Emekliler kamuda görev alabilir mi?
Ahmet ARSLAN - Denetçi, CPA, MBA
Kamu veya özel sektör işyerlerinden emekli olanların bazen kamu kurumlarında görevlendirilmesi veya atanması talep edilebilmektedir. İlk olarak belirtmek gerekir ki, emeklilerin kamuda istihdam edilebilmesi istihdam edecek kamu kurumun türü ve istihdam şekline göre bazı farklılıklar göstermektedir.
Kamu kurumunun türünden kasıt kamu kurumunun genel bütçeli idare, katma (özel) bütçeli idare, mahalli idare (belediye, il özel idaresi) veya kamu şirketi olmasıdır.
İstihdam şeklinden kasıt ise bu kurumlarda kişinin memur, işçi, sözleşmeli personel, geçici görev, vekalet, kurul/meclis üyesi vb. hangi pozisyonda görev alacağı veya atanacağıdır.
Emekli olan memurların kamuda tekrar istihdamına yönelik olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda bir düzenleme (Md. 93) bulunmakta birlikte hangi statüde (memur, işçi, sözleşmeli personel, BAĞKUR’lu) olursa olsun kamu veya özel sektör işyerlerinden emekli olanların yani emekli aylığı alanların kamuda istihdamına ilişkin kapsamlı düzenleme 5335 sayılı Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da yapılmıştır.
Söz konusu kanuna (Md. 30) göre;
1- Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar, genel bütçeye dahil dairelerin, katma (özel) bütçeli idarelerin, döner sermayelerin, kefalet sandıklarının, sosyal güvenlik kurumlarının ve bütçeden yardım alan kuruluşların kadrolarına (memur, işçi) açıktan atanamazlar (Bu kişilerin söz konusu kurumlara atanması Kanunla yasaklanmış olduğundan bunların emekli aylıklarının kesilip kesilmeyeceği veya kendilerinden sosyal güvenlik destek primi alınıp alınmayacağı da tartışma konusu değildir).
2- Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamaz ve görev yapamazlar. (Bu şekilde istihdam edilenlerden emekli ve yaşlılık aylıkları kesileceğinden kamu kurumundan aldıkları ücretlerden uzun ve kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primi alınacak ve fakat bunlar kamu idarelerinde yapmış oldukları çalışmalarından ötürü sosyal güvenlik destek primine tabi tutulmayacaklardır.)
3- Mahalli idareler seçimleri sonucuna göre görev alanlar (belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri), sadece toplantı veya huzur ücreti ya da hakkı ödenen görevleri yürütenler ile yönetim ve denetim kurulu üyeliği ücreti karşılığında görevlendirilenler, yaş haddini aşmamış olmaları kaydıyla her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler (üniversitelerde ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler hakkında yaş haddini aşmamış olmaları kaydı aranmaz.), Türkiye Büyük Millet Meclisince yapılan seçimler sonucunda görev verilenler, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununu hükümleri uyarınca Yasama Organı üyeliğinin bitiminden sonra öğretim üyesi olarak atanmış olanlar, 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun ek 36’ncı maddesi kapsamında istihdam edilen ihtiyat pilotlar ile Millî Savunma Bakanlığı ve bağlı birimlerinde personel ve askeri öğrenci temin faaliyetine yönelik hizmetlerin yürütülmesi için görevlendirilen emekli subay ve astsubaylar ile 442 sayılı Köy Kanunu’na göre görevlendirilen güvenlik korucuları emekli veya yaşlılık aylıkları kesilmeksizin kamuda görev alabilir. Emekli veya yaşlılık aylığı kesilmeksizin kamuda istihdamına izin verilen bu kişilerden uzun ve kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primi alınmayacak, fakat haklarında sosyal güvenlik destek primine (SGDP) ilişkin hükümleri uygulanacak yani kendilerinden SGDP alınacaktır.
Görüldüğü üzere, söz konusu kanun maddesine göre; herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların, genel bütçeye dahil dairelerin, katma (özel) bütçeli idarelerin, döner sermayelerin, kefalet sandıklarının, sosyal güvenlik kurumlarının ve bütçeden yardım alan kuruluşların kadrolarına (memur, işçi) atanması yasaktır. Bu konuda herhangi bir meslek mensubuna istisna tanınmamıştır.
Bununla birlikte, bu kişiler emekli veya yaşlılık aylıkları kesilmek şartıyla (istisna olarak sayılanların emekli veya yaşlılık aylıkları kesilmeksizin) söz konusu kamu idarelerinin yanısıra belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılabilirler (Bir önceki paragrafta sayılan kamu idarelerinin kadrolarına atanmamak şartıyla).
5335 sayılı Kanun’un 30. maddesinin 1’inci fıkrasında “Diğer kanunların bu fıkraya aykırı hükümleri uygulanmaz.” hükmü bulunduğundan 657 sayılı Kanun’un kamudan ayrılan memurların yeniden memur kadrolarına atanmasına imkan veren 93’üncü maddesinin genel bütçeye dahil daireler, katma (özel) bütçeli idareler, döner sermayeler, kefalet sandıkları ve sosyal güvenlik kurumlarının kadrolarına açıktan yapılacak atama için uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
Sonuç
Yukarıda ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda yaptığımız değerlendirmelere göre;
- Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emekli veya yaşlılık aylığı alanlar; genel bütçeye dahil dairelerin, katma (özel) bütçeli idarelerin, döner sermayelerin, kefalet sandıklarının, sosyal güvenlik kurumlarının ve bütçeden yardım alan kuruluşların kadrolarına (memur, işçi) açıktan atanamaz. Bu kişilerin söz konusu kamu kurumlarının kadrolarına atanması yasal olarak mümkün bulunmadığından bunların emekli veya yaşlılık aylıklarının kesilip kesilmeyeceği veya kendilerinden sosyal güvenlik destek primi alınıp alınmayacağı da tartışma konusu değildir.
- Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emekli aylığı alanlar emekli aylıkları kesilmek suretiyle; genel bütçeye dahil dairelerin, katma (özel) bütçeli idarelerin, döner sermayelerin, kefalet sandıklarının, sosyal güvenlik kurumlarının ve bütçeden yardım alan kuruluşlarda geçici görevli, sözleşmeli personel vb. pozisyonlarda görevlendirilebileceği gibi belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklardaki memur ve diğer kadrolara atanabilir veya bu kurumlardaki diğer çeşitli pozisyonlarda (geçici görevli, sözleşmeli personel vb.) görevlendirilebilir. Bu durumda söz konusu kişilerin emekli veya yaşlılık aylıkları kesilecek ve bu kişilerden uzun ve kısa vadeli primler ile genel sağlık sigortası primi alınacak olup, kendilerinden sosyal güvenlik destek primi alınmayacaktır. Kanundaki özel düzenlemeye istinaden emekli aylıkları kesilmeden kamuda görev alanlardan (meclis üyeliği, yönetim ve denetim kurulu üyeliği, ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler vb.) ise uzun ve kısa vadeli primler ile genel sağlık sigortası primi alınmayacak, sadece sosyal güvenlik destek primi alınacaktır.
- Kamuda görev alması nedeniyle emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilenlerin sigortalılıklarının yani kamuda istihdamının sona erdiği tarih yazılı istek tarihi kabul edilerek ilgili sosyal güvenlik kanunlarına göre aylıkları yeniden bağlanır.
Öte yandan, özel niteliklere ve tecrübeye sahip olmadığı müddetçe emekli kişilerin yerine gençlerin istihdamına ağırlık verilmesinin kamuda dinamizmin sağlanması ve genç işsizliğin azaltılması açısından daha isabetli olacağı düşünülmektedir. Nitekim, yukarıda irdelenen 5335 sayılı Kanun’daki düzenlenmelerin gerekçesi de budur.