Robo Otomasyon, üretim hatlarını insansızlaştırıyor

Birçok sektöre endüstriyel otomasyon konusunda hizmet veren Robo Otomasyon, endüstri 4.0 ile insansız karanlık fabrikalar tasarlıyor ve kuruyor. Robo Otomasyon CEO’su Haluk Özcan, “Üretim süreci bir zincir gibidir. Biz bu zincirin tüm halkalarını tamamlayarak baştan başa karanlık fabrikaları oluşturuyoruz” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Robo Otomasyon, üretim hatlarını insansızlaştırıyor

SABİHA TOPRAK/KOCAELİ
Endüstri 4.0 teknolojileri kullanarak insansız karanlık fabrikaların tasarımını, planlamasını, üretimini, programlamasını ve kurulumunu yapan Robo Otomasyon alanında Türkiye’nin en büyük firması olarak sektörde yer alıyor. ‘Neden karanlık fabrika?’ sorusuna ‘Robotların çalışırken ışığa ihtiyacı yoktur’ cevabını veren Robo Otomasyon CEO’su Haluk Özcan, “O yüzden bu tabir kullanılıyor. 2 tip proje yapıyoruz. Birincisi, Togg gibi yeni kurulan fabrikalarda her şeyi uçtan uca tasarlayıp yazılımlarını yapıp devreye alıyoruz. Sanayide bu proje tipine “Greenfield” projeler diyoruz. İkincisi mevcut çalışan hatlarda da modifikasyon ve entegrasyon isteniyor. Bu hatlara projeleri yapmak için ancak hattın durduğu hafta sonu ve tatil günleri gibi zamanlarda girebiliyoruz. Bu proje tipine de “Brownfield” diyoruz. Yani robotikleştiriyor, üretim hatlarını insansızlaştırıyoruz” diye konuştu.
Sektörde 17. yılları olduğunu ve yaklaşık 500 kişilik istihdam sağladıklarını belirten Özcan, “160 mühendis arkadaşımız var. Otomotiv sektöründe elektrikli dönüşümü ile beraber üretim için 5 ayrı fabrika var” dedi.

“Sanal devreye alma teknolojisi kullanıyoruz”

Yüzde 50 gövde fabrikası kurulumuna çalıştıklarını belirten Özcan, yüzlerce parçayı robotik olarak bir araya getirip tek bir gövde olarak boyahaneye verdiklerini, gövde hatlarında uçtan uca anahtar teslim yaptıklarını söyledi. Boyahane ve montaj hatlarını, konveyör ve taşıma sistemlerini uçtan uca tasarlayıp yazılımlarını yapıp devreye aldıklarını ifade eden Özcan, Türkiye’de ilk batarya montaj hattını yapan firma olduklarının altını çizdi.
Otomotiv sektörünün endüstriyel robotların en yoğun olarak kullanıldığı sektör olduğuna dikkat çeken Özcan, projelerini sanal devreye alma teknolojisi kullanarak yaptıklarını belirtirken “Üretim hattını kurmadan tasarımlarını yapmış oluyoruz ve gerçek zamanlı simülasyonunu gerçekleştiriyoruz. VR gözlüklerle simülasyon içine ışınlanıp real-time’a yakın simülasyon yapıyoruz. Bunun adına sanal devreye alma diyoruz” ifadelerini kullandı.

“Kilogram başına ihracatımız 51 dolar”

Ticari AR-GE yaptıklarını belirten Özcan, “Dikey mimaride tasarlayıp hem alandan tasarruf ediyoruz hem de cycle time anlamında üretim hatlarını daha hızlı noktalara getiriyoruz. Bunun yanında yaptığımız Ar-Ge çalışmalarımız da var. AGV dediğimiz insansız fabrika içi lojistik araçlar, insansız forkliftler ve robotik depolama sistemleri yapıyoruz. Ayrıca üretimden veri alma yazılımları ile ilgili projelerimiz var” dedi. İlk yurtdışı projelerini 2014 yılında İngiltere’de Jaguar ile çalışarak gerçekleştirdiklerini dile getiren Özcan, “2022 ihracatımız yaklaşık 30 milyon dolar. Kilogram başına ihracatımız 51 dolar. Robo olarak katma değeri yüksek bir ihracat yapıyoruz. 2023 hedefimiz 40 milyon dolar ihracat yapmak. Robo olarak Romanya, Almanya ve İngiltere’de faaliyet gösteriyoruz. SAHA İstanbul üyesiyiz. Savunma sanayiinde seri üretim gerektiren işlerde varız” diye konuştu.

“Kocaeli’ne değer katıyoruz”

Togg’un gövde üretim hattının robotik sistemlerini anahtar teslim uçtan uca kuran firma olduklarını ifade eden Haluk Özcan, “Yeni sanayi dünyasında bireysel başarılara yer yok. Takım oyununu oynayan kazanır. Kazandığımız bilgi birikimiyle yerli arabamıza da hizmet verdik, şu an Avrupa’daki firmalara da hizmet veriyoruz. Biz Robo olarak üretim hatları konusunda Kocaeli’ne çok büyük değer kattığımızı düşünüyoruz” dedi.