Çok ortaklıların ‘efsanesi’ hedefine tam ulaştı mı?

Sadi ÖZDEMİR
Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

Bir holding düşünün; 18 fabrikası, 32 işletmesi, 4 bin kişilik doğrudan istihdamı, 2,7 milyar lira cirosu var. Bu yıl 3,5 milyar lira ciro bekleyen bu holdingin hisselerinin yüzde 100’ü halka açık ve Borsa İstanbul’da işlem görüyor. Bir sahibi ya da hâkim ortaklık grubu yok. Bu holdingin fabrikaları ve şirketleri bir vilayette ya da bir bölgede de değil. Tekirdağ, İstanbul, Sakarya, Karaman, Düzce, Konya, Ankara, Aksaray, Afyon, Burdur, Antalya, Aydın ve hatta Romanya’ya kadar yayılmış durumda. Faaliyet alanları ise belli anlayışlara meydan okurcasına çeşitlenmiş durumda ki kâğıt, karton, makine, savunma sanayi, gıda, inşaat, yapı malzemeleri üretimi, mermer, tekstil, turizm sektörlerinde deve dişi gibi cirolarla rekabet ediyor. Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi şirketi sıralamasında 6 adet şirketi var. Bera Holding’den bahsediyorum. Bera, faziletli, erdemli anlamına geliyor. Holdingin genlerini taşıyan ilk şirket Konya Kâğıt Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (Konya Kağıt) halka arzı için ilgili kurumlara başvuruldu. Hedef, yüzde 20’lik halka arz ile 180- 200 milyon TL civarı gelir elde etmek. Rakamsal detaylar ve tarihler yakında netleşir.

Hikâye 32 yıl önce başlamıştı               

Konya Kağıt CEO’su C. Tunç Efe ile konuşuyoruz, “Konya Kağıt, Bera Holding’in (önceki hali Kombassan’ın) başlangıcıdır, 32 yıl önce 1989’da, kurucumuz Haşim Bayram’ın temellerini attığı Kombassan” diyor. Sonra, Kombassan’ın neyin kısaltması olduğunu hatırlıyoruz; Konya Matbaa Basım Ambalaj İmalat Sanayi ve Ticaret A.Ş. Konya Kağıt’ın CEO’su Efe şöyle devam ediyor: “Konya Kağıt, Bera’nın üçte biri sayılır. 9 aylık ciromuz 469 milyon liraya ulaştı, bunun 75 milyon lirası ihracattan. Yılsonunda karton hariç 600 milyonu bulur, 100 milyon lirası ihracattan olur. Konya, İstanbul (Güneşli), Tekirdağ (Muratlı) olmak üzere 3 fabrikamız var. Kağıt ve karton üretiyoruz. Türkiye’nin bu sektörde ithalatı 800 milyon doların üzerinde. Ülke olarak üretimde dünyada 22 ya da 24’üncü ama tüketimde 15 ya da 16’ncı sıradayız. Halka arz gelirinin bir kısmıyla katma değeri yüksek bazı ürünler için yatırım planlıyoruz. Kur riskimiz ve borçluluk oranımız çok düşük.”

Çok ortaklı hayallerin mutlu sonu gibi

İdealist bir öğretmen olan Karamanlı Haşim Bayram’ın 1989’da kurduğu Konya Kağıt ya da Kombassan özelinde, çok ortaklı hayallerin en azından birinin çok büyük bir üretim, istihdam ve ihracat hikâyesine dönüşmüş olduğunu görüyoruz. Kombassan Holding, 2017’de Bera Holding adını aldı. Kurucuların en başta hayalini kurduğu gibi SPK ve Borsa İstanbul nezdinde yüzde 100’ü halka açık olarak yola devam ediyor ve mutlu sona ulaşmış görünüyor. Şimdi her iştiraki halka arz edildikçe, kurumsal yapısı daha da güçlenecek, hem yeni yatırımlar için yeni kaynak sağlanmış olacak hem de hissedarlarının mutluluğu artacak.     

1990’ları ve 2000’lerin başını hatırlayalım. Konya merkezli başlayan, özellikle Avrupa’daki gurbetçilerin tasarruflarını toplamayı hedefleyen ve sayıları 150’ye kadar ulaşan ‘çok ortaklı holding hareketi’ büyük hayal kırıklığı ile sonlanmıştı. Tamamına yakını gurbetçilerden, uzun vadede Almanya’daki gibi fabrikalar kurmak için ama kısa vadede ‘yüksek kâr payı vaadiyle’ topladıkları milyarlarca Alman Markını batırmışlardı. Tabii ki ateş düştüğü yerleri yakmıştı ama sermaye eksikliği yaşanan Türkiye’de ‘çok ortaklı modelle’ kalkınma umutları da büyük darbe yemişti. Bugün birkaç tanesinin başarılıyla yola devam ettiğini görüyoruz. ‘Keşke öyle olmasaydı, çok daha fazlası başarılı olsaydı’ diyoruz.

Haşim Bayram koronadan yoğun bakımda           

Bera Holding Kurumsal İletişim Müdürü Hasan Koyuncu ile birkaç ay önce de konuşmuştuk. Kendisine, mümkün olursa Bera Holding (Kombassan) kurucusu Haşim Bayram ile buluşmak ve hatıralarını dinlemek istediğimi söylemiştim. Koyuncu, tüm nezaketiyle “Konya’ya geldiğinizde inşallah” demişti. Cumartesi günü Haşim Bayram ve eşi Emine Hanım’ın Koronavirüs sebebiyle hastaneye kaldırıldıklarını öğrendim. Pazar günü Emine Hanım’ın Hakka yürüdüğü haberi geldi. Haşim Bayram’ın ise yoğun bakımda olmasına karşın durumunun daha iyi olduğu söylendi. Allah’tan umut kesilmez, inşallah bir an önce sağlığına kavuşur.

Bera Holding Başkanı Erol Kaya kimdir?

Kombassan’ın, Bera Holding’e dönüşmesinden önce Sermaye Piyasası Kanunu ve Kurulu nezdinde halka açıklığının tescili, Borsa İstanbul şirketi oluşu da tabii ki tesadüfi bir süreç değil. Bu kurumun Türkiye ekonomisinin önemli bir parçası haline gelmesinde yıllarca emeği olan bir isim Erol Kaya, şu anda yönetim kurulu başkanlığı görevini ifa ediyor. Erol Kaya, 1985-1997 arasında Maliye Bakanlığı Vergi Müfettişliği, Maliye Bakanlığı MASAK Uzmanlığı yaptı. 1997-2001 arası Kombassan Grup Teftiş Kurul Başkan Yardımcılığı ve Başkanlığı, 2001-2005 arası Taçhan Turizm Genel Müdürlüğü, 2005-2010 arası Kombassan Grup Teftiş Grup Başkanlığı, 2010-2021 arası Bera Holding A.Ş Yönetim Kurulu Üyeliği ve Başkan Yardımcılığı yaptı. 2021 itibariyle de yönetim kurulu başkanı oldu.

Lübnan’dan gelenlerin çoğu iş kurmak istiyor

DEİK Türkiye-Lübnan İş Konseyi Başkanı Abdülkadir Akkuş, terör eylemleri ve siyasi istikrarsızlık nedeniyle ekonomik açıdan büyük sıkıntılar yaşayan kardeş ülke Lübnan’dan Türkiye’ye göç edenlerin büyük çoğunluğunun ‘iş insanı’ olduğunu ve Türkiye’de de farklı alanlarda yatırım yapmak istediklerini söylüyor. “Lübnan’da hükümet kuruldu. Halk, yeni Başbakan Necip Mikati’den çok umutlu. Kendisi milyarder bir iş adamı ve öncelikli olarak ekonomiyi yoluna koymak istiyor” diyen Başkan Akkuş, zorlukların bir süre daha devam edeceğini, IMF ile anlaşma sağlandıktan sonra iyileşmenin başlayacağını anlatıyor. Lübnan’da halen, enerji yokluğunun en önemli sorun olduğunu ve bankacılık sisteminin de güçlükleri aşamadığını aktaran Akkuş şöyle konuşuyor: “Bir iki yıl içinde Türkiye’ye 5 binden fazla Lübnanlı geldi ve çoğu vatandaş olma aşamasında. Büyük bölümü Lübnan’da ticaretle uğraşan kişilerdi. Türkiye’de de iş kurmak istiyorlar. Sanayi, inşaat, hizmet sektörü, tarım ve hayvancılık gibi birçok sektör için gelen yatırım isteklerini hayata geçirmek için yönlendirmeler yapıyoruz.”

Ortaklarımdan çok memnunum

Türkiye’nin, Lübnan’nın bu zor döneminde, Avrupa’ya göre çok daha uygun fiyatlı ve kaliteli tüketim ürünleriyle Lübnan’a katkı sağladığını vurgulayan Abdülkadir Akkuş, Türkiye’nin Lübnan’a ihracatının bu yıl 1 milyar doları aşacağını, 9 aylık ihracatın geçen yıla göre yüzde 92 artışla 902 milyon dolara ulaştığını aktarıyor. Kendisinin de inşaat ve restoran alanında Lübnanlı ortakları olduğunu belirten Türkiye-Lübnan İş Konseyi Başkanı Abdülkadir Akkuş, “2017’de tanıştık ve birbirimizi araştırdık, yüzde 50’şer ortak şirket kurduk. 4 yılda, 3 inşaat projesi (350 daire) tamamladık. 4 projemiz (500 daire) devam ediyor, 3 proje daha (700 daire) yakında başlayacak” diyor. Aynı ortaklarla iki de Lübnan lokantası açtıklarını anlatan Abdülkadir Akkuş, şu bilgileri aktarıyor: “Biz Mardinliyiz. Sanayi işimiz de var. Dünya markalarına hazır giyim üretiyoruz. Bu yıl ihracatımız 50 milyon dolar olacak. Mardin’de 550 kişilik, İstanbul’da ise 300 kişilik istihdamımız var.”

Mesut Sancak, Büyükçekmece’de 123 dönüme 96 villa inşa edecek

Hem sanayici hem inşaatçı iş insanlarımızdan Mesut Sancak, İzmir odaklı inşaat işinde rotayı İstanbul’a kırdı. İzmir’de çok sayıda konut ve ofis projesi tamamlayan ve toplamda 7 milyar liralık proje değeri yakalayıp bu kentin ‘en büyüğü’ unvanını alan Sancak’ın inşaat şirketi Folkart, İstanbul’da Büyükçekmece’de 123 dönümlük arsaya 96 villa inşa edecek. Folkart Nefes İstanbul adı verilen projede, geniş bahçeli, özel havuzlu müstakil yaşama uygun, 3+1’den 6+1’e kadar 96 villa planlanmış durumda ama arsanın 97,5 dönümü de yeşil alan olarak kalacak. Mesut Sancak, hem sanayide hem inşaatta rüştünü kanıtlayan ikinci kuşak iş insanlarımız arasında. ‘Sanayide nesi var ki’ diye sorarsanız, Saya Grup çatısı altındaki Pharmactive İlaç, Volt Motor, Volt Redüktör, Volt Teknoloji gibi her biri niş alanlarda yüksek teknoloji odaklı şirketlerini sayabilirim. Folkart ise ilk projesinden beri inşaat ve gayrimenkul pazarına farklı bir heyecan kattı. Şimdi de İstanbul pazarında rekabete giriyor. Mesut Sancak, Folkart’ın, İstanbul, Bursa, Ankara, Antalya, Manisa ve Bodrum’da yatırımları olacağını söylüyor. ‘Nefes’ ile birlikte devam eden 8 projesinin yatırım değerinin de 9 milyar lira olduğunu vurguluyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar