Gazetecilikte yenilikçi bir yaklaşım: Yavaş gazetecilik

İklim Gazetesi Kurucusu ve hikaye anlatıcısı Merve Kara Kaşka, “Bir gazeteci olarak asla atlayamacağınız bir haber: İklim aciliyeti. Ben bu yüzden girişimci oldum” diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Gazetecilikte yenilikçi bir yaklaşım: Yavaş gazetecilik

Didem ERYAR ÜNLÜ

İklim Gazetesi Kurucusu ve hikaye anlatıcısı Merve Kara Kaşka, “Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Ardından yaklaşık 10 sene gazetecilik yaptım, masa başında, sahada, yüzlerce basın toplantısında, yurt içi ve yurt dışı etkinlikte bulundum. İş, ekonomi ve teknoloji konularında uzmanlaşıp, hakim ekonomik sistemin nasıl işlediğine dair alternatif perspektifler geliştirdim. Gittikçe daha anlamlı bir iş arayışına girdiğimde yönetici editör olduğum yayından istifa ettim. Sonra Londra’ya taşındık, burada anne oldum. Yaklaşık üç yıllık ‘sessiz’ dönemden sonra iklim gazetesi doğdu. 1 Mart 2021’de” sözleri ile başlıyor hikayesini anlatmaya.

“İnandığım gibi yaşamadığım bir işin mümkünatı yok” diyor. İklim Gazetesi’ni kurmasının nedeni de bu. “Bazı tohumları çocukluğumdan beri atılmış, zamanı gelince yeşeren bir filiz benim için girişimcilik. İlk kez gazeteye çıktığımda ağaçtan düşmüştüm, çocukluğum doğada geçti ve hep gazeteci olmayı hayal ettim. Gazeteci olarak doğa ve yaşam öncelikli bir çizgim vardı. Bir gazeteci olarak asla atlayamacağınız bir haber: İklim aciliyeti. Ben bu yüzden girişimci oldum” diyen Kaşka’ya kulak verelim ve girişim hikayesini kendisinden dinleyelim:

Acilen yeni yollar keşfetmemiz gerekiyor

İklim gazetesi iklim krizi ve sürdürülebilirliğin hayatımızın her alanını dönüştürmesi gerektiği gerçeğinden yola çıkarak kuruldu. Bu dönüşümde yayıncılık da bir istisna değil. Bu yüzden karbon ayak izini ölçen, yenilenebilir enerjiyi önceliklendiren, karbon ayak izini minimumda tutacak bir çalışma biçimi geliştiren, tüm içeriği ekopozitif olan bir yayın. İklim krizi, sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi konularına odaklanıyor. Yenilikçi gazetecilik formatları denemeye açık, araştırma odaklı ve yavaş gazeteciliğe yer açmak isteyen bir yayın. Öncelikli hedeflerim arasında iklim gazetesi’ni anne ve çocuk dostu bir ‘ofis’ haline getirmek.

Aktivizme yakınsayan bir gazetecilik ve iş anlayışım gelişiyor şu dönemde. İş ve gündelik yaşantım arasındaki sınır neredeyse tamamen kayboluyor. İnandığım gibi yaşamadığım bir işin mümkünatı yok, bu yüzden iklim gazetesi zaten. Sadece kar maksimizasyonuna dayalı, gezegenden aldıklarımızı hesap etmeden çizilmiş yollardan gitmemiz, bu yollarda yürümemiz artık mümkün değil. Acilen yeni yollar keşfetmemiz gerekiyor.

Yavaşlayabilmeli, küçülebilmeliyiz

“Başarı; ‘normal’ yani dünyada yaşamın önceliklendirildiği bir düzene ulaşmak anlamına geliyor. Zamanı yavaşlatmak. Gazetecilik gibi dakikalar ve hatta saniyelerle yarışılan bir meslekte zamanı yavaşlatmak gerçekten büyük çaba gerektiriyor ama her meslekte bunu başarabilmeliyiz. Küçülebilmeliyiz. Öncelikle fiziksel olarak: İnsan türü yeryüzünde çok fazla alanı işgal ediyor, geri çekilmemiz, doğanın kendisini onarmasına izin vermemiz gerekiyor. Benim için başarı bunu mümkün kılmak için mücadele etmek, mücadele eden seslerin duyulmasına aracı olmak demek. Devamında anlayış olarak küçülebilmeliyiz: Benliğiyle takıntılı olmak insana iyi gelmiyor, zihnimizde kalbimizde dünyayla, doğayla, insanlarla bütünleşmeye daha fazla yer açabilmeliyiz. Ekstraktivist, kapitalist dünya düzeni insana iyi gelmiyor. Mutsuz, tatminsiz insan sadece kapitalist sistemin daha iyi çalışmasını sağlıyor çünkü daha fazla tüketiyor ve tükettikçe daha da mutsuzlaşıyor. İnsan bundan daha fazlası ve daha iyisini hak ediyor. İyi bir düzen için var gücümüzle çalışmak, dayanışmak, meşgalemizle birlikte dönüşmek ve dönüştürmek ve aynı iyi amaçlar için çalışan çok değerli insanlardan öğrenebilmek benim için başarı demek.”

Girişimcilik ekosistemi muazzam bir hızda büyüyor

“Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin çok daha küçük olduğu dönemlerde çalıştım ve son birkaç yılda muazzam bir hızda büyüdüğüne tanık oldum. Buna karşın iklim krizi, sürdürülebilirlik ve döngüsellik odaklı işlerin oranı oldukça düşük çünkü bu konularda bilinçlenmeye ihtiyaç var. Bunun değişmesi gerekiyor. İklim aciliyetinin yaptığımız tüm işlerin çekirdeğine nüfuz etmesi gerekiyor. Ancak teknolojiden iklim krizini çözecek bir mucize beklememek gerekiyor çünkü bu bizi eylemsizliğe itiyor ve krize sebep olan bakış açısını koruyor. Teknolojiyi bir amaçtan ziyade insan ve doğa için bir araç olarak yeniden konumlandırmalıyız ve yeni girişimleri de bu yaklaşımla kurmalıyız. Anlamlı çevresel ve sosyal etkiyi önceliklendirmeliyiz.

İklim haberciliğinde farklı yöntemlere ihtiyacımız var

“İklim Gazetesi, gazeteciliğin içinde bulunduğu krize - ki bununla okur güveninin en düşük seviyelere gerilemesi, reklama dayalı gelir modelinin basın özgürlüğünü sınırlaması ve haberlerin iklim krizinin aciliyetini yansıtamaması gibi hayati problemleri kastediyorum- etkileşimli gazetecilik ile yanıt vermek isteyen bir yayındı ancak gördük ki etkileşim tek başına bir amaç olmak zorunda değil. Etkileşim, okur katılımını önceliklendiren bir yayın olarak vazgeçilmez bir prensibimiz olarak kalıyor ama Türkiye’de iklim haberciliği alanında tespit ettiğimiz eksikliklere yanıt verecek farklı yöntemlere ihtiyacımız var. Bunu keşfetmemizi sağlayan Teyit ve ImpactHub İstanbul iş birliğinde düzenlenen Factory programında Bootcamp ve ardından Kuluçka’ya seçilen girişimlerden biri olmamızdı. Yeni tezlerimizi denediğimiz ve tespit ettiğimiz sorunlar için en iyi çözümleri bulmaya odaklandığımız bir dönemdeyiz."

Sosyal girişimcilik ve girişimcilik arasında bir ayrım olmasını anlamlandıramıyorum

“Yaklaşık dört yıl teknoloji girişimleriyle yakından çalıştığım bir teknoloji gazeteciliği deneyimim var. Gerek yerel gerek küresel ekosistemi de yakından tanıyorum. Belki bu yüzden sosyal girişimcilik ve girişimcilik arasında bir ayrım olmasını tam olarak anlamlandıramıyorum. Dünyanın sonunu getiren sebepleri ve sorumsuzlukları meşrulaştırıyormuşuz gibi bir ayrım bu, oysa tüm girişimcilerin en önemli kaygısı bu gidişat olmalı. Ve aslında yeterince iyi anlatıldığında girişimcilerin büyük çoğunluğunun (ve özellikle genç ve kadınların) bu gidişatı değiştirmek için elinden geleni yapacağına inanıyorum."