Kılıçdaroğlu: Teröriste ait DNA raporunu açıklayın
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Mersin saldırısıyla ilgili, "İki gündür kirli propaganda yürüten Erdoğan ve yaveri fotoroman Süleyman… Öldürülen teröristin DNA raporuna rağmen, tam 2 gündür yalan söylediniz, havuz medyanız manşetler attı. Şimdi çıkın ve teröriste ait DNA raporunu açıklayın, bu millet bir kez ağzınızdan doğru bir şey duysun." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin’deki terör saldırısında öldürülen teröristin adının CHP’nin 2012 yılında hazırladığı 'Tutuklu Gazeteciler Raporu'nda geçtiği yönündeki iddia ile ilgili açıklama yaptı.
Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "İki gündür kirli propaganda yürüten Erdoğan ve yaveri fotoroman Süleyman… Öldürülen teröristin DNA raporuna rağmen, tam 2 gündür yalan söylediniz, havuz medyanız manşetler attı. Oysa ben ne dolaplar çevirdiğinizi iki gündür biliyorum. Bile bile yalan söylediniz. Şimdi çıkın ve teröriste ait DNA raporunu açıklayın, bu millet bir kez ağzınızdan doğru bir şey duysun. Başsavcıya dosyaya el koyun dediniz. Başsavcıya sesleniyorum, o dosyayı gizlemeye çalışma, biliyoruz gerçekleri… Utanmıyor musunuz!" ifadelerini kullandı.
Seçer'den açıklama
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’deki polisevine düzenlenen terör saldırısının ardından sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Seçer, şunları söyledi:
“Kentimizde meydana gelen terör saldırısında şehit olan polis memurumuza Allah’tan rahmet, yaralı polisimize ve vatandaşımıza şifalar diliyorum. Terör saldırısını ve terörden medet umanları bir kez daha lanetliyorum. Mersin Büyükşehir Belediyesi yasalar çerçevesinde, adli sicil kaydı temiz, İçişleri Bakanlığı’nın sorumluluğunda olan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında istihdam edilen 11 bin çalışanıyla Mersin halkına hizmet etmektedir. Bir süredir malum çevreler tarafından, Belediyemizle terör örgütleri arasında bağ kurmaya yönelik; iftiralar, çeşitli senaryolar ve karalama kampanyaları ile bilinçli ve ısrarlı bir algı operasyonu sürdürülmektedir.
Hukuk ile bağdaşmayacak yöntemlerle devletimizin kurumları eliyle belediyemiz çalışanlarına yönelik operasyonlar yapılmakta hem çalışanlarımıza hem de belediyemize yönelik itibar suikastları sahnelenmektedir. Mersin’deki terör saldırısının hemen ardından yapılan operasyonlarda, biri daire başkanı olmak üzere çalışanlarımız devletin resmi televizyon kanalının kameraları eşliğinde gözaltına alınmış, görüntüler bazı medya organlarına servis edilerek sanki terör eylemiyle belediyemizin ilişkisi olduğu algısı yaratılmak istenmiştir. Yaratılmak istenen bu ortamda, terör saldırısıyla ilgisi olmayan başka bir soruşturma dosyası kapsamında daire başkanımız hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Bu yaşananların belediyemizi ve belediye çalışanlarını kentimizde gerçekleşen terör saldırısıyla ilişkilendirme gayreti olduğu apaçık ortadadır.
Bunu kesinlikle reddediyoruz! Genel seçimler yaklaşırken Türkiye’de yaratılmak istenen siyasete ilişkin algı yönetimlerine Mersin’in ve belediyemizin alet edilmesine izin vermeyeceğiz! Belediyemizin hizmetleri kaynakları israf etmeden, ayrımcılık yapmadan, kaliteli ve etkin, bütün engellemelere rağmen hız kesmeden devam edecektir.
Bu süreçte; siyasi iradenin gücünü kullanarak, devletimizin kurumlarını ‘korkutma aracı’ ve ‘iktidarın sopası’ haline getirmek isteyenlerin tüm çabalarına rağmen belediyemiz hakkını, hukukunu ve saygınlığını koruyacaktır. Yürekten inanıyorum ki, Mersinliler Mersin’e sahip çıkacaktır."
Soylu: Teşhisi taksici yaptı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, Kılıçdaroğlu'na sosyal medya hesabından tepki göstererek şunları yazdı:
"Kılıçdaroğlu, iki gün PKK'nın ipini bekledin. Bizi yine şaşırtmadın. Sizin bu devletle bir meseleniz var. Yapılan saldırıyı ilk önce adamların DEAŞ'a yıktı. Tutmayınca adamların 'cinnet geçiren bir kadın polis' yalanına sarıldı. Derdiniz, ortağınız PKK'yı kurtarmak. Saldırıyı PKK yaptığı belli olup, devletin yargının tespitlerine rağmen teröristleri gazeteci kılığına sokup Türkiye'ye 'en büyük gazeteci cezaevi' iftirasıyla teröristleri aklaman ortaya çıkınca PKK açıklamasına sığınacak zavallısın.
1-Teröristi taşıyan taksici teşhisini yaptı.
2- Yıllarca terör örgütünde birlikte olduğu örgüt mensubu sözde ölümsüzler taburunda sabotajcı eğitimi alıp Türkiye’de eylem yapmak üzere görevlendirildiğini belirtip hemen teşhisini yaptı.
3- Hoşuna gitmeyecek ama parmak izleri ile yapılan çalışmada bir tanesinde eşleşme çıktı.
4- Kurtarıcın PKK’nın açıklamasındaki teröristlerle ilgili tüm detaylara da çalışılıyor.
5-PKK’nın açıklamasını referans alıp kabul ettiği teröristlerle ilgili henüz sonucu çıkmamış raporların üzerinden terör örgütünü ve utanılacak parti raporunu korumaya alıyorsun."