Aslına dönüş…

Zeynep GÜRCANLI
Zeynep GÜRCANLI Yedi Düvel

Hem dünyada, hem de Türkiye iç  siyasetinde son dönemde göze çarpan kritik bir trend var;

"Aslına dönmek..."

AK Parti hükümeti Türkiye'de ilk iktidara geldiğinde en büyük müttefiki Körfez Arap ülkeleri idi. O kadar ki, AK Parti hükümet yetkililer Suudi Kralı öldüğünde yas ilan etmekten, Türkiye'yi ziyaret eden Arap liderlere "Devlet Liyakat Madalyası" vermekten kaçınmadı. Suudiler'le, Birleşik Arap Emirlikleri ile, Umman’la, Kuveyt'le anlaşma üzerine anlaşma imzalandı.

Ancak ilerleyen yıllarda, AK Parti hükümetinin önce Suriye'de, ardından da Libya'da Arapların içişleri olarak gördüğü konulara doğrudan müdahil/taraf olmasıyla, Araplarla ilişkiler "kardeşlikten" önce gerilime, ardından apaçık "düşmanlığa" doğru evrildi.

Şimdilerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bizzat attığı "normalleşme" adımlarıyla birlikte, AK Parti hükümetinin Araplarla ilişkileri "aslına dönmüş" görünüyor. Bunun en somut örnekleri geçen hafta Türkiye ile BAE arasında imzalanan kapsamlı ekonomik işbirliği anlaşması ve Suudiler'in dün Türkiye Merkez Bankası'na 5 milyar dolar yatırması. Buna Mısır Dışişleri Bakanı Şükri'nin deprem diplomasisi kapsamında yaptığı Türkiye ziyaretini ekleyin; Araplar AK Parti hükümetine, tam da Türkiye'deki kritik seçim öncesinde, ihtiyacı olan desteği sağlamak için harekete geçmiş görünüyorlar. 

Tutar mı?

Türkiye o kadar büyük bir ekonomik kriz içinde ki, depremde yaşanan yönetim kaosu o kadar göze battı ki, Araplarla ilişkilerde bu "aslına dönüşün" Ak Parti hükümetine yarar sağlaması için çok geç kalınmış olduğunu  söylemek mümkün.

İÇ POLİTİKADA "ASLINA DÖNÜŞ"

Bu "aslına dönüş" trendi, geçen hafta Türk iç siyasetinde de kendini gösterdi. İyi Parti kurulduğu günden bu yana, ülkücü kökenden gelen yönetim kademesinin aksine, kendisine Türk siyasi yelpazesinde "merkez sağa" konumlamaya çalışan bir parti izlenimi veriyordu. Ancak geçen hafta 6'lı masanın ortak Cumhurbaşkanı adayı üzerinden kopan fırtına, özellikle İyi Parti'de karar verici statüdekilerin, geçmişte içinde bulundukları siyasi hareketin alışkanlıklarından ve düşünme şeklinden çıkamadıklarını ortaya koydu.

Oysa ne Türkiye'de, ne dünyada bu eski bakış açısına, siyaset yapma biçimine yer yok. Nitekim halkın tepkisi, İyi Parti yöneticilerini bir orta yol, bir uzlaşma bulma zorunluluğuna itti.

İSRAİL'DE PROTESTO, ABD'DEN ORTA ASYA HAMLESİ

Başka yerlerde de örnekler var; Mesela İsrail'de Başbakan Netanyahu'nun koalisyon hükümeti kurduğu aşırı sağcı -hatta ırkçı- siyasi partilerle birlikte, bağımsız yargıyı hükümet kontrolüne alma girişimine karşı İsrail halkı sürekli sokaklarda.

Aşırı sağcıların "aslına dönüp", demokrasi ve hukuk devletini askıya alma girişimlerinin önünde bizzat halk duruyor.

Netanyahu hükümetinin Meclis'ten çıkarmak istediği;

-Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının İsrail Meclisi'nde alınacak kararlarla iptal edilmesi,

-Meclis'ten çıkacak yasaların AYM denetiminden çıkarılması,

-Hakim atamalarının doğrudan siyasi otoriteye bağlanmasını da içeren "yargı paketi", toplumun pek çok kesimini rahatsız etmiş durumda.

Rahatsızlık o kadar ki, İsrail Havayollarında çalışan pilotlar işi, Başbakan Netanyahu'nun yolculuk edeceği uçakta görev almayacaklarını açıklamaya kadar vardırdılar. Pilot protestosu, Netanyahu'nun İtalya gezisini bile zora soktu.

Yine İsrail'den bir örnek; Netanyahu'nun hükümet ortaklarından Ekonomi Bakanı Bezalel Smotrich, iki İsrailli'nin öldürüldüğü Filistin'deki Huwara ilçesinin "toptan yakılarak, yok edilmesi" yönündeki ırkçı çağrılara destek vermekten kaçınmadı. Ancak ırkçı bakanın bu yaklaşımına, her şart ve koşulda İsrail'e destek veren ABD yönetiminden, hatta ABD'deki güçlü Yahudi diasporasından bile tepki geldi. Güçlü Amerikan Yahudi örgütleri, ABD'ye yapacağı ziyarette Smotrich'le görüşmeme kararı aldılar.

Keza, yeni döneme ilişkin bir başka kritik gelişme, ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ın Orta Asya ziyaretinde geldi. Blinken, Rusya'nın "arka bahçesi" gibi görülen, geçen yıl Putin'in bizzat asker göndererek "nizam vermeye çalıştığı" Kazakistan ile işbirliği anlaşması imzalandı.

Artık eski alışkanlıklarla, yaklaşımlarla siyaset yapma devri geçti.

"Aslına dönüş", kardan çok zarar getirecek bir trend haline gelmiş durumda; Hem Türkiye'de, hem de dünyada...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar