30 yıl önceki 5 bin doların bugünün 110 bin dolarına denk gelen alım gücü vardı

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

1993 yılının ikinci yarısının başlarıydı… O dönemde Boğaziçi Üniversitesi Mezunları Derneği’nin “BURÇ” adlı mekanını işleten Barış Tansever, bir Pazar sabahı gazeteleri okurken Hürriyet Gazetesi’ndeki küçük ihale ilanı dikkatini çekti, eşinden adresi teyit etmek için yüksek sesle okudu:

-          Alize, İstanbul Belediyesi’nin ihale ilanı var. Akatlar’da Ulus Parkı diye bir yerden söz ediyor. Parkta bir bölümü kiraya vermek üzere ihale açmışlar. Neresi olduğunu anlayabildin mi?

Alize Tansever, yeri tahmin etmeye çalıştı:

-          Acaba Çilekli’de, akaryakıt istasyonuna yakın bölgeyi mi kastediyor.

Barış Tansever, ilandaki muhammen bedele takıldı:

-          Aylık 5 bin dolar kiradan söz ediliyor bu ilanda…

Aylık kira bedelini okurken düşündü:

-          Evimizin aylık kirası 500 dolar. BURÇ’a ödediğim aylık kira 1000 dolar. İlandaki 5 bin dolarlık mekanı kim kiralayabilir?

Gazeteyi bir kenara attı, BURÇ’taki aylık gelirini irdeledi:

-          BURÇ’ta ayda 3 bin 500 dolar gelirim var. Deniz manzaralı bir eve geçmeyi çok istiyoruz ama henüz ona da gücümüz yetmiyor.

Aradan bir-iki ay geçti, yine Pazar günü eşiyle birlikte Etiler-Ulus bölgesinden arabayla geçerken bir görevlinin tabela çakmaya çalıştığı alan dikkatini çekti. Arabayı eşi kullanıyordu:

-          Alize, gel şuraya bir bakalım.

Görevliye yerin adını sordu, şu yanıtı aldı:

-          Burası Ulus Parkı…

Alize-Barış Tansever çifti biraz ilerledi, parktan Boğaz manzarasını gördü, muhteşemdi. Parkın bir noktasında yapılan çalışmayı görevliye gösterdi:

-          Orada ne yapılıyor?

Görevli duyduklarını aktardı:

-          Orası İstanbul Belediyesi’nin açtığı ihalede kiralandı. “Etiler 29” adlı restoran açılacakmış.

Görevli biraz alt noktayı işaret etti:

-          O alt taraf iki defa ihaleye çıkarıldı, kiralayan olmadı.

Barış Tansever, o hafta başı hemen ihale dosyasını aldırdı, 85 sayfalık şartnameyi okumaya başladı:

-          Burada müzik olmayacak, içki servisi yapılmayacak, tüplü ocak kullanılmayacak…

Bir restoranda olabilecek ne varsa, şartnamede “olmayacak” listesindeydi. Şartnameyi bıraktı. İhaleyle ilgilenmekten vazgeçti.

Derken Alize Tansever,  eşinden habersiz şartnameyi alıp babası Yaşar Ünal’ın şirketindeki avukata gitti. Birkaç gün sonra avukat Ziver Bey, Barış Tansever’i ofisine çağırdı:

-          Evladım, sen o Akatlar Ulus Parkı’nda ihaleye çıkarılan alanda ne yapmak istiyorsun?

Yanıtladı:

-          İddialı bir restoran düşünüyorum.

Avukat, şartnamedeki püf noktasını anlatmaya koyuldu:

-          Evladım, bu şartnamede iki bölüm var. Birinci bölüm genel şartları içeriyor. Bir de özel şartname bölümü var. Burada müzik, mutfak, içki her şey serbest görünüyor.

İstanbul Belediyesi’nin ihaleyle ilgili birimi, şartnameyi hazırlarken gazete-dergi satış kulübeleri için kiralanacak yerler konusundaki metni esas almış, ona sonradan özel bölüm eklemişti. Barış Tansever, genel şartnameyi okuyup, özel bölümü gözden kaçırmıştı.

1993’ün Kasım ayında 3’üncü ihale için verilen adrese gitti. Baktı, ihaleye katılan başka aday yoktu. İhaleyi yöneten belediye görevlilerine aklından geçen rakamı açtı:

-          Ben bu mekanı ayda 3 bin dolar bedelle kiralamak istiyorum.

İhaleyi yöneten görevliler ihaledeki bir bölümü gösterdi:

-          Delikanlı, sen şartnameyi iyi okumamışsın. Bak burada, “Açık artırma” yazıyor, Açık eksiltme” değil. 5 bin dolarlık muhammen bedelin en az yüzde 10 üstüne çıkmalısın.

Barış Tansever, üçüncü ihalede olduklarını anımsattı:

-          5 bin dolara iki kez ihaleye çıkmışsınız, katılan olmamış. Madem 3 bin dolara inemiyorsunuz, 5 bin 50 dolar vereyim.

İhale komisyonu Barış Tansever’den rakamı yükseltmesini istedi. Sonunda 5 bin 250 dolar aylık kira bedeliyle kontrat imzalandı.

Barış Tansever, İstanbul’un en gözde mekanları arasında ilk sıralarda olan Sunset Grill & Bar’ın kuruluşunun 30’uncu yıldönümü buluşmasında 1993’teki ihale öyküsünü anlatıp, hesap yaptı:

-          O zamanki 5 bin dolar, bugünün 110 bin dolarına denk geliyor.

Alize Tansever, ihale şartnamesini babasının şirketi Ünal Tarım’ın avukatı Ziver Bey’e inceletmese, Sunset Grill & Bar, bugünkü simge yerinde olmayacaktı.

Barış Tansever, Ulus Parkı’nın hemen altında açılan “fırsat kapısı”ndan tesadüflerle girdi, iddialı restoran-bar markasının çıtasını her yıl ekibiyle birlikte yükselterek 30 yaşına taşımayı başardı…

Beyaz yakalı 30 yıl önce ayda 40 kez gelebilirdi, şimdi 7 kez ancak gelebilir

SUNSET Grill & Bar’ın kurucusu Barış Tansever, 1994 yılında ilk hizmete başladıklarında başta şirketlerin orta-üst yöneticileri olmak üzere beyaz yakalılardan oluşan müşteri kitlesi hedeflediklerini belirtti:

-          1994 yılında Sunset Grill & Bar’da kişi başına ortalama harcama 25 dolar civarındaydı. Aylık 1000 dolar maaş alan bir beyaz yakalının geliri, Sunset’te 40 kez yemek yemeye yetiyordu.

Bugünkü durumu hesapladı:

-          Bugün 1000 dolar ile Sunset’e 6-7 kez gelinebiliyor.

Türkiye’ye gelen yabancı sermayenin yarısının yolu Sunset’ten geçiyor

SUNSET Grill & Bar’ın kurucusu Barış Tansever’e sık sık tekrarladığı bir konuyu anımsattık:

-          Türkiye’ye gelen yabancı sermaye yatırımcılarının anlaşmalarını kutlama mekanlarının başında Sunset’in geldiğini anlatıyorsunuz. Acaba kutlaması burada yapılan yabancı sermaye büyüklüğü hakkında bir fikriniz var mı?

Tansever şu yanıtı verdi:

-          Rakamları bilmem mümkün değil. Ancak, Türkiye’ye gelen yabancı sermaye yatırımlarının en az yarısının kutlaması Sunset’te yapılıyor.

Bir örnek de aktardı:

-          Denizbank’ın CEO’su Hakan Ateş, bankasını 3 kez yabancı sermayeli kuruluşlara satış işlemini yönetti. 3’ünün de kutlama yemeği Sunset’te gerçekleşti.

Beyaz yakalının yerine yabancı turiste yöneldik

SUNSET Grill & Bar’ın kurucusu Barış Tansever, 1994’te ilk hizmete başladıkları dönemdeki beyaz yakalı müşteri kitlesinin zamanla azaldığını vurguladı:

-          Hele son yıllarda beyaz yakalılar alım gücü açısında ciddi kayba uğradı. İlk kurulma 2010’dan itibaren başladı. Biz de onların yerini yabancı turistlerle doldurmaya çalıştık.

Turist profilinin 2015’ten sonra değiştiğini kaydetti:

-          2015’ten sonra Türkiye’nin birçok turistik mekanı gibi Sunset’e gelenlerin profili de değişti. Daha çok Arap turist gelmeye başladı.

Türkiye’nin geçen yıl turist sayısı ve gelirinde rekor kırdığını anımsattı:

-          Turist sayısındaki artış bize yansımadı. Geçen yıl Sunset’in müşteri sayısı yüzde 26 düştü.

Ciro artışını da şöyle değerlendirdi:

-          Ciromuzda yüzde 40 artış var. Bu da enflasyondan kaynaklanıyor. Müşteri sayısındaki düşüşü dikkate alırsak, ciro artışını yüzde 66 olarak hesaplayabiliriz. Buna rağmen ciro artışımız enflasyonu aşabilmiş değil.

Gazi olmasaydı ben de yoktum

SUNSET Grill & Bar’ın Salon Müdürü Gazi Akyol’a sordum:

-          Kaç yıldır Sunset’tesiniz?

Şöyle yanıtladı:

-          İlk günlerden beri…

Barış Tansever’e döndüm:

-          Gazi Bey 30 yıldır sizinle berabermiş.

Tansever, Akyol’un Sunset için önemli rolünü şöyle dile getirdi:

-          Gazi olmasaydı ben bugünkü noktaya gelemezdim. Sunset’te Gazi’nin büyük emeği var.

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar