Dolarizasyon zaten yüksekti, daha da yükseldi

Servet YILDIRIM
Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Dolarizasyon terimi doğrudan ya da dolaylı olarak bir başka ülkenin parasını kullanmaya denir. İki türü vardır. Birisi tam dolarizasyon, diğeri ise gayri resmi olanıdır. Tam dolarizasyonda ülke, kendi parasını resmen bırakıp, başka bir ülkenin daha istikrarlı olan parasını kullanmaya başlar. Bu para da genellikle dolardır. Bir de bizdeki gibi gayri resmi olanı var ki; dolarizasyonların en tehlikelisi bu tür olanıdır.

Bizim gibi birçok gelişmekte olan ülkede sınırlı bir şekilde dolarizasyon gayri resmi bir biçimde mevcuttur.

Pazartesi günü Ekonomi Gazetesi’nde “Mevduatta dolarizasyon oranı yüzde 68’e dayandı” başlıklı bir haber vardı. Şebnem Turhan’ın haberinde kur korumalı mevduat ile yabancı para mevduatın toplam mevduata oranının yüzde 67,7’ye çıktığı belirtiliyordu. Varlık dolarizasyonun ulaştığı boyutu göstermesi açısından çarpıcı bir rakam. Yılbaşında bu oran yüzde 62 seviyesindeydi. Yani zaten dolarizeydik, kurla yatılıp kalkılan bir ülkeydik. Şimdi daha fazla dolarize olduk. Kur korumalı mevduatları da (KKM) kapsadığı için bu orana itiraz edenler olacaktır ama haklı bir itiraz olmaz bu. Her ne kadar ekonomi yönetimi KKM’nin bir tür TL mevduat olduğunu öne sürse de KKM dövize endeksli bir enstrümandır ve gayri resmi dolarizasyonun bir unsurudur.

Gayri resmi dolarizasyon ekonomik istikrarsızlık ve yüksek enflasyona tepki olarak ortaya çıkar. Bizde olduğu gibi ulusal paranın gelecekteki alım gücünün belirsiz olması ekonomideki aktörleri TL tutmak ya da fiyatlamak yerine dolar ve Euro’ya yöneltir. İnsanların kendilerini para birimlerinin değer kaybetmesi riskine karşı koruma isteğinin sonucudur. Bir kere başladı mı geriye döndürmek zordur. Aynı şekilde ne kadar uzun süre yüksek enflasyon ile yaşanırsa dolarizasyonu tersine çevirmek o kadar güç ve zaman alıcıdır. Mesela bazı Latin Amerika ve Asya ülkelerindeki dolarizasyon süreci, başarılı istikrar önlemlerine rağmen devam etmiş ve hatta güçlenmiştir.

Türkiye geçmişte dolarizasyonu tersine çevirmeyi yani ters dolarizasyonu sağlayabilmişti. Tekrar benzeri bir ters para ikamesini yaşayabilmek için o zaman ne yaptıysa şimdi de benzer reçeteyi uygulamak zorundadır.

Dolarizasyonu tersine çevirmenin yolu milli paraya itibar ve cazibe kazandırmaktır. Bu da makroekonomik istikrar, güçlü bir kurumsal yapı ve güvenin tesis edilmesi ile mümkündür. Her ne kadar yüksek negatif reel faize kapıyı açarak son 1.5-2 yıl boyunca aykırı bir yol izlese de Merkez Bankası’nın geçmişte vurguladığı gibi “Fiyat istikrarı odaklı sıkı para politikasının sürdürülmesi başta enflasyon, enflasyon beklentileri ve döviz kuru beklentileri olmak üzere yabancı para mevduat tercihini etkileyen tüm unsurlar açısından kritik öneme sahiptir. Ters dolarizasyon eğiliminin devam etmesi için sağlam para ve maliye politikalarının uygulanması ve bu politikalara duyulan güvenin artması gereklidir.”

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çare “Mali Kural” 16 Mayıs 2024