Anadolu’nun küçük yerleşim ekonomisi

Kerem ÖZDEMİR
Kerem ÖZDEMİR KEREM İLE İŞİN ASLI

Bireysel teknolojinin olanaklarını kullanarak hayatımızı kolaylaştırırken yeni nesil kurumsal yapılar kurma adımlarını da atmamız gerekiyor.

Bir önceki yazımda Elon Musk’ın Twitter’da görüntülenebilecek tweet sayısına sınırlama getirerek üretici yapay zeka (Generative AI) sistemlerinin buradan bilgi damıtmasını engelleme ya da sınırlama çabasından bahsetmiştim. Elindeki olanağı kullanarak kullanıcılarının bilgilerinin elde edilmesini engelleme çabası olumsuz tepki ile karşılanan Musk’ın Twitter’ın başında kalmasını istemeyenlerin oranı da isteyenlerin üzerineydi. Kendisinin Twitter CEO’su olarak kalmasını oylatan Musk, Twitter’a atadığı CEO’ya karşın kötü adam olarak görülmeye devam ediyor.

Ücretsiz bir paylaşım platformu olan Twitter’ı kullanıcıların belirli özellikler için ücret ödediği ve bu şekilde reklamlar ve botların etkisinin sınırlandığı ya da ortadan kaldırıldığı bir platforma dönüştürme çabası da aynı şekilde tepki ile karşılanmıştı. Bu ortamda doğru enformasyona ulaşma ihtiyacı bu kadar fazla vurgulanırken insanların ucuz ve manipülasyona bu kadar açık bir medyadan yani ortamdan yana oy kullanmaları çağımızın ciddi hastalığıdır. Bireysel özgürlük ve refah arayışının bizi getirdiği nokta, sağlıklı bir platform yaratma yeteneğimizi kaybettiğimiz noktadır.

Önceki yazımda annesinin akıllı telefonlarına kendi telefonu üzerinden “internet yükleyen” arkadaşın örneğini vermiştim. Bir diğer örnek, su kesildiğinde aradığı muhtarın kendisine gecenin ileri bir saati olmasına karşın yanıt vermesiydi. Görüşme, o saatte yapılacak bir şey olmadığı sonucuna varmıştı. Muhtar, ertesi gün büyük şehir belediyesinden gelen ekibin videosunu onarımı yapmasının ardından suyun aktığını gösteren fotoğrafı paylaştı. Küçük yerde yaşayanları “ciddiye almadan” yerini korumak imkansız.

Sözü bu kadar uzatmamın nedeni, bütün bunların aslında bir organizasyonsuzlaşma süreci olduğuna işaret etmek. Konuyu lojistiğe bağlayıp toplam sistem yönetiminin önemine vurgu yapacağım. Ortadaki durumu analiz ederek devam edeyim. Köy yüksek noktalara yayıldığı için köylüler uzun süre uğraşıp aldıkları izinle köyün en yüksek tepesine bir su deposu yapmış. Köyün suyunu bu depoda topluyor ve böylece su kesildiğinde ya da debisi düştüğünde de herkesin suya ulaşmasını sağlayabiliyorlarmış. Bir sıkıntı olduğunda da, depoya çıkıp ya da kaynağa gidip sorunu çözüyorlarmış.

Çözümü karmaşıklaştırıp akışı kolaylaştırıyoruz

Köyleri mahalleye çevirip belediyelere bağlayan düzenlemenin ardından köyün suyu da büyükşehir belediyesine bağlanırken, daha önce muhtarın ya da yerel halkın bir vanayı kapatıp açarak ya da yerinden oynamış bir boruyu düzelterek gerçekleştirdiği sorun giderme süreci karmaşık bir hal almış. Şimdi mesai saatleri içinde büyükşehir belediyesine şikayet iletiliyor ve bunun ardından merkeze iki saat mesafedeki köye gelen ekip aynı şekilde sorunu çözüyor. En az dört saatlik yol ve bir sürü diğer masraf ile aynı sorun çözülüyor. Bu, kötü bir servis lojistiği çözümüdür. İnsanlar, arızayı bildirmek için büyükşehre gitmek zorunda kalsalardı, bu sistemin yarattığı hasarı fark edeceklerdi. Ancak her şeyi cep telefonu ile halletmenin pratikliği, eskisine göre daha uzun süre susuz kaldıklarını ve sorunun daha yüksek maliyetle çözüldüğünü görmelerini engelliyor. Ara başlıkta kullandığım süreci kolaylaştırma ifadesi, bir basitleştirme ya da sadeleştirme anlamı taşımıyor. Bu farka, ileride değineceğim.

Eklenen maliyetlerin dayanılmaz ağırlığı

Köyde edindiğim bir diğer deneyim, süt ürünleri satın almamız ile ilgiliydi. İyi ürünleri bulunduğu söylenen bir yerel üreticiden yağ ve peynir aldık. Bunları bir akrabamızın arabası ile İstanbul’a gönderip sonra teslim alacaktık ancak onların programı değişince vazgeçtik. Biz de bir başka yere uğrama kararı alınca sürenin uzaması, soğuk zincir ihtiyacı oluşturdu. Kasabaya gittik; izolasyonlu çanta ve iki dondurulabilir plastik su haznesi satın aldık. Eve geldiğimizde bu yatırımın fazla olduğunu ve su haznelerine gerek olmadığını anladık. Para ve zaman kaybettik. Sonra telefonda bir akrabamız, “O adam zaten kargo ile gönderiyor” dedi. İki yazıdır anlatmaya çalıştığım lojistik sorunu, budur: Herkesin birbirine mal göndermesinin kolaylaşması ile dükkana dayanan ticaret platformu bozuluyor ve sürüdürülemez hale geliyor. Devam edeceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar