İlham veren inovasyon hikâyeleri: Gillette
Gillette, artırımsal (mevcut ürüne eklenen küçük yenilikler) inovasyonlara güzel bir örnektir. Her sürümde radikal bir yenilik olmadan ya bıçak sayısı artar ya bıçak ömrü ya da ürünün ergonomisi. Elbette ilk pazara sunulduğunda Gillette oldukça radikal bir inovasyondu.
Fakat her başarı hikâyesinin bir karanlık tarafı, arka planında hüsranlar, hayal kırıklıkları hatta oyundan kopmalar vardır. Stratejik bir hamle ile oyuna yeniden dahil olabilenler, fark yaratır. King Camp Gillette, 1902 yılında tıraş makinesini piyasaya sürdü ama sonuçlar tam bir rezaletti. 1 yıl içinde sadece 51 tane sattı.
Peki, vaz mı geçti? Hayır. Neredeyse bedavaya bankalara ve büyük şirketlere tıraş makinelerini müşterilerine promosyon hediye olarak vermeleri için dağıttı. Bu hamle ile tam bir U dönüşü yaparak büyük bir servet yarattı. Makineler ücretsizdi ama kullan-at jiletler değil. Hem iş modeli hem pazarlama inovasyonlarına örnek bir vaka. Markalaşmanın Nirvana’sı ürüne ismini vermektir: Jilet. Nadir örnekler var ekonomi tarihinde: Selpak, Şaşal, Aspirin, Kibrit vb.
Gillette bugün halen çok güçlü bir marka. 2005 yılında 57 milyar dolara P&G tarafından satın alındı. İnovasyonlarına devam ediyor. Şahsen ben radikal inovasyonu öncelesem de artırımsallar bu oyunun bir parçası.
Gillette zamanında iflas etmiş bir firma. Bugün halen yaşıyorsa inovasyoncuların kanındaki vaz geçmeme ve fark yaratma tutkusundan dolayıdır.