Yabancı doğrudan yatırımlarda son dönemlerin en kritik yılı

Türkiye, yabancı doğrudan yatırımlarda önceki dönemlere kıyasla düşüş yaşıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Yabancı doğrudan yatırımlarda son dönemlerin en kritik yılı

Mehmet KAYA- ANKARA GÜNLÜĞÜ

Tutar olarak Türkiye’ye gelen yatırımlardaki azalma bir yana, iki önemli noktada bu yatırımlar tartışmalı bir görünüm arz ediyor. Bunlardan ilki doğrudan yatırımların içinde gayrimenkulün ağırlıklı bir yer tutması. Diğeri ise Türkiye’den yurt dışına giden yatırımlardaki artış eğilimi.

Akla gelen bir tartışmalı unsur daha var ancak istatistik veri yeterli olmadığı için yeterince incelenemiyor. Bu üçüncü unsur da gelen sermaye yatırımlarının çok önemli bir bölümünün satın alma-birleşme ya da mevcut yatırımların genişletilmesi, sermaye desteği verilmesi olduğu, sıfırdan yeni yatırımın çok az seviyede bulunması. Türkiye ekonomi politikasında değişiklik sonrası hem portföy, hem de doğrudan yatırımların artacağına yönelik beklenti dillendiriliyor. Burada risk ise normal dönemlerde satılmayacak, verimli ve geleceği parlak şirketlerin satılması. Son dönemde Türkiye’de teknoloji yoğun şirketlerde satışların gözlendiği de bir gerçek. Üstelik teori de bunu söylüyor. Bir ülkenin ekonomik kriz-durgunluk yaşadığı dönemde risk göstergeleri içinde yabancı sermayenin şirket satın alma eğiliminde bozulma görülmediğine dair gözlemler var. Eğer iyi bir şirket ucuzlarsa ve geleceği de parlaksa o sektörün global şirketi krize bakmayıp, satın almaya yönelebiliyor.

Yabancı doğrudan yatırımlarda son dönem Türkiye’ye ilginin yöneldiği, bazı şirketlerin isteğini ekonomi yönetimine ilettiği yönündeki haberler belki de bu teoriyi daha da güçlendirecek.

Ağustos dönemi ödemeler dengesi istatistiklerine göre 2023 Ocak-Ağustos döneminde Türkiye’ye gelen net yabancı doğrudan yatırım 2 milyar 634 milyon dolar. Türkiye gibi bir ekonomi için elbette çok düşük bir seviye. Üstelik, bu seviye, bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 52 düşüş anlamına geliyor. Yıllıklandırılmış veriye bakıldığında da düşüş yüzde 27 seviyesinde. Özetle, net girişler bakımından yüzümüzü güldürecek bir manzara yok.

Manzaranın detayı da eğilim olarak son dönemde pek iç açıcı değil. EKONOMİ’nin düzenli olarak takip ettiği, giden yatırım tutarlarının, gelen yatırım tutarlarına oranı göstergesi de bozulma eğiliminde. Üstelik gelen yatırım içinde gayrimenkulün ağırlığının sürekli yüksek seyri, yatırım kalitesi açısından da olumsuz gösterge.

Ödemeler dengesi verilerine göre gayrimenkul için gelen yatırımları dışarıda bırakıp, tasfiyeleri de dışarda bırakarak sadece net sermaye nitelikli gelen yatırımlara bakıldığında manzara biraz endişe verici. Ağustos ayında, Türkiye’den sermaye nitelikli brüt yurt dışına giden yatırımların, gelen yatırımlara oranı yüzde 88 seviyesinde. Bir önceki ay olan Temmuz’da bu oran yüzde 95 düzeyindeydi. Elbette, ekonomik değerlendirmeler için netleştirilmiş tutarlar baz alınacaktır ancak bu brüt tutarlar üzerinden bakarsak, yurt dışı kaynağa ihtiyaç duyduğumuz bir yılda, 8 ayda 5,1 milyar dolar kaynağı iş insanları yurt dışına götürmüş. Gelen tutar ise 5,5 milyar dolar. Bu dönemde yurt dışında yerleşik kişiler Türkiye’den 4,6 milyar dolarlık gayrimenkul almış.

Yabancı doğrudan yatırımlardaki hem eğilimler, hem de sonuçlar, Türkiye’nin ‘yerli ve milli sanayi’ söylemi bağlamında bir kez daha dikkatleri üzerine çekecek gibi görünüyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir