Yabancı, TL'ye dönüş kapısını tahville araladı

Rasyonelleşme kapsamındaki faiz artışları ile Türkiye’nin risk puanının düşmesi, TL varlıklara ilgiyi artırıyor. Son 4 yılda TL varlıklardan 70 milyar dolar seviyesinde çıkış yapan yabancı yatırımcının özellikle tahvil tarafında artan ilgisi dikkatle izleniyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Yabancı, TL'ye dönüş kapısını tahville araladı

Şebnem TURHAN

Normalleşme ve sadeleşme politikalarıyla beraber piyasa uzmanlarının yabancı yatırımcıların ilk giriş noktasının tahviller olacağı vurgusu verilere yansımaya başladı. 2 yıl vadeli tahvil ihalesinin ardından dünkü 10 yıl vadeli tahvile de rekor talep geldi. Yabancı talebiyle faizler de düşüyor.

Seçimlerin ardından yeni ekonomi ve Merkez Bankası yönetiminin uyguladığı politikalarla yeniden oluşmaya başlayan güven ile düşen 5 yıllık ifl as risk primi CDS’ler yabancı yatırımcının yönünü yeniden Türkiye’ye ve TL varlıklara çevirmesini sağladı. Son 4 yılda TL varlıklardan 70 milyar dolar seviyesinde çıkış yapan yabancı yatırımcının ilk giriş yapacağı yer olarak ise devlet iç borçlanma senetleri görülüyor. Nitekim son haftalarda yaşananlar yabancı girişinin başladığını ve gerisinin geleceğine işaret ediyor. Önceki gün düzenlenen iki yıllık tahvil ihalesine yabancı talebi yoğun olurken dünkü 10 yıllık tahvil ihalesine rekor talep geldi. Dünkü 10 yıllık tahvil ihalesinde ortalama bileşik faiz yüzde 26,87 oldu. Piyasada ise 2 yıllık gösterge tahvil faizi yüzde 40’ın, 5 yıllık gösterge tahvil faizi yüzde 30’un altına inerken, 10 yıllık gösterge tahvil faizi ise yüzde 26,64’a kadar sert geriledi.

500-600 milyon dolar geçen hafta girdi

Bankacılık sektörü kaynaklarından edinilen bilgiye göre geçen hafta uluslararası yatırım bankası JP Morgan iki devlet tahvilini bono endeksine ekledi. Bu 500-600 milyon dolarlık bir giriş sağladı. Bu veri ise yarın açıklanacak olan Merkez Bankası haftalık menkul kıymet verilerinde görülecek. Bunun yanı sıra pazartesi düzenlenen iki yıllık tahvil ihalesine ise çok yüksek bir yabancı yatırımcı talebi oldu. Talep dünkü ihale öncesinde 10 yıllık tahvil faizlerine de etki etti. Böylece tüm gösterge tahvil faizlerinde düşüş yaşandı. 2 yıllık gösterge tahvil faizi cumaya göre 153 baz puan, 10 yıllık gösterge tahvil faizi 90 baz puan geriledi. 2 yıllık gösterge tahvil faizi yüzde 38,34’i indi.

10 yıllık tahvile rekor talep

10 yıllık gösterge tahvil faizi ise dün yeni rekorlara imza attı. İhale öncesi rekabetçi olmayan teklifl ere satışta bankaların talebi 37 milyar 388,2 milyon lira oldu. 10 yıllık tahvil ihalesi öncesi kamuya 5 milyar lira, piyasa yapıcı bankalara ise 10 milyar liralık net satış yapıldı. İhalede net satış 14.55 milyar lira gerçekleşti. İhale ve ROT satışlarla birlikte ihalede toplam satış 29.55 milyar liraya ulaştı. İhalede ortalama bileşik faiz ise yüzde 26,87 oldu. Bir önceki 10 yıllık tahvil ihalesinde ortalama bileşik faiz oranı yüzde 31,98 seviyesindeydi.

Aralık ayı borçlanma hedefi aşıldı

Dünkü 4 yıllık TLREF’e endeksli tahvil ihalesi öncesinde ise kamuya satış gerçekleşmezken piyasa yapıcılarına 5 milyar lira net satış yapıldı. Piyasa yapıcı bankaların net teklif tutarı ise 15 milyar 901 milyon TL oldu. İhalede ise 8.43 milyar liralık satış yapılırken dönemsel faiz ise yüzde 7,91 oluştu. Böylece Hazine dünkü iki ihalede 42.98 milyar liraya ulaştı. Önceki günkü 2 yıllık tahvil ihalesinde net satış 14.6 milyar lira seviyesindeydi. İki günde 57.58 milyar liralık satışla 45 milyar lira olan aralık ayı iç borçlanma hedefini hayli aştı.

Tahvilde payı yüzde 1’in altında

Merkez Bankası verilerine göre yabancı yatırımcıların devlet tahvillerindeki payı 24 Kasım itibariyle yüzde 0,93 seviyesinde. Bu geçmiş yollardaki seviyenin o kadar altında ki piyasa uzmanları ne kadarlık bir giriş yaşanabileceğine ilişkin tahmin yapmakta zorlanıyor. Bilgi veren bir bankacılık kaynağı, tahvilde yabancı payının yüzde 1’in altında olmasının gidecek çok yer olduğunun işareti olduğunu belirtirken, bir diğer piyasa uzmanı ise son 4 haftadır küçük de olsa tahvil tarafına yabancı girişi gözlendiğini hatırlattı. Bilgi veren aynı uzman Merkez Bankası'nın döviz satış ihtiyacının azalmasının da yabancı girişine işaret ettiğini, böylece Merkez Bankası’nın rezerv biriktirebildiğini vurgulayarak ekonomi politikalarının etkisiyle yabancı girişinin devamının geleceğini dile getirdi.

Sermaye girişleri hızlandı

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara da sosyal medyada yaptığı paylaşımda Merkez Bankası'nın son iki haftada nette 5.6 milyar dolar döviz alımı yapmış olduğunun görüldüğünü belirterek "Cari işlemler fazlası verilen bir dönem olmadığına göre, sermaye girişlerinin hızlandığı çıkarımını yapabiliriz. Muhtemelen yurtdışı swap girişlerinden kaynaklanıyor" diye yazdı.

İhalelere de ikincil piyasaya da ilgi arttı

Deniz Yatırım Strateji ve Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Orkun Gödek, Türk lirası cinsinden varlıkları konuşurken uzun bir aranın ardından yeniden DİBS piyasasına da yer vermeye başladıklarını dile getirerek, şöyle konuştu: “Her ne kadar bir takım regülasyon seti yürürlükteki yerini korusa da büyük bir kısmının yeni TCMB yönetimi tarafından kaldırılmış olması fi yatlama koşullarının da daha sağlık bir eksende gerçekleşmesine imkan tanıyor. Sıkılaşan ve olması gerektiği düzlüğe büyük oranda gelen para politikasının yanında Hazine’nin mali denge tarafında attığı adımlar yabancı yatırımcı ile yeniden kurulan iletişim mekanizmasının meyvelerini vermesine oyun alanı açıyor. Nitekim tahvil ihalelerine gelen yabancı talebi ve devamında ikincil piyasaya olan ilgi de artarken, Türk lirasının forward kur seviyelerinin ima ettiği patikadan görece daha iyi trade edeceği düşüncesinin pekişmesi giriş-çıkış açısından yabancı yatırımcı cephesinde yeniden merak duygusu uyandırıyor. Burada enfl asyon beklentilerine yapılan atfın frekansındaki artış da yine tahvil piyasasının canlanmasında önemli bir etken. Buradan sonraki süreçte, en azından 2024’ün ilk yarısında, tüm ihalelerin, özellikle de uzun vadelilerin yakından izleneceği kanaatindeyiz. Daha yavaş bir hızda değer kaybedeceği düşünülen lira, carry trade fi krinin yeniden belirmesi ve beklenen enfl asyona yakın oluşan tahvil faizleri bu piyasanın bir süre daha konuşulmasını mümkün kılmaya aday başlıklar. 2-10y vadeli tahvil spreadinin kısa taraf lehine gelişimi de sıkı duruş korundukça devam edecektir.”

Toplam rezervler 140 milyar doları aştı

Bankacıların hesaplamalarına göre, Merkez Bankası toplam rezervleri geçen hafta 140 milyar doları aşarak yeni tarihi zirvesine çıktı. Reuters'ın hesaplamalarına başvurduğu beş bankacı 24 Kasım ile biten hafta 136.5 milyar dolar açıklanan toplam rezervlerin, 1 Aralık ile biten geçen haftada 3.5-3.8 milyar dolar arttığını hesapladı. Bankacıların hesaplamaları hazirandan geçen haftaya toplam rezervlerdeki artışın 41.5 milyar dolara ulaştığını gösteriyor. TCMB'nin swap hariç net rezervleri geçen hafta eksi 51 milyar dolardan eksi 46.5 milyar dolara iyileşme gösterdi. Bankacılar geçen hafta uluslararası net rezervlerde ise yaklaşık 1 milyar dolar düşüş hesapladı. Bu hesaba göre net rezerv 35.81 milyar dolardan geçen hafta 35 milyar dolara geriledi.

15 Aralık’ta Moody’s kararı bekleniyor

Hazine ve Maliye Bakanlığı iç borçlanma stratejisine göre bu ay 45 milyar liralık iç borçlanma öngörüyor. Ocak ve şubatta ise iç borçlanma miktarları artacak. Ocakta 121 milyar liralık, şubatta ise 266.8 milyar liralık iç borçlanma planlanıyor. Bu arada 15 Aralık’ta Moody’s’ten gelecek rapor da yabancı yatırımcıların seyri açısından önemli olacak. Öte yandan TCMB, 11 Ocak New York'ta gerçekleşecek Yatırımcı Günü toplantısı düzenleyecek.

Normalleşme ve sadeleşme adımları etkili

10 Haziran 2022’de bankacılık sektörüne kredi ve mevduatları üzerinden menkul kıymet tesisi zorunluluğu getirilmesiyle birlikte gösterge tahvil faizlerinde piyasa fi yatlamasının dışına çıkılmıştı. Enfl asyon yüzde 80’e dayanmışken gösterge tahvil faizleri tek haneli seviyelere geriledi. Bu yıl haziranda yeni Merkez Bankası yönetiminin attığı normalleşme ve sadeleşme adımlarıyla bankacılık sektörünün menkul kıymet tesis zorunlulukları azaltıldı.