1,3 milyar ton!

Prof. Dr. Soner Esmer
Prof. Dr. Soner Esmer Silyon Feneri
X

Türkiye Liman İşletmecileri Derneği’nin (TÜRKLİM) 2006 yılından bu yana yayınladığı “TÜRKLİM Türkiye Limancılık Sektörü Raporu”, limancılık alanında Türkiye’de yayınlanan en kapsamlı eser olmakla birlikte dünyada bu içerikte yazılan 3 rapordan birisidir. Uzun yıllardır katkı sağladığım raporda, önceki yıllara ait gelişmeler ile güncellenen bölümlerin haricinde, her yıl farklı bir temaya yer verilir. Geçtiğimiz hafta yayınlanan yeni raporun teması ise “Vizyon 2050”.

Raporda, bilimsel bir metodoloji ile gerçekleştirilen yük talep tahminleri ile ülkemizdeki limanların 2050 yılında hizmet vereceği yükler, yük türleri ve alt bölgeler bazında tahmin ediliyor. Tahminlerin alt bölgeler bazında yapılması oldukça önemli bir detay, çünkü coğrafi bölgeleri bütün almak yerine hinterlant dinamiklerine göre kendi içinde gruplandırmak, yapılan analizin tutarlılığını önemli oranda arttırıyor. Bu anlamda raporda sıvı ve kuru dökme yükler, genel kargo, konteyner ve Ro-Ro yüklerinin hangi alt bölgelerde nasıl bir seyirde gelişeceği görülebiliyor. Tüm yük gruplarındaki tahmin tonajları toplandığında 2050 yılında toplam yük talebinin 1,3 milyar ton konteynerin ise 41 milyon TEU olacağı öngörülüyor.

TÜRKLİM’in 2007 yılında yayınladığı, 2023 yılını sadece %5 hata payı ile tahmin eden çalışması, bu raporun en önemli motivasyonu olarak görülüyor. 2050 yılı, bu tarz öngörüler için başta oldukça uzak bir tarih gibi görünse de liman yatırımlarının ağır sermayeler gerektirmesi, yatırım takvimlerinin ve geri dönüş sürelerinin uzun olması, rıhtım/iskele gibi bazı kritik liman altyapılarının 50 yılı bulan kullanım süreleri ulaştırma ve limancılık sektörlerinde vizyoner bakışı zorunlu kılıyor.

T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğümüz tarafından açıklanan verilere göre 2021 yılında limanlarımızda toplam 526 milyon ton yük işlem görürken elleçlenen konteyner 12,5 milyon TEU olmuştu. TÜRKLİM tahminleri ile bu mevcut toplam yükün 2050 yılında 2,5 kat, konteynerin ise 3,3 kat artacağı görülüyor. Diğer yandan bunlar referans tahminlerdir. Eğer TÜRKLİM’in iyimser tahmin senaryoları gerçekleşirse bu durumda artış, toplam yükte 3 kat (1,5 milyar ton), konteynerde 3,8 kat (47,7 milyon TEU) olarak hesaplanıyor.

Bu noktada akla gelen ilk sorular şunlar olmalıdır: Limanlarımız bu artışları kapasite olarak karşılayabilecek midir? Halihazırda 526 milyon ton ve 12,5 milyon TEU elleçleyen yaklaşık 90 adet limanımızın ve bazı alt bölgelerde kapasiteleri dolmak üzere olan limanlarımızın 1,3 milyar ton ve 41 milyon TEU’yu elleçlemesi için nasıl bir strateji izlenmelidir?

Limanlara olan yük talebi hinterlanttaki üretim ve tüketimin en somut yansımasıdır. Türkiye’nin bulunduğu bölgede bir üretim ve ticaret merkezi olmasını istiyorsak, sürdürülebilir gelişimin kalbi olan limanlarımızın yeterli kapasite ve niteliklerle hizmet vermesi gerekiyor. Limanlarımızda kapasite artışlarına yönelik yatırımlar zamanında yapılmaz ise ülkemizin gelecekteki dış ticaretinde ve uluslararası rekabetinde oldukça ciddi darboğazlar oluşacaktır. Bu nedenle liman kapasitelerinin artışı sürdürülebilir ve en az sanayi yatırımları kadar öncelikli olmalıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar