Bakan Nebati: Tek problemimiz var, enflasyon

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, tek problemimizin enflasyon olduğunu söyleyerek, "O da son iki aydır düşüş eğiliminde ve bu düşüş eğilimi devam edecektir. Zira küresel emtia ve enerji fiyatlarında normalleşme başladı. Kurlardaki oynaklık azaldı" dedi.

AA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bakan Nebati: Tek problemimiz var, enflasyon

Bakan Nebati, "Akşam Future&Trends Summit 2023" etkinliğinde ekonomik görünüme ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Enflasyon konusuna değinen Bakan Nebati, "Tek problemimiz var, enflasyon. O da son iki aydır düşüş eğiliminde ve bu düşüş eğilimi devam edecektir. Zira küresel emtia ve enerji fiyatlarında normalleşme başladı. Kurlardaki oynaklık azaldı. Üretici fiyatlarının tüketici enflasyonu üzerindeki artırıcı etkisi azaldı. Beklentilerde iyileşme başladı. Ayrıca iş dünyamız enflasyonla mücadelemize fiyat sabitleme katkılarıyla, hatta indirim yaparak destek oluyor. Sizleri ve tüm iş dünyamızı da fiyat sabitleme kampanyamıza destek vermeye davet ediyorum" diye konuştu.

Tüm ülkelerin son yıllarda birçok sorunla mücadele ettiğini ve ticaret savaşlarıyla başlayan gelişmeler sonrasında tüm dünyayı etkisi altına alan salgının, küresel ticareti olumsuz yönde etkilerken küresel enflasyonu da tetiklediğini belirten Nebati, şunları kaydetti:

“Geçtiğimiz sene şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı'nın da enerji ve gıda başta olmak üzere tüm emtia fiyatlarını daha önce görülmemiş zirvelere taşıdığını gördük. Birçok ülke merkez bankasının sıkılaştırıcı adımları uyguladığı bu dönem, küresel ekonomide resesyon kaygılarının ve istihdam daralmalarının artmasına neden oldu.

Tüm ülkeler, belki de 2’nci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülmemiş ölçüdeki bir kriz ortamıyla mücadele etmek durumunda kaldı. Ancak Türkiye, böylesine sancılı bir dönemde dahi, büyümede, sanayi üretiminde, istihdamda, ihracatta ve turizm gelirlerinde bir yandan Cumhuriyet tarihimizin rekorlarına imza atarken diğer yandan dünyadan oldukça pozitif yönde ayrışmayı başarmıştır.

Bu başarılarımızın temelinde, yaklaşık 1 sene evvel yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı Türkiye Ekonomi Modelini devreye almamızın da büyük katkısı vardır."

Dün de geride bırakılan 1 yılı tüm detaylarıyla değerlendirdiklerini ve bu yıla dair hedefleri paylaştıklarını anımsatan Nebati, "Rakamlar çok net bir şekilde ortaya koyuyor ki küresel düzeyde yaşanan türlü badirelere rağmen, Türkiye, 2022 yılını neredeyse tüm makroekonomik göstergeler bakımından dünyanın geri kalanından çok iyi bir noktada tamamlamış, güçlü ilerleyişini yeni zirvelere taşımıştır" dedi.

“KOBİ’lerimize yeşil üretime geçişleri için destek sağlıyoruz"

Ekonomide elde edilen tüm kazanımların yanı sıra etkisi daha çok gelecek dönemlerde görülecek birçok tedbiri de hayata geçirmeye devam ettiklerine dikkati çeken Nebati, sürdürülebilirlik çalışmalarının küresel anlamda yeşil dönüşüm politikaları ile daha kapsamlı ve hızlı bir döngüye girdiğini dile getirdi.

Yeşil dönüşümden en çok etkilenen sektörlerin başında imalat, ulaşım, konut ve finans sektörleri geldiğini aktaran Nebati, "Bizler ülkemizin bu dönüşüme uyum sağlayarak rekabet gücünü küresel anlamda artırabilmesi için politika setimizi hızla hazırladık ve tüm sektörleri kapsayan adımlarımızı ivedilikle atmaya başladık. Bu kapsamda teşvik ve desteklerimizle yeşil yatırımlara ve AR-GE faaliyetlerine öncelik vermeye başladık.

Binaları çevre dostu hale getirmek ve gelecek nesillere daha sağlıklı, yaşam kalitesi daha yüksek, karbon nötr şehirler bırakmak için harekete geçtik. Ülkemizde önemli yeri olan KOBİ’lerimize yeşil üretime geçişleri için destek sağlıyoruz." dedi.

Yeni dönemde otomotiv sektörünün de çehresinin değişeceğini öngörerek Togg’un tamamen elektrikli şekilde tasarlandığını anımsatan Nebati, "Yakında yollarımızda da görmeye başlayacağız. Özel Tüketim Vergisi oranı yüzde 10 olan elektrikli otomobillerin kapsamını genişlettik. Elektrikli araç altyapısını kurmak üzere Elektrikli Araç Şarj İstasyonları Destek Programını başlattık." açıklamasında bulundu.

“Yeşil tahvil ihracı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz"

Nebati, yeşil ekonomiye geçişin yanı sıra teknolojik gelişmelerin ve dijitalleşmenin de sektörleri baştan aşağı dönüştürdüğünü ve tüm dünyada elektronik ticaretin payının giderek arttığını ifade etti.

Yeşil dönüşümün, yeşil yatırımlar anlamına geldiğini ve bu yatırımların da güçlü bir finansmanı gerekli kıldığını belirten Nebati, "Günümüzde, finansal yatırımların parasal getirileri kadar çevresel etkileri de öne çıkmış durumda. Bizim de 2053 Net Sıfır Emisyon stratejimizin önemli sacayaklarından biri, ülkemizde yeşil finansman ekosisteminin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasıdır. Bu doğrultuda Bakanlık olarak Kasım 2021’de “Sürdürülebilir Finansman Çerçeve Dokümanı’nı” yayınlayarak stratejik bir adım attık.

Yayımladığımız bu doküman sayesinde, kısaca ESG olarak adlandırılan uluslararası “Çevresel, Sosyal ve Yönetişim” piyasalarından finansman sağlama imkanı elde etmiş olduk.Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak, önümüzdeki dönemde ESG piyasasında olası bir yeşil tahvil ihracı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca şirketlerimizin yeşil tahvil ihraçlarını artırmaları için kapsamlı destekler sunacağız." dedi.

Türkiye’nin Ödeme Sistemi TROY’un yurt içi ve yurt dışında yaygınlaştırılması amacıyla çalışmaları yoğunlaştırdıklarını da aktaran Nebati, "Dijital bankacılık lisanslarını vermeye başladık. Bugün itibarıyla, ülkemizde 4 adet dijital banka faaliyet izni almış durumdadır. Finans sektörünün ve sermaye piyasalarının, yeniliklere en hızlı adapte olabilen sektörlerin başında geldiğini biliyoruz. Bu nedenle güncel gelişmelerle uyumlu adımlar atarken finans sektörümüzün gelişmesini desteklemeyi sürdüreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye, trendleri belirlemeye başlamış durumda"

Bakan Nebati, Türkiye'nin artık o eski bürokratik, hantal, içe kapanık ve insanımıza efendilik taslamaya çalışanların acı reçetelerine muhtaç bir ülke olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye, binlerce yıllık birikimiyle ve insan odaklı kendi değerleriyle yol alırken, yarına ve geleceğin dünyasına yön vermeye, trendleri belirlemeye başlamış durumdadır.

21. yüzyıl Türkiye Yüzyılı'dır, biz buna iyi hazırlandık. İşler iyi gidiyor. Birileri rakamlardan çıkıp sizinle polemiğe girmeye başladıysa dilleri tutulmuş demektir. Spekülasyonlara, manipülasyonlara, yanlış bilgilendirmelere kulağımız kapalı. Geleceğe odaklandık, koşuyoruz. Koşmaya devam ediyoruz."