"Türkiye’ye sermaye girişlerinin artması, normalleşme adımlarının devamına bağlı"
Ekonomi politikalarında değişimle birlikte Türkiye’ye dönüş sinyalleri veren portföy yatırımları, hacmi büyütme kararı için normalleşme sürecini yakından izliyor.
Elif KARACA
Standard Chartered Araştırma Bölüm Başkanı Eric Robertsen ve Ortadoğu/Kuzey Afrika Ekonomisti Farooq Pasha küresel ekonomiye ilişkin genel görünümü ve Türkiye ekonomisi ile ilgili beklentileri EKONOMİ gazetesine değerlendirdi. Son dönemde tahvil ve borsada yabancı girişinin yeniden başladığını belirten Pasha’ya göre, gelecek yıl yabancı sermaye girişlerinde artış sağlanabilmesi normalleşme adımlarının devam etmesine bağlı.
İngiltere'nin önde gelen bankalarından Standard Chartered'ın Araştırma Bölüm Başkanı Eric Robertsen ve Ortadoğu/Kuzey Afrika Ekonomisti Farooq Pasha küresel ekonomiye ilişkin genel görünümü ve Türkiye ekonomisi ile ilgili beklentileri EKONOMİ gazetesine değerlendirdi. ABD'de resesyon veya sert iniş beklemediklerini, ancak büyümede ciddi bir yavaşlama olacağını tahmin ettiklerini belirten Robertsen, faiz indirimlerine ECB’nin ikinci çeyrekte, Fed’in ise üçüncü çeyrekte başlamasını öngördüklerini söyledi. Türkiye’ye son aylarda tahvil ve borsada yabancı girişlerinin yeniden başladığını belirten Pasha da, gelecek yıl yabancı sermaye girişlerinde artış sağlanabilmesinin son dönemdeki politika normalleşmesinin devam etmesine bağlı olduğunu ifade etti. Geçtiğimiz ayların PPK toplantılarındaki kadar agresif olmasa da, TCMB'nin 2023'ün geri kalanında faiz artırımlarına devam etmesini beklediklerini belirten Pasha, daha önce yüzde 35 olan yıl sonu TCMB politika faizi tahminini de yüzde 40'a yükselttiklerini söyledi.
* Önde gelen merkez bankalarının enflasyonla mücadele çerçevesinde uzun süredir uygulamakta oldukları sıkı para politikasında sona gelindiğini düşünüyor musunuz? Sizce enflasyon problemi büyük ölçüde aşılabildi mi?
Robertsen: Standard Chartered olarak, hem ABD Merkez Bankası (Fed) hem de Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz artırım döngüsünün sonuna geldiklerini düşünüyoruz. Enflasyon sorunu henüz tam olarak çözülemedi, ancak hem ABD'de hem de Avrupa'da enflasyon önemli ölçüde düştü ve 2024'ün ilk yarısında da daha da düşmesi bekleniyor. ABD'de resesyon veya sert iniş beklemesek de büyümede ciddi bir yavaşlama olacağını tahmin ediyoruz. Yumuşak iniş terimini sevmiyorum ama büyüme ve enflasyonda gerileme bekliyoruz. Avrupa’daki yavaşlama ise daha belirgin oldu. Faiz indirimlerine ECB’nin ikinci çeyrekte, Fed’in ise üçüncü çeyrekte başlayacağını tahmin ediyoruz.
* Halihazırda zaten kırılgan durumda olan küresel ekonomi açısından 2024'ten ne beklemeliyiz, mevcut jeopolitik çatışmalar altında nasıl bir küresel ekonomik görünümden söz edebiliriz?
Robertsen: 2024'ün temasının ayrışma olacağını söyleyebiliriz. Küresel büyümenin %3,0'ın biraz altında kalmasını bekliyoruz ancak tüm dünyada ciddi bir ayrışma tablosu oluşacağını düşünüyoruz, belirgin farklılaşmalar olacak. Örneğin, ABD resesyondan kaçınıyor ama Avrupa için resesyon görünüyor. Çin yüzde 4,8 büyürken, Asya'nın büyük bir bölümünde büyüme yüzde 5'in üzerinde gerçekleşecek. Körfez ülkelerinin (petrol ihracatçıları) %4,0 veya üzerinde büyümesi bekleniyor ancak petrol ithalatçıları ve daha geniş MENA bölgesinde büyüme %4'ün epey altında kalabilir.
* Türkiye’de seçimlerin ardından göreve gelen yeni politikalara geri döndü. Sizce TCMB’nin adımları, bu geleneksel politikalar Türkiye'ye yabancı sermaye akışının artmasını sağlayacak mı?
Pasha: TCMB mayıstaki seçimlerin ardından yeni ekonomi yönetiminin atanmasından bu yana toplam 2.650 baz puanlık faiz artırımına gitti. Perakende satışlardaki yavaşlama ve dış dengesizliklerin azalmasının, devam eden parasal sıkılaştırmanın toplam talepte yavaşlamaya yol açtığının ilk işaretleri olduğunu söyleyebiliriz. TCMB’nin, son toplantılardaki kadar agresif olmasa da, 2023'ün geri kalanında faiz artırımlarına devam etmesini bekliyoruz. Ekim ayındaki para politikası kararı ve açıklanan son enflasyon raporu, kanaatimizce 2023'ün kalan kısmında faiz artırımının devam edeceği ihtimalini güçlendiriyor. TCMB, son enflasyon raporunda sadece enflasyon tahminlerini yukarı yönlü revize etmekle kalmadı, aynı zamanda çeşitli ekonomik dengesizliklerin giderilmesi için ilave parasal sıkılaştırma uygulamak istediğini de ortaya koydu. Biz de, daha önce yüzde 35 olan yıl sonu TCMB politika faizi tahminimizi yüzde 40'a yükselttik.
Ortodoks politikalar doğrultusunda devam etmekte olan politika karışımına ilişkin görüşlerimize gelirsek; yurtiçi talebi dizginlemek ve piyasadaki çarpıklıkları gidermek için yakın zamanda alınan eşgüdümlü parasal, mali ve makro ihtiyati tedbirlerin devam etmesi halinde, ilk olumlu sonuçların 2024'ün ilk yarısında alınabileceğini düşünüyoruz. Son birkaç ayda Türk varlıklarına (tahvil ve borsa) yabancı girişleri yeniden başladı. Son dönemdeki normalleşme politikasının, zorlu yurt içi ekonomik koşullar (yüksek enflasyon ve dış dengesizlikler) altında da devam ettirilmesi, gelecek yıl yabancı sermaye girişlerinde yaşanabilecek bir artışta önemli rol oynayacaktır.
Büyüme yavaşlayacak, fiyat artışlarının hızı azalacak
* Türkiye’ye ilişkin bu yıl ve gelecek yıla ait enflasyon, büyüme ve cari açık beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?
Önümüzdeki iki yıla ilişkin makroekonomik tahminlerimiz şu anda gözden geçirme aşamasında. 2023 yılı için son GSYİH büyümesi tahminimizin %2,5, ortalama TÜFE enflasyonu tahminimizin ise yıllık %50 olduğunu söyleyebilirim. Cari açığın ise GSYH'nin %5,5'i oranında gerçekleşmesini öngörüyoruz. Önümüzdeki dönemdeki makroekonomik gidişat, 2023'ün ikinci yarısında başlayan politika normalleşmesinin sürdürülmesine bağlı olmaya devam edecek. Böyle bir senaryo altında, 2024 yılında genel olarak büyümede yavaşlama, fi yat artışlarının hızının azalmasını ve cari açığın daralmasını bekliyoruz. Bu doğrultudaki ilk işaretler yılın birinci yarısının sonuna doğru ortaya çıkacaktır.