Faizden sonra kur ve altında çoklu fiyat

Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ bu hafta Şans Sohbetleri’nde piyasalardaki son durumu değerlendirdi. Merkez Bankası'nın politika faizi ile piyasa faizi arasındaki makasın açılmasından sonra kur cephesinde de çoklu fiyatın ortaya çıkmaya başladığına dikkat çekti. İkili, kurdaki beklentiler ile altın ve gümüş cephesindeki gelişmeleri de değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Faizden sonra kur ve altında çoklu fiyat

Güldağ: Piyasada epey bir sıkışıklık var. Tahvil faizi yükseliyor. Kurlar yükseliyor. Dövizi tutmak için sürekli yeni düzenlemeler geliyor. Dün vazgeçilen taktikler yine piyasaya sürülüyor. Dövizden TL'ye dönüşüm hedefi geri geldi. Şimdi bankalar hem TL hem döviz bulma telaşında. KKM faizinde zaten üst sınır kalkmıştı, şimdi faize ilave olarak ödenen primle birlikte döviz mevduatı sahibinin dolar bazında yıllık getirisi yüzde 30'ların üzerine çıktı.

Ağaoğlu: Ben artık faizin kaç olduğunu bilmiyorum. Hem profesyonel görevim gereği, hem de piyasayı uzun yıllardır takip eden birisi olarak ben bilmiyorsam bu başlı başına problem. Piyasa işlemlerinin özü hesap yapabilmektir. Tabii bazı tahminler yaparsınız ama bir hesaba dayandırırsınız ve hesapların temelinde de her zaman faiz vardır. Çünkü finans piyasalarının canı cini faizdir. Faiz doğru belirlenmeden bu iş yürümüyor, yürümeyecek.

Güldağ: Merkez Bankası çabalıyor, piyasa aktörlerinin beklentilerini yönetmeye çalışıyor. Ama aktörlerin de aklı karıştı. Bir yandan seçimden sonra kim iktidar olursa olsun para politikasında önemli değişiklikler olacak, kur da faiz de artacak deniyor. Öbür yandan kur seçime kadar sakin gider ama seçim sonrası fırtına var deniyor. Merkez Bankası da finansal baskıyı artırıp durumu kontrol etmeye çalışıyor. Ama çarşının aklı karıştı bir kere...

Ağaoğlu: Her cephede çok zorladığımız için bu oyunun sonu seçimle gelecek inşallah diye umuyoruz. Artık yeni kararlar verilmesi gereken döneme fazlasıyla yaklaştık.

Güldağ: Faiz indirmekle bu iş olur zannettik ama durum giderek içinden çıkılması daha zor hale geliyor. Kapalıçarşı haberimiz de bunun sahadan yansıyan somut bir kesitiydi.

Ağaoğlu: Getirilen düzenlemelerin sayısına bakınca, 400'ü aştı herhalde, teşhis ve tedavide temel hatalarımız olduğunu kabul edelim. Yaşadıklarımız bir seferlik akut bir problem değil. Kronik bir problem.

Güldağ: Her şeyi bıraktık, dövizi tutmak için çırpınıyoruz...

Ağaoğlu: Mesele de o. Dövizi olabildiğince sıkın talimatı verdiğiniz anda kaçınılmaz olarak zora koşuyorsunuz. Oysa şirketlerin olmazsa olmazları var; akreditif veya yurtdışı borçlanmaları… Bunların ya faiz ya ara para ödemelerini mutlaka yapmaları gerekiyor. Siz spekülatif olarak dövizle ilgilenenle, işini yürütmek için döviz alanı birbirine karıştırdığınızda ve hepsini aynı kabın içine koyduğunuzda aldığınız önlemler herkesi etkiliyor. Tahtakale devereye giriyor.

Güldağ: İlan edilen kur ile piyasa kuru da farklılaştı iyice...

Ağaoğlu: Çift kura gelmiş durumdayız. Yani bir tabela ve işgören faizi vardı şimdi tabela kuru ve işgören kur diye farklı bir kur ortaya çıkıyor. Döviz almak zorunda olan şirketler de banka ne derse onu veriyor. Bankalar da satmak istemedikleri için satmak zorunda kaldıkları için yeniden kapatabilecekleri bir orandan teklif etmek zorunda kalıyorlar, o da makası açıyor. Makas açıldığında yine karar verme problemi ortaya çıkıyor. Merkez Bankası adımlar atıyor ama herkese ulaşmasında sorun var. Sıkışıklık en az seçime kadar devam edecek. Umuyorum bir yerde lastik patlamaz.

Euro ve dolarda yeni rekorlar bekleniyor

Güldağ:Yılbaşından bu yana Merkez Bankası'nın net uluslararası rezervlerinde 13,7 milyar dolarlık bir azalma var. Son haftaki azalma ise 4,7 milyar dolar. Rezervdeki erime hızlandıysa, döviz üzerindeki baskı da artacaktır. Zaten TL'nin değer kaybında da bir hızlanma var. Tüm baskılama çabasına rağmen kurları tutmak zorlaşıyor. Gidişata bakınca, yurtdışındaki gelişmelerden de bağımsız olarak, Euro ve dolarda yeni rekorlar gelir.

Ağaoğlu: Her kuruşluk artış, yeni rekor haline gelecek, yapacak bir şey yok.

Güldağ: Döviz üzerindeki bu baskı hem içeride hem dışarıda borçlanma maliyetlerinin de artması anlamına gelecek maalesef. Bu da dönüp dolaşıp reel sektörü olumsuz etkiliyor. Şirketler yurtdışından borçlanmakta zorlandıkça, özellikle sermaye yoğun işler başta rekabet etmekte de zorlanacak.

Ağaoğlu: Bir önemli değişiklik de şu: Bireylerin daha önceden kur-faiz esnekliğinden dolayı ortalama diyebileceğimiz bir davranış biçimleri vardı ve döviz satıcı da olabiliyorlardı bireyler. Fakat son dönemde bireyler döviz satıcı olmaktan çıkıp tam tersi net alıcı olmaya başlamışlar.

Güldağ: Bu durumda kurlar tutulabilir mi, davranış değişikliği nasıl engellenecek?

Ağaoğlu: Bunu engellemenin polisiye tedbirlerle olmayacağı konusunda kesin anlaşalım. Müdahalelerden bahsediyorum. Bunlar kısa vadeli zaman kazandırır, onu da bir iş yapacaksınız ki uzun vadeyi kurtarabilesiniz diye. Ama böyle bir şey yapılmıyor neredeyse son 1-1,5 yıldır, sadece günü kurtarma çabası. Gün gelecek kurtulmayacak, böyle giderse öyle. Onun için umudum seçim bittikten sonra gerçekten ortodoks politikalara dönüş tarzında, kur ve faiz artışını bekliyorum.

Güldağ: Ama bu dövizde patlamayı, faizde şirketleri alt üst edecek bir ani artışı da getirirse pek umut olmaz. Ekonominin pek çok aktörünü perişan eder.

Ağaoğlu: Seçim senaryolarını konuşmamız lazım o zaman...

Güldağ: Bayramı bir ağız tadıyla geçirelim de konuşacağız sayın Ağaoğlu.

Gümüş 30'a hamle yaparsa altın yeni rekor görür

Güldağ: Amerika'da enflasyon rakamları Wall Street’in beklentisinin de altında geldi. Faiz artırımında yolun sonuna geldik gibi...

Ağaoğlu: Ben bir 25 baz puan daha artış sonra yatay ve 5-5,25 seviyesini epey koruyan bir faiz ortamı bekliyorum.

Güldağ: Bu ortam altın fiyatlarının dünyada hareketlenmesine de neden oluyor. Tabii bizde özellikle seçim sonrası kurlar patlayacak algısı olduğu, bu altını da yukarı çekecek diye düşünülüyor. Hem içeriden hem dışarıdan etkiler altını destekliyor mu?

Ağaoğlu: Yurtiçine baktığımızda ben gram altını oldum olası bilmem. Kura göre ayarlanıyor.

Güldağ: Ben de kur etkisini soruyorum...

Ağaoğlu: Bireyler döviz satmaktan vazgeçip döviz almaya başladıklarında aynı zamanda altın da alıyorlar. O nedenle dediğin doğru. Hem altın fiyatı yurtdışında ons olarak artacak beklentisi var, bir de bunun üzerine kurdan kaynaklanan artış beklentisi var. Bu çerçevede, dolar almak yerine altın alarak, kur tarafını da aynı anda koruyorum düşüncesiyle tetiklenen altına yöneliş var.

Güldağ: Talep var ve daha devam edecek gibi. İlk iki ayda yine tonlarca altın ithal ettik. Bireylerin dışında iş dünyası da altınla kendini korumaya çalışıyor. Mart ayında ise alınan tedbirlerle altın ithalatı yarıya düştü.

Ağaoğlu: Orada da bir endişemi söyleyeyim, hal böyle devam ederse alınan kararlar ve getirilen düzenlemeler nedeniyle altında da çifte fiyat olursa şaşırmayacağım. Yani kaydi altınla fiziki altın arasında da bir fark oluşursa önümüzdeki dönemde o beni şaşırtmayacak.

Güldağ: Bu söylediğin çok dikkat çekici... Peki dünya piyasalarında altında ne oluyor?

Ağaoğlu: Küçük düzeltme bekliyordum hatırlarsan. O düzeltme çok küçük oldu.Pek bir düzeltme diyebileceğimiz kadar değil. Gümüş de daha hızlı hareket etti altından.

Güldağ: Şimdiki beklentin nedir?

Ağaoğlu: Gümüş 26’nın üzerine çıktı. Uzun zamandan beri ilk defa. Kritik eşikleri aştı. Yani 24'ten döner diye bekliyordum, trend öyle geçiyordu, hayır dönmedi 25,25'e geldi. Oradan döner dedim, biraz durdu ama minicik bir düzeltme yaptı. Onu da geçtiğimiz iki üç gün içinde aştı.

Güldağ: Gümüş beklediğnden daha hızlı gitti anlaşılan. Bu beklentini etkiliyor mu?

Ağaoğlu: Evet çünkü benim AGU paritesinde çok önemli bir kazanımı var gümüşün. Hatırlarsan 92’ydi en son bıraktığımız yerde. Mart ayında 92’li seviyeleri görmüş olan bu AGU paritesini şu andaki değeri 78,5. Ben 75'lerin altına inmesini bekliyorum demiştim. Nitekim oraya doğru bayağı hızlı da yol aldı. Altına göre çok değer kazandı.
Güldağ: Altında yeni zirveler gelir mi?

Ağaoğlu: 2075 ve 2072 iki zirvesi altının. Oraya doğru gelir ama aşmaz demiştim. 2040’lara kadar geldik.

Güldağ: Hala aşmaz görüşünde misin?

Ağaoğlu: Halen bu görüşümü koruyorum. Şimdi neden dersen, gümüş için kritik olan seviyeler 26,26’nın üzerine çıkarsa 30'lara doğru bir hareket gelebilir. Bunun tek seferde olmasını beklemem. Bir kar realizasyonları olması lazım. 19'lardan geliyor gümüş. Yani çok ciddi bir değer artışı var gümüşün. Geçtiğimiz eylül ayında 17,94’ü görmüş. 18'den 25'e arada yaklaşık 7 dolarlık bir fark, yüzde 40’a yakın bir değer artışı. Görece çok kısa sürede yaptı...

Güldağ: O zaman yakında yeni rekor yok...

Ağaoğlu: Normalde gümüş 26,26’yı geçerse 30 giderse altında yeni rekor gelir.

Güldağ: Nereye doğru gelebilir?

Ağaoğlu: İlk hamle 2 bin 125 arkasından da 2200’ler var. O ciddi bir hareket. Ama bir kez daha teyit edeyim, gümüş 30 dolara giderse… Çünkü gümüşün desteklemediği altının yükselişi kalıcı olamıyor. Gümüş 30 dolarlara doğru bir hamle yaparsa altında yeni rekorlar gelecek.