar dolarlık dünya mücevher ihracat pazarındaki payını yaklaşık olarak 2’ye katlayarak yüzde 4.4’e çıkaran mücevher sektörümüz, 2020’de bir önceki yıla göre daha az ihracat yaptı.

İhracat yüzde 8 düşüşle 3.8 milyar dolar, Dâhilde İşlem Rejimi (DİR) ile geçen altınla birlikte ise yüzde 11 düşüşle 6.4 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Genel olarak düşüş yüzde 8 olarak gözüküyor ama bunun sebebi sektör için katma değeri olmayan külçe altın ihracatındaki artış oldu. Sektör için asıl gelir sağlayan mücevher takıda ise düşüş daha fazla.

Öte yandan ihracattaki düşüşte pandemiden ötürü dünya genelinde azalan taleple birlikte altın fiyatlarının yükselmesi de etkili oldu. Dünya Altın Konseyi Raporu’na göre dünya mücevher talebi 2020’nin ilk 3 çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre bin 533 tondan yüzde 41 oranında gerileyerek 904 tona düştü.

REEL KAYIP YÜZDE 50'Yİ BULDU

Peki DİR dâhil 6.4 milyar dolarlık ihracatımızda dört temel mal grubunun dağılımı nasıl oldu? Külçe hariç diğer mal gruplarında bir önceki yıla göre düşüş var. Altından mamul ihracatı yüzde 30 azalarak 3.4 milyar dolar; pırlantalı altın yüzde 20 gerileyerek 130 milyon dolar ve gümüşten mamul yüzde 11 düşüşle 109 milyon dolar olarak gerçekleşti. Külçe ihracatımız ise yüzde 37 artarak 2.5 milyar dolara erişti. Külçenin artması genel mücevher ihracatımızdaki reel düşüşü de yumuşatmış oldu. Zira külçe hariç ihracatımız yüzde 28 azalmışken külçeyi dâhil edince daha önce de bahsettiğimiz gibi düşüş yüzde 11 olarak gerçekleşti. Bir de yükselen altın fiyatlarını göz önüne alınca 2020 yılında reeldeki düşüş yüzde 50’lere vardı. İşte böyle bir tabloda, hem genel bir analiz yapmak hem de bugüne kadar birlik olarak gerçekleştirdikleri faaliyetleri masaya yatırmak üzere Mücevher İhracatçıları Birliği (JTR) Başkanı Mustafa Kamar ile bir araya geldik. Kamar, bu yıl dünyayı saran COVID-19 kontrol altına alınıncaya kadar, uluslararası sektörel faaliyetlerini, online platformlardaki uygulamalarıyla aşmayı hedeflediklerini açıkladı.

İHRACATÇI DİJİTALE ODAKLANDI

Birliğin, Türk mücevherini dünyaya dijital ortamda sunmak, mücevher imalatçıları ve ihracatçılarını global pazarlara dijital ortamda tanıtmak üzere yoğun çalışmalar başlattığını söyleyen Kamar, www.turkishjewellery. org isimli sektörümüze özel bir e-ticaret platformu kurduk ve faaliyetine başladı. Portalda her katılımcı firmanın 200 adet ürününün iki açıdan çekilmiş profesyonel fotoğrafları, 360 derece ürün videoları ve canlı modeller üzerinde çekilmiş fotoğrafları sergileniyor. Yani her ürünü dört açıdan, profesyonelce çektik. Ve yaklaşık 50 bin içerik ürettik. www.turkishjewellery.org e-ticaret portalımızda şu an 77 frmanın katılımına ulaştık. Birliğimiz, 365 gün 24 saat bütün dünya satın almacılarına açık çevrimiçi bir pazar yeri, yeni normal dönemin Kapalıçarşı’sı konumunda olan, zamandan ve mekândan bağımsız ihracat imkânı yaratan JOIN isimli bir B2B portalı, bir e-ticaret platformu da kurdu. Bu platform, katılım oranı açısından sektör mensuplarımızdan büyük rağbet gördü. İlkini 26-28 Ocak'ta gerçekleştireceğimiz JOIN’e 250’yi aşkın yabancı satın almacımızı şu an katılımcı olan 50 firmamız ile buluşturacağız” dedi. Sektörün önündeki en heyecan verici konularından biri de her yıl mart ayında düzenlenen İstanbul Mücevher Fuarı. Pandeminin araya girmesinden önce son olarak 2019’da düzenlenen bu fuar, mart ayında bin 500, ekimde ise bine yakın satın almacıyı sektörle bir araya getirmişti. Önümüzdeki salgın süreci, durumu belirleyecek. Ancak Kamar, “Fuar mayısta da olabilir ama henüz bir netlik yok. Ama gerçekleşirse bu ilk fuarımız olacak ve tüm gücümüzle çalışacağız. 2021’de bu salgın hastalık kontrol altına alınıncaya kadar, uluslararası sektörel faaliyetlerimizi, üyelerimiz arasında E-Ticaret Platformu, JOIN ve J-BOX kullanımını yaygınlaştırarak sürdüreceğiz” dedi.

İHRACATTA BİRLEŞİK KRALLIK ÖNDE

Global pazarlarda mücevher ihracatında geçen yıla göre önemli değişimler de var. Geçen yıl ihracat gerçekleştirilen ilk 10 pazara bakıldığında 1.5 milyar dolarla rakamın yükseldiği ülkelerin ilk sırasında külçe ihracatının da şampiyonu olan Birleşik Krallık var. Onu 897 milyon dolarla Irak izliyor. Üçüncü sırada ise 821 milyon dolarla ABD var. Ülke, bu sıralamayı 472 milyon dolarlık külçe ihracatına borçlu. Geçtiğimiz yılın birincisi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ise, yüzde 41'lik düşüşle bu yılı dördüncü sırada tamamladı. Kamar “BAE bildiğimiz üzere üretimi olmayan bir ülkedir. Ancak üretimi dahi olmayan BAE sadece hub (merkez) olması sebebiyle 2019 yılında 16.4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Biz ise 2019’da Trademap rakamlarına göre sadece 5.1 milyar dolarlık mücevher eşyası ihraç edebildik. Dünyaya bizim de daha çok ve katma değerli ihracatı hedeflememiz ve yapabilmemiz gerekir. Ülkemiz mücevher hub’ı haline gelirse potansiyelini tam olarak kullanabilecek” dedi.

FUARLARDAKİ 'TÜRK GÜCÜ' ARTIRILDI

Sektörün yurtdışındaki en önemli ihracat aracı fuarlar. Mustafa Kamar, göreve geldikleri Nisan 2018’den bugüne kadar dünyadaki Türk pavilyonlarının toplam alanını 2 bin 141 metrekareden 2 bin 622 metrekareye çıkardıklarını açıkladı. Kamar, “En önemlisi, Ticaret Bakanlığı’nın verdiği fuar desteklerinde, tüm sektörlerin yaptığı milli katılım organizasyonlarında üç Hong Kong ve bir Las Vegas fuarımıza teşvik tutarı almayı başardık. Yani, Türkiye’de fuarlardan metrekare başına en fazla destek alan sektörler arasına mücevheri yerleştirdik diyebiliriz” diye konuştu. Kamar, yurtdışı fuarlarla ilgili şu bilgileri verdi: “Uzun yıllardır JTR olarak mart, haziran ve eylül aylarında Hong Kong’daki mücevher fuarları ve haziran ayında JCK Las Vegas Fuarı’na milli katılım organizasyonları düzenlemekteyiz. 2020 yılında maalesef COVID-19 nedeniyle bu fuarlar yapılamadı. Bilindiği üzere pandemi sebebiyle iptal olan fuarlar kapsamında, fuarlara bireysel katılan firmaların yaptıkları ödemeler fuar idarelerinde kalmıştı. Ancak Birliğimiz’in daha önceden almış olduğu stratejik kararlar ve yapmış olduğumuz sözleşmelere önceden koymuş olduğumuz maddeler sayesinde bu alanda pozitif gelişmeler yaşadık. Birlik olarak düzenlediğimiz 4 milli katılım fuarında 200’den fazla üyemizden topladığımız fuar katılım ücretleri yüzde 100 olarak üyelerimize iade edildi."

EN SON KATAR'A GİTTİLER

Kamar'ın verdiği bilgiye göre, en son Mart 2019’da düzenlenen Hong Kong Mücevher Fuarı’na 69, hazirandaki Hong Kong Mücevher Fuarı’na 29, eylüldeki Hong Kong Mücevher Fuarı’na 67, JCK Las Vegas Fuarı’na ise 42 Türk firması katıldı. Kamar, “2020'de ise tüm yılın fuarsız biteceği beklenirken, geçtiğimiz aralık ayında Katar Asjad Fuarı’na üyelerimizin katılımlarını sağladık” dedi.

ANADOLU'YA TAŞ KESİM KÖYLERİ GELİYOR

● Mustafa Kamar, Türkiye’yi renkli taş kesiminde dünyada söz sahibi yapma hedefi ile bir ilke daha imza atarak ‘’Taş Kesim Atölyesi’’ projesini hayata geçirdiklerini açıkladı. Kamar, “Pek çok kişiye istihdam yaratacak bu proje, üreticilerimizin taş talebini karşılayarak ithalatı azaltacağı gibi, sektör ihracatımıza katkı yapacak yeni bir kategorinin de oluşmasını sağlayacak. Dünyada alanında uzman yabancı ustaların eğitmen olarak görev yaptığı Taş Kesim Atölyesi’nde eğitimler verilmeye başlandı. Eğitimlere özellikle; taş kesim atölyeleri çalışanları, bünyesinde taş kesim birimi kurmak isteyen kuyumculuk şirketleri sahipleri ve yöneticileri ile taş kesimi konusunda kariyer yapmak isteyen kişiler katılıyor” dedi. Bu projedeki esas amaçlarının Anadolu’da taş kesme köyleri oluşturmak olduğunun altını çizen Kamar, “Bunun için Avrupa Birliği fonlarından da yararlanarak, projemizi Nevşehir Belediyesi’nin de desteğini alarak Nevşehir etrafındaki köylerden başlatma kararı aldık. Nevşehir'i de içine alan Ahi Evran Kalkınma Ajansı aracılığıyla taş kesim köyleri kurma hedefimize uygun projemizi %75'e kadar destekleyen proje ilanına çıkıldı” dedi.

JTR’nin 2020’deki önemli adımları

● Ata karnesi teminat oranları makul seviyelere indirildi. Önceden %40'lara varan teminat masraflarının özellikle en çok ticaret yapılan Körfez Arap ülkeleri başta olmak üzere çoğu pazarlarda %10'a kadar düşürülmesi sağlandı.

● 5 kg altın girişi serbest oldu. Bu konu ile ilgili çalışmalar, uygulamada ‘standart ve standart dışı külçe altın getirilebilir’ maddesinin değiştirilebilmesi amacıyla sürüyor.

● Uçak içi el bagajı uygulamasının tekrar uygulamaya alınması konusunda kararlılıkla çalışılıp, bunun hayata geçirilmesi sağlandı.

● DİR sistemi, JTR için çok önemli. Hedef pazarlarda bu sistemin çalışması için çaba sürüyor.

● Çıplak pırlanta ithalatına %5 vergi getirildi. Bu vergi oranının %2-3’lere çekilmesi için çalışılıyor.

● Ekimde yolcu beraberinde ihracatta İstanbul Havalimanı’nda beyannameler için gerekli olan sevk belgesi alma problemi geçici olarak çözüldü.

● Avrupa Birliği’ne ve birçok ülkeye vize alma sıkıntısı yeşil pasaport uygulamasıyla kolaylaştırıldı. Yeşil pasaport süresi 4 seneye çıkarıldı.

● Türkiye Tanıtım Grubu ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı destekleri ile ihracatta lokomotif ürünleri 'Türk ürünü' algısı ile ön plana çıkararak Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turiste ait kişi başı turizm harcamasını yukarıya çekmek için dev bir projenin start’ı verildi. Projenin temel amacı; Türkiye menşeli ürün ve hizmetleri global pazarda daha değerli ve tercih edilir kılmak.

Riyad'dan Miami'ye ticari heyetler

● Sektör, pandemi öncesinde yurtdışına yönelik organizasyonlarına tüm hızıyla devam ediyordu. Kamar, salgın öncesindeki bu girişimleri şöyle anlattı: “Rekor düzeyde katılımlara sahip alım ve ticaret heyetleri gerçekleştirdik. Dünyanın 5 büyük mücevher fuarından biri olan İstanbul Mücevher Fuarı’na yönelik düzenlediğimiz alım heyetlerinde her sene martta bin 500’e, ekimde ise bine yakın satın almacıyla sektörümüzü bir araya getiriyoruz. Ekim 2019 İstanbul Jewellery Show son fuarımızdı. Ayrıca Riyad’da düzenlediğimiz butik fuara 21 Türk firmamız ile katılım sağlayarak 3 gün boyunca 357 adet farklı yabancı satın almacı ile firmalarımızı buluşturmuştuk. Miami’ye sektörel ticaret heyeti düzenleyerek 130 ABD ve Güney Amerikalı firma ile heyetimize katılan 21 Türk firmasını 3 gün boyunca süren B2B görüşmelerinde bir araya getirmiştik. Ekim 2019’da 500 milyar dolarlık mücevher pazarını ilk kez İstanbul’da bir araya getiren 8. ASEAN Konferansı’na ev sahipliği yaptık. Pekin EXPO 2019'da 11. Tasarım Yarışması’nın finalist 10 tasarımını, ilgi çekici bir defile ile 1 hafta boyunca sergiledik. Umuyorum ki, önümüzdeki süreçte yeniden faal dönemimize döneriz."

'Tasarıma odaklandık'

● Kamar, katma değerli ihracatı artırmanın en önemli unsurunun tasarım olduğunun altını çizdi. Bu alanda JTR olarak çok çeşitli etkinliklere imza attıklarını anlatan Kamar, bunlardan birinin de Mücevher Tasarım Yarışması olduğunu söyledi. Kamar, şöyle konuştu: “Konusu “Kadın” olan 12. Mücevher Tasarım Yarışması’nın final gecesini pandemi sebebiyle geçtiğimiz mart ayında gerçekleştirememiştik. Yeni yılda yarışmanın kazananlarının belli olacağı final gecesini gerçekleştireceğiz. Ayrıca yarışma kapsamında başarılı olan gençlere yurtdışı eğitim bursu sağlıyoruz" dedi. Kamar, “Ülkemizde tasarım kültürünü yeşertmek için yaptığımız faaliyetlerden bir tanesi de İtalyan tasarımcı Cosimo Vinci ile kapsamlı bir eğitim programı düzenlemek oldu. Bu doğrultuda 20 tasarımcımıza İtalyan tasarımcı Vinci’den 7 ay süresince her ay bir hafta olmak üzere kapsamlı bir eğitim sağladık” diye konuştu.