Özkoç: Türkiye’de artık ne olursa insanları şaşırtabilir?
"Türkiye’de artık ne olursa insanları şaşırtabilir? Nasıl bir yolsuzluk olursa tepki gösterirler?" diyen Özkoç, "Açılmış tek dava var mı? Niye? Milletin suskunluğu onları rahatlatıyor da onun için. Bas bas bağıran CHP ama Türkiye Cumhuriyeti dinamiklerinden tek ses yok." ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Özkoç konuşmasında şunlara değindi:
"Türkiye’de artık ne olursa insanları şaşırtabilir? Nasıl bir yolsuzluk olursa tepki gösterirler? Sivil toplum örgütleri, akademisyenler, iş insanları ne olursa ‘artık yetti’ der. Türkiye Cumhuriyeti Ordusu’na ait olan tank palet fabrikası, 5 kuruş ödenmeden Katar ordusuna 25 yıllığına peşkeş çekildi. Türkiye’den tek bir ses çıkmadı. CHP, ilk günden beri bunu dile getiriyor. Bu arada ne oldu? Ethem Sancak, ‘akıllı olan Türkiye’de parayı bulur, akıllı olur kazanır’ diyor. Türkiye’nin en büyük teşvikini alan Ethem Sancak, ne bir tankı işletir vaziyette ortaya koydu ne de sesi sedası çıktı. Tank yok, aldığı ihaleler ve yaptığı işler yanına kâr kaldı. Devletin milyarlarca liralık parası ne olacak? Onlar Ethem Sancak’ın cebine kâr kaldı. Benim ülkemin kaynağına neden Ethem Sancak oturdu? Esnaf sürünüyorken, çiftçi kan ağlıyorken, insanlar kendi hayatlarına son veriyorken milyarlar neden Ethem Sancak’ın cebine girdi? Bunu soruyorum. Bunu hem bu dünyada hem öbür dünyada asla bırakmayacağım. Türkiye’de eğer bir tank üretilecekse, yerli sermaye ile yapacaksınız. Yerli sermayenin en büyük ortağı Türk Ordusu olmalıdır.
Dedi ki ‘çok yakında milli uçağımız göklerde dolaşacak’ dedi. Milletimiz gani gani oylarını AK Parti’ye verdiler. Dediler ki ‘yerli araba yapacağız.’ 19 yıldır söylüyorlar, nerede yerli araba. Tayyip Erdoğan, kürsüye çıktı, ‘uzaya gideceğiz’ dedi. Şimdi Tayyip Erdoğan’ın bir numaralı yardımcısı ‘uçan araba yapacağız.’ Pes ya. Bir milletle bu kadar dalga geçilir mi? Yazık değil mi bu insanlara? Siz yalan söyledikçe insanlar size oy vermeye devam etti, ama bugün o gün değil.
Sizin bakanınız Ruhsar Pekcan, bakan olmadan önce Gümrük Müdürlüğü tarafından ‘bu kadına dikkat edin, yolsuzluk yapabilir’ diye uyarmış. Tayyip Erdoğan da almış onu Ticaret Bakanı yapmış. Neden? Kadının sicilinde var yolsuzluk. Gelmiş Ruhsar Pekcan, kocasıyla şirket kurmuş. Bir savaşta bir de salgında vurgun vurur bunlar. Salgında dezenfektan lazım, ellerinde kalır mı? Kalmaz, adamın eşi ortağı Ticaret Bakanı. İhale açmışlar, ihaleyi en pahalı olan kendi eşine kendi ortağına vermiş. İş ortaya çıktı. Ruhsar Pekcan şu an ne yapıyor. Açılmış tek dava var mı? Niye? Milletin suskunluğu onları rahatlatıyor da onun için. Bas bas bağıran CHP ama Türkiye Cumhuriyeti dinamiklerinden tek ses yok.
17/25 Aralık’ı unuttuk deme. ‘Paraları sıfırladın mı, telefonla konuşmayalım’ diyor. Ne oldu? Recep Tayyip Erdoğan, ‘önemli olan paraların sıfırlanması değil, telefonumun dinlenilmesi’ dedi. Ayakkabı kutularından paralar çıktı. Hırsızlık yapanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nde büyükelçi olarak atandılar. Bir ülkede ‘yetti artık’ demek için bir iktidarın daha başka ne yapması gerekiyor."
"Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı, ‘her ay 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi var, savcı çağırırsa söylerim’ dedi." diyen Özkoç, "Sen içişleri bakanısın. Emniyet’e emir vereceksin, dosyasını savcılığın önüne koyacaksın. TBMM Başkanı, ‘getir oğlum’ dedi. Getirdin mi? Yok. Hala o koltukta nasıl oturuyorsun? Bütün kirli işlerde; mafya, uyuşturucu, cinayetlerle ilgili elin var. Darbe girişimi yapanlar elini kolunu sallayıp gitti, hiçbirini yakalayamadın. Senin gücün millete yetiyor; soysuza, mafyaya değil. Mafya seni rezil ediyor." ifadelerini kullandı.
"Bu ülkeye ait 128 milyar dolar gitti"
Özkoç, "Merkez Bankası’ndan bu ülkeye ait 128 milyar dolar gitti. Normal rutin şu: Eğer döviz faiz dengesini sağlamak için yapıyorsa, bu bilinir. 128 milyar dolar nerede diyoruz. Soruya cevap veren var mı? Hayır. Bu milletin 128 milyar dolarını kendi yandaşlarınıza verdiniz. Yalan mı? Çiftçi, esnaf yoksullaştı, ev kadınları isyan ediyor, insanlar intihar ediyor. Ne oldu? O para da uçup gitti. Sarayın iki yıl üç yıl dört yıl içinde zenginleştirdiği o bir avuç insana gitti. İnsanlarımız açlıkla mücadele ediyorlar. 700 bin kişi daha yoksulluğun saflarına katılmış. En zengin ile en yoksul arasındaki makas büyümüş.
Biz, bize verdiğiniz görev için alnımızın teriyle mücadele etmeye devam ediyoruz. CHP kadroları bu Türkiye Cumhuriyeti’nin mevcut kaynaklarını yönetmeye hazırdır. Pırıl pırıl insanı vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ihtiyacı olan tek şey doğru yönetilmektir. Bizim çözüm önerilerimiz, birikimimiz, kadrolarımız, 100 yıllık duruşumuz vardır. Yetki için sandık başına gitmek gerekmektedir. Bir daha olamayacak şekilde Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün güçlerini tekrar bir araya getirip; dışarıda ve içeride güçlü bir Türkiye’yi inşa etmeliyiz." diye konuştu.
NATO zirvesi
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu’nun “Zirvenin kazanımı Türkiye’dir” demesi hakkında gelen soruya Özkoç, “İnsanların gerçekten yüzlerinin kızarıyor olması lazım. Gitmeden önce, ‘Ermeni Soykırımı meselesini soracağım’ dedi. Geldiğinden ‘hamdolsun açmadı’ dedi. Bu başarı mıdır? Bu utanç değil midir? Türkiye’nin haklı davasının Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından açık ve net şekilde görmezden gelinmesi değil midir? AKP Grup Başkanvekili neden başarı olarak görmektedir? Çünkü onların beklentisi Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarları ile ilgili değildir. Onların beklentisi şu: Biden’a tam tevekkül eden bir Cumhurbaşkanı, onun sözlerine içeride ve dışarıda kendi geleceği ile ilgili Biden’a hangi güvenceler verdi, bunu bilen AKP olduğu için söz konusu olan Türkiye’nin çıkarları değil kendi çıkarları olduğu için böyle bir memnuniyet duymaktadırlar. Ermeni soykırımı onların umurlarında değil.” yanıtı verdi.
"Temel Karamollaoğlu’nun ne dediği önemli"
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk'ün kongre çağrısına yapmasına ilişkin gelen soruyu Özkoç, “Bizim için Oğuzhan Asiltürk’ün ne dediği değil, Temel Karamollaoğlu’nun ne dediği önemlidir. Sarayın suyunu içmiş insanların ne söylediğine bakmayız. Diktatörlere karşı dimdik duran insanlarla kol kola yürümeye devam ederiz.” diye yanıtladı.