Sürdürülebilir turizmin önündeki engel, "ucuz ve kitlesel" yaklaşım

Türkiye’deki uluslararası sertifikalı ilk karbon nötr butik otel zinciri olduklarının altını çizen The Stay Kreatif Yöneticisi Maya Yıldırım, istikrarlı olmanın da önemini vurguluyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Sürdürülebilir turizmin önündeki engel, "ucuz ve kitlesel" yaklaşım

MERVE YEDEKÇİ / İSTANBUL

The Stay Grubu, tüm otellerinin yanı sıra genel merkez ve depolarında karbon emisyonunu sıfırlayarak gezegenin geleceğine katkı sağlamayı amaçlıyor. Türkiye’deki uluslararası sertifikalı ilk karbon nötr butik otel zinciri olduklarının altını çizen The Stay Kreatif Yöneticisi Maya Yıldırım istikrarlı olmanın da önemini vurguluyor.

Şirketin sürdürülebilirlik-turizm ilişkisini The Stay Kreatif Yöneticisi Maya Yıldırım şöyle yorumluyor: “Sürdürülebilirlik, çevre hassasiyeti ve istikrar odak noktamız. Sanata ve doğaya aynı mesafede durarak her anlamda destekliyoruz. Yenilenebilir enerji kullanımı, su tasarrufu, atık minimizasyonu ve sürdürülebilir tedariği ön planda tutuyoruz. Şirket olarak Fransız gözetim şirketi Bureau Veritas tarafından kapsamlı denetimden geçtik. İki aşama süren bu test ile sera gazı emisyonlarının ölçülmesi ve raporlanması için organizasyon düzeyindeki ilkeleri ve gereksinimleri belirleyen ISO 14064-1 ile uyumumuz değerlendirildi. Doğalgaz, elektrik tüketimi, kirli-temiz su ayrıştırılması, temizlik ürünleri, hatta çalışan kadronun otele ulaşımı ölçüldü. Misafirlerimizin uçuş mesafesi ve havalimanından işletmelerimize kadar olan ulaşım seçenekleri teste tabi tutuldu. Elbette, tüm bu süreçlerin rakama tekâbül ediyor olması zorlayıcı bir süreç; ama bu sayede ne kadar karbondan sorumlu olduğumuzu görüp ne kadarını azaltabileceğimizi değerlendirebiliyoruz.”

Yıldırım, denetim süreci ile ilgili “Her sene yenilenen iki aşamalı testte ilk olarak karbon ayak izinin azaltılması bekleniyor. Ne yazık ki şu an sıfırlayabilmek çok gerçekçi değil. İkinci aşama ise, karbon emisyonlarını düşürdükten sonra, sıfırlanamayan puanı çeşitli sürdürülebilir projelere yatırım yaparak nötrlemek. Bu aşamada gözetim şirketi çeşitli projeler sunuyor. Ülkemizde yerli ve yeşil enerji projelerine yatırım yapmayı seçtik. Bu yatırımı da her sene tekrarlayarak ‘karbon nötr’ otel zinciri olmayı sürdürüyoruz. İlk yıl zor ancak, sonraki yıllarda yakalanan ‘karbon nötr’ puanının korunması gerekiyor. Bu anlayışı benimseyerek istikrarlı olmak çok önemli” açıklamasında bulunuyor.

Tüketicilere büyük rol düşüyor

Yıldırım, şirketlerin sorumluluğunu vurgularken, sürdürülebilir turizmin önündeki engelleri ucuz ve kitlesel turizme olan bağımlılık olarak yorumluyor. Tüketicinin tercih önceliğinin dünyanın geleceği için çalışan markalardan olması ile pazarın şekillenip yatırımların da bu doğrultuda artacağına dikkat çeken Yıldırım, “Şu an, karbon çalışmaları, sürdürülebilirlik ilkeleri, atık yönetimi tüketicinin baktığı kriterler arasında değil. Seyahat ve konaklama endüstrisinde sürdürülebilirlik önemli hale geldikçe, dünyadaki birçok otel çevresel etkilerini azaltarak, sürdürülebilir uygulamalar için adımlar atacak” diyor.

Bulunulan bölgeden yarar sağlamak kadar, bölgeye katkı sağlamanın da öneminin altını çizen Yıldırım, “İşletmenizi dönemsel kapatmamak, bulunduğumuz bölgeden istihdam sağlamak, lokal toplulukları aktif olarak desteklemek en kıymetlisi. Ekibimizi lokal çevreden oluşturarak karbon ayak iziyle beraber bölge ekonomisini de desteklemiş oluyoruz. Kadın-erkek çalışan sayısının dengede olmasına özen gösteriyoruz. Lokal çiftçileri desteklemek ve gıda taşımacılığıyla ilişkili karbon ayak izini en aza indirmek için her yerde organik ve yerel gıda tedarik ediyoruz. Dikkatli planlama ile gıda israfını azaltıyoruz” yorumunu yapıyor.

Yüz yıllık Karadeniz evleri dönüştürüldü

Yıldırım, The Stay Warehouse Alaçatı’nın hikâyesini şöyle anlatıyor: “Geçmişte depo olarak kullanılan yapı seçilerek, muhtemel yeni ihtiyaçlar için demonte bir şekilde tasarlandı. Entegre enerji verimli sistemler ve sürdürülebilir inşaat uygulamaları tercih edildi. Duvarlarda ve iç tasarımında yıkılmaya yüz tutmuş yüz 50 yıllık Orta Anadolu ve yüz yıllık Karadeniz evlerinden sağlanan tuğlalar ile ahşaplar, eski gemilerden gemi sökümü tikler ve diğer malzemeler, eski tren rayları yeniden kullanıldı. Otelin havuzunda ise geri dönüştürülmüş mozaikler atık cam şişelerden oluşturuldu. Bu kıymetli materyaller yıllarca hayatta kalıp güzelleşmiş. Hikâyesi, dokusu, ruhu olan sürdürülebilir malzemeler tercih ettik. Enerji tasarruflu aydınlatmaya, çevre dostu temizlik ürünlerine ve organik mutfağa sahibiz. Ayrıca, The Stay Warehouse’da sürdürülebilir seyahate önem veren misafirler için elektrikli araçlarını şarj edebilecekleri üniteler de bulunuyor.”

Lüks ile çevre koruması birlikte mümkün

Lüksün ve çevreyi korumanın birlikte bulunabileceğine dikkat çeken Yıldırım, “2025 yılında hayata geçirmeyi planladığımız The Stay Pastoral lüks ve sürdürülebilirliğin ayrılmaz hali ile doğa dostu pastoral bir yaşam tarzı ile açılacak. Tarladan masaya gastronomik bir deneyim sunulacak. Karbon ayak izini azaltmak ve bulunduğumuz çevreye uyum sağlamak adına enerji ve doğal kaynakları en verimli şekilde kullanmayı hedefliyoruz. Mekanın bir başka ayrıştırıcı özelliği ise rüzgâr tribünlerinin ürettiği şebeke elektriğinin yanı sıra güneş panelleriyle kendi ek enerjisini üretecek olması. Kullanılan sular yüksek teknoloji arıtma sistemleriyle tarımda tekrar kullanılabilir hale getirilecek şekilde planlandı. Sürdürülebilirlik taahhüdümüzün Türkiye’deki tüm markalara esin kaynağı olmasını umuyorum” açıklamasını yapıyor.