İnovasyon merkezine 35 milyon lira yatırdı, bölgeye ürün geliştirecek

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

BASF Türk Kimya Sanayi Genel Müdürü Rami Atikoğlu, Kurtköy’deki Teknopark’ta “İnovasyon Merkezi” yatırımı projesi hazırlanırken, ürünlerle ilgili bölgesel farklılık gereklerini düşündü:

- Türkiye’de kadınlar evlerin duvarlarını “Arap Sabunu” ile siliyor. Bu durumda duvar boyaları hammaddesini ona göre üretmek gerekiyor. Yani, Türkiye’deki boyaların “Arap Sabunu” na dayanıklı olması gerektiği ortaya çıkıyor.

Bölgeye göre farklılık gösteren davranışa bir başka örnek de deterjanla ilgiliydi:

-Avrupa ülkeleri çamaşır deterjanında tablete geçti. Türkiye’de hâlâ sıvı daha yaygın. Afrika ülkeleri toz deterjan kullanıyor. Ayrıca, bulaşık deterjanında “çok köpüren makbul” algısı var. Deterjan hammaddesini de bu farklılıklara göre sunmak durumundayız.

Şimdiye kadar bölgesel farklılıklara göre hammadde geliştirme taleplerini BASF’nin Avrupa ülkelerindeki Ar-Ge ve inovasyon merkezlerine ilettiklerini irdeledi:

- 35 milyon lira yatırımla Kurtköy’de kurduğumuz “İnovasyon Merkezi” Türkiye ve bölgemize dönük ürün geliştirmeyi gerçekleştirecek. Merkez, üniversitelerle ortak çalışmalar yapacak.

Merkezin resmi açılışını Nisan 2020’de yapmaya hazırlanırken BASF’nin dünyadaki Ar-Ge ağına baktı:

- BASF’nin dünyada 70 Ar-Ge merkezi var. Grubun dünyadaki üretim tesisi sayısı da 350’ye ulaşıyor.

Türkiye’de 51 yıldır üretimi olan grubun ülkemizdeki tesislerini gözden geçirdi:

- Dilovası, Çayırova, Gebze OSB, TAYSAD OSB, Trabzon ve Adana’da birer üretim tesisimiz var. “İnovasyon Merkezi”nin odaklanacağı ürünler üzerinde durdu:

- Boya hammaddeleri, evsel-kişisel bakım ürünleri, tarım ve gıda ürünlerine dönük çözümler.

BASF’nin Türkiye’ye bakışına odaklandı:

- Türkiye’nin güçlü bir üretim alt yapısı var. Türkiye’deki sanayiye güveniyoruz.

Bu noktada otomotiv sektörünün iç pazardaki satışlarında yaşanan gerilemeyi anımsadı:

- 2019’da iç pazardaki satışları gerilese de ülkemizdeki otomotiv fabrikaları ihracata çalıştı. Türkiye’nin otomotiv sektörü yakın dönemde yıllık 2 milyon adetlik üretim düzeyini görecek.

BASF’ın Türkiye’de ulaştığı boyuta dikkat etti:

- Türkiye’deki ciromuz 800 milyon Euro dolayında. Bunun yüzde 15’ini ihracat oluşturuyor.

Bu topraklarda ilk satışını 1880 yılında gerçekleştiren Alman kimya devi BASF, Türkiye’de 51 yıldır üretim yapıyor.

“İnovasyon Merkezi”yle Türkiye’deki çıtasını farklı bir düzeye yükseltiyor…

Otonom sürüşte yol çizgileri daha çok önemli olacak

BASF Türk Genel Müdürü Rami Atikoğlu, ürettikleri kimyasalların kullanım alanlarından birine örnek verdi:
- Bir otomobilde 800 Euro’luk kimyasal var.
Sonra otonom sürüşlü araçlara işaret etti:
-Otonom sürüşte yol çizgileri daha fazla önem kazanıyor.
Hammaddeyi üreten taraf olarak buna hazırlık yapıyoruz.
Daha dayanıklı ürün geliştirmek üzere çalışıyoruz.

81 ilde 81 okula laboratuvar yaptı

BASF Türk Genel Müdürü Rami Atikoğlu, 2011’de Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptıkları protokole işaret etti:

- 81 ilimizde 81 okula laboratuvar yapma hedefiyle yola çıktık. 7 yılda bu hedefe ulaştık. Yaptığımız laboratuvarların kullanımıyla oluşan eksiklikler gündeme geldiğinde tamamlıyoruz.

BASF Türk Kurumsal İletişim Sorumlusu Aslı Çelikten araya girdi:

-Ayrıca, “Minik Kimyacılar” projemiz çerçevesinde İstanbul Modern’de çocuklara deneyler yaptırıyoruz. Bu projeyle 30 bin çocuğa ulaştık. Proje, çalışanlarımızın ocuklarını da kapsadı.

Tarla kiralayıp Drone’la hastalık takibi yaptık

BASF Türk Genel Müdürü Rami Atikoğlu, Trakya’da tarla kiralayıp 10 farklı bitki tohumu ektiklerini belirtti:

-Tarlayı bir yıl boyunca Drone ile izledik. Bir bölümünü ilaçladık, bir bölümüne hiç ilaç attırmadık. Böylece bitkilerin hastalıklarını gözledik.

Tarım ilacında da kullanılan dozajın önemli olduğunu vurguladı:

-Söz konusu tarlada yapılan çalışmalarda tarım ilacı kullanımında en doğru dozajı da belirlemeye çalıştık.

Bu noktada kimyasal maddelere karşı oluşan havaya değinip, ekledi:

- Doğru ve dozajında kullanılan kimyasal maddeden korkmaya gerek yok.

Pamukta maksimum lif için koza aralığını ayarlamak gerekiyor

BASF Türk Genel Müdürü Rami Atikoğlu, grubun tarıma dönük çalışmalarından bir örnek de pamuktan verdi:

- Pamuk, ülkemizin önemli tarım ürünlerinden biri. Tekstil sektörü pamukta “maksimum lif” arar.

Yerleştirilen sensörle pamuk kozalarını takibe alabildiklerini belirtti:

- Kozalar arası mesafe 5-6 santim olursa, o zaman maksimum lif uzunluğuna ulaşmak mümkün olabiliyor.

Çiftçilerin bu konuda düştüğü hatayı irdeledi:

- Çiftçi, kozanın yeteri kadar açmadığını görünce daha fazla su basıyor. Oysa kozalar arası mesafe az olunca, açacak alan bulamıyor.

Pamukla ilgili şu noktanın da altını çizdi:

-Pamuk tohumunu ikinci kullanımda “yağlık” olarak düşünmek daha doğru olur. Çünkü, ikinci kullanımda ilk ekim kadar pamuk verimi almak olası değil.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar