Erdoğan'dan enflasyon mesajı: İlave önlemleri aşama aşama devreye alacağız

Kabine toplantısı sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enflasyon üzerindeki baskı zamanla azalacaktır. İlave önlemleri aşama aşama devreye alacağız. Ekonomide birinci önceliğimiz tüm vatandaşlarımızın refahını en üst seviyeye çıkarmaktır" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Erdoğan'dan enflasyon mesajı: İlave önlemleri aşama aşama devreye alacağız

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Beştepe'de toplandı. Toplantının ardından kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi gündemini değerlendirdi. 

Son kabine toplantısından bu yana dış politikadan güvenliğe, eğitimden ticarete her alanda Türkiye'yi hayalleriyle buluşturma mücadelesini kesintisiz sürdürdüklerini belirten Erdoğan, "Küresel ölçekte yaşanan ve ülkemizi de etkileyen pek çok zorluğa rağmen Türkiye Yüzyılı vizyonumuzdan asla taviz vermiyoruz." diye konuştu.

Son dönemde ekonomik göstergelerde olumlu yönde değişim olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Ekonomik sorunların farkındayız. Son dönemde ekonomik göstergelerde olumlu yönde yaşanan değişikliklerin kalıcı olmadığından kimse şüphe etmesin. Türkiye ekonomisine faiz ve kur penceresinden bakan mandacı dayatmanın kodları çözülmüştür. Bu dayatma yatırım ve istihdamla kurulu bir yaklaşımla çözülecektir. Rezervlerdeki iyileşme alınan tedbirlerin sonuç verdiğini gösteriyor” dedi.

Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki yıllarda bugünkü sıkıntılarımızı da bir geçmiş zaman hatırası olarak yad edeceğiz. Bundan en küçük bir şüphemiz bulunmuyor. Nitekim ekonomideki olumlu gelişmelerin işaretlerinden biri de Merkez Bankası rezervlerimizdeki güçlü artıştır. Mayıs sonunda 98,5 milyar dolar seviyesinde olan rezervler 11 Ağustos itibarıyla 116 milyar doların üzerine çıkmıştır. Uluslararası yatırımcılar da ekonomimizdeki olumlu gelişmeleri yakından izliyor. Seçim öncesi Türkiye'ye yönelik iftira kampanyalarıyla çizilen karanlık tablonun asılsız olduğunu onlar da anlamaya başladı. Finansal piyasalarda risk göstergesi olarak takip edilen CDS seviyesinin mayıs ayına göre neredeyse yarı yarıya azalması bunun bir işaretidir. Aynı şekilde geçen ay Körfez ziyaretimizde imzaladığımız toplam değeri 50 milyar doları aşan anlaşmalar ülkemize duyulan güveni göstermiştir" şeklinde konuştu. 

Enflasyonla mücadele

Enflasyonla mücadele konusunda kararlılık mesajı veren Erdoğan, vatandaşlardan biraz daha sabırlı olmalarını istedi. Erdoğan, "Hayat pahalılığıyla mücadelemizi çift kulvarlı şekilde yürüteceğiz. Bugünkü toplantıda bu konudaki adımları değerlendirdik. Deprem yaralarını sarmak için artırdığımız vergiler, enflasyon üzerindeki baskı zamanla azalacaktır. İlave önlemleri aşama aşama devreye alacağız. Ekonomide birinci önceliğimiz tüm vatandaşlarımızın refahını en üst seviyeye çıkarmaktır. Enflasyonu vatandaşımızın günlük hayatından çıkaracağız. Tüm vatandaşlarımdan biraz daha sabırlı olmalarını ve bize güvenmelerini bekliyoruz" dedi. 

İklim değişikliği

Yaz günleriyle birlikte başlayan kuraklık endişelerine de değinen Erdoğan, "Türkiye Ağustos ayını yüksek hava sıcaklıklarıyla geçiriyor. 50 derecelere ulaşan sıcaklık meselenin ciddiyetini ortaya koyuyor. İklim değişikliği ile mücadele çerçevesinde atılan uluslararası adımların hepsinde yer aldık. Yükümlülüklerimizi harfiyen yerine getirdik. Net 0 emisyon ve yeşil kalkınma hedeflerinde en önemli katkıyı veren ülkeler arasındayız. Bireysel ve sanayide kullanılan su miktarını azaltmamız şarttır. Tüm insanlığı su tüketiminde tasarruflu davranmaya davet ediyorum" dedi. 

"BM tarafsızlığını yitirmiştir"

Erdoğan, sadece kapasite bakımından değil zihniyet olarak da dış politikada büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiklerini, içe kapanık, edilgen bir anlayış yerine girişimci, insani ve Türkiye eksenli bakış açısını dış politikada hakim kıldıklarını, 3 kıtanın tam merkezinde yer alan Türkiye'nin tarihi, kültürel ve coğrafi açıdan tüm potansiyelini kullanabilmesini sağladıklarını kaydetti.

Konuşmasının devamında dış politikaya dair önemli mesajlar veren Erdoğan'ın birinci gündemi Kıbrıs oldu. Erdoğan, KKTC'de BM ile yol gerilimine ilişkin tepkisini dile getirdi, "BM askerlerinin müdahalesi kabul edilemez. Asla doğru bulmuyoruz. BM tarafsızlığını yitirmiştir, Barış Gücü'nün müdahalesi ne hukuki ne de insanidir. Barış Gücü, gerek köylülere fiziki müdahalesi gerek sonrasında talihsiz açıklamalarla tarafsızlığına gölge düşürmüş, yaralı itibarını daha da zedelemişti. Komşularımızla sorunları gidermek istediğimiz dönemde BM askerlerinin yaptığı müdahale iyi niyetli değil. Güney sınırımızda yapılmak istenen oldubittilere göz yummayacağız. Sınırlarımızın her karışını güvenli hale getireceğiz" dedi. 

Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Uluslararası hukuka aykırı davranışlar bölgede tansiyonu yükseltmiştir. Bu müdahaleyi iyi niyetli bulmuyoruz. Beklentimiz isminin hakkını vererek adadaki tüm tarafların ihtiyaçlarına katkıda bulunmasıdır. Garantör bir devlet olarak, ara bölge başta olmak üzere Ada'daki emrivakilere ve hukuksuzluklara rıza göstermeyeceğimiz bilinmelidir. Kıbrıs Türkü kardeşlerimizi Rum kesiminin hak hukuk tanımaz, uzlaşmaz tavrıyla bırakmayacağız. Türk Devletleri Teşkilatı KKTC'ye geçen sene anayasal ismiyle kucak açtı. KKTC'de temsilcilikler açmaya hazırlanan ülkeler var. AB'nin bu gelişmelerle ilgili yaptığı açıklama çok talihsiz."

Rusya -Ukrayna savaşı

Türkiye'nin bölgesel ve küresel krizlerde kimi zaman arabulucu, kimi zaman kolaylaştırıcı roller üstlendiğine işaret eden Erdoğan, şunları dile getirdi:

"Gerilim ve macera peşinde koşmadan çıkarlarımızı korumanın, dünya barışına katkı sunmanın derdindeyiz. Hep söylediğimiz gibi bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde, petrolünde, altınında, yeraltı ve yerüstü kaynağında gözümüz yok. Binlerce yıllık tarihinde sömürgecilik lekesi olmayan bir milletiz. Nasıl bir başkasının hakkına el uzatmıyorsak ülkemizin ve milletimizin ve kardeşlerimizin hakkının yenilmesine de seyirci kalmıyoruz.

Dış politika ile ilgili olarak Rusya-Ukrayna savaşı ile ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Rusya Ukrayna savaşının bitmesi, krizden en az zararla çıkılması için samimi gayret gösteren neredeyse tek devlet Türkiye'dir. Somut adımlarla bu yaklaşımı ispatladığımızı düşünüyorum. Biz daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz" dedi.