Önce işçilerimizin başını sokacak yeri olsun, fabrikaları sonra açarız

Sadi ÖZDEMİR
Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

Asrın felaketine dönüşen depremlerin ardından 11 ilimiz afet bölgesi ilan edildi. Toplamda 21 milyar dolarlık ihracatı olan illerimizden dördünün ihracatı 1 milyar doların üzerinde. 2022’de bölgede en çok ihracat yapan ilimiz ise TÜİK verilerine göre 11,2 milyar dolar ile Gaziantep olmuştu. Gaziantep, 2003 yılında dönemin sanayi odası başkanı Nejat Koçer ve arkadaşlarının başlattıkları ‘Marka Şehir Gaziantep’ projesiyle son 20 yılın en başarılı ‘Anadolu Kaplanı’ oldu. Sanayisi hızla gelişti ve ihracatı 10 milyar doları aştı, diğer illerimize de örnek gösterildi. Şehirde yerleşen ‘ortak akla dayalı yönetim anlayışı’ sayesinde turizmde de ‘gastronomi’ liderliğinde dünya çapında ses getirdi.

Depremlerin üzerinden 20 günden fazla zaman geçti ve Gaziantep de diğer depremzede illerimiz gibi yitip giden canların acısıyla baş başa. Gaziantep Sanayi Odası Başkanı (GSO) Adnan Ünverdi ile konuşuyorum. Başkan Ünverdi’ye “Fabrikaların durumu, üretim, ihracat, üretim” diyecek oluyorum ama o “Aman Sadi bey bunlar için erken, biz şimdi işçilerimizin durumunu düşünüyoruz. Çünkü önce onların başını sokacak güvenli bir yeri olmalı. Geçici Konteyner Evler temin etmeye çalışıyoruz, bu konuyu halledelim fabrikaları sonra açarız” diye giriyor söze ve şöyle devam ediyor: “Organize Sanayi Bölgemiz, diğer depremzede şehirlerimize bakınca daha iyi durumda. Ancak işçilerimizin oturduğu evler yıkıldığı ya da yıkılmak üzere olduğu için önce onların bu derdini çözmeliyiz. Sarsıntılar da devam ediyor. Önceki Pazartesi ‘hadi çalışmamız lazım’ dedik. İşe başladık ama Hatay’daki yeni deprem her şeyi alt üst etti. Çalışanlarımız ailelerini bırakıp fabrikaya nasıl gelsin? Biz baştan beri herkese yardıma koşuyoruz, fabrikalarımızda yemeklerimizi pişirip dağıtıyoruz. Öncelikle geçici konutlarla barınmayı çözmemiz lazım ama konteyner talebi o kadar yükselmiş ki yeteri kadar tedarik birkaç ay sürebilir. İsdemir de kapalı, sac yetişmiyor. İthalat da yapılıyor o da uzaklardan geliyor, zaman alacak. Konteynerlerin fiyatlar da deprem öncesine göre yüzde 100 artmış. OSB’lerde hasar görenlerin yerine yeni makine ve teçhizat siparişleri veriliyor. Zarar görmüş fabrikalarımızda üretim 1 ya da 1,5 ay kadar aksayacak gibi görünüyor. Devlet de yardımseverler de elinden geleni yapıyor.”

Depremzede illerimizle birlikte ayağa kalkacağız

GSO Başkanı Adnan Ünverdi, ihracat müşterilerinin 15-20 günlük gecikmeleri makul karşıladıklarını ancak daha uzun sürede başka tedarikçi arayabileceklerini belirtiyor. Ünverdi, “Gaziantep merkez olarak daha az hasar aldı. Adıyaman, Hatay, Kanramanmaraş, Adana da bizim illerimiz ve daha da zor durumdalar. Hep birlikte ayağa kalkmamız gerekiyor. Türkiye ekonomisinin yüzde 15’ini bölge olarak biz oluşturuyoruz. Sizin aracılığınızla duyurmak istiyorum ki burada ne gerekiyorsa el birliğiyle yapalım. Diğer illerimizdeki firmalarımız Türkiye içinden tedarik ettikleri ürünleri depremzede illerimizden alsın. Sürekli yardım zorumuza gider, bizi tekrar çalışır duruma getirirseniz en doğrusu olur. Mesela kalıcı konutlar yapılacak her yerde ve inşaatta 200’ün üzerinde ürün kullanılıyor. Bu inşaatlar için de bölgedeki üreticilerden alım öncelik olsun.”

Rifat başkanımız saat 05.00 olduğunda hepimizi aramıştı

GSO Başkanı Adnan Ünverdi, İskenderun Limanı’ndaki yangına da dikkati çekiyor. Ünverdi, “İskenderun Limanı’nda Gaziantepli sanayicimizin de birçok konteyneri yandı. Hammaddemiz, ürünümüz yandı. Sigorta şirketleri işlemleri daha hızla sonuçlandırsınlar” diyor. GSO Başkanı Ünverdi, 6 Şubat sabahı depremden hemen sonra bölgedeki tüm oda başkanlarının koordinasyon içinde çalışmaya başladığını belirtiyor ve şöyle konuşuyor: “İlk deprem 04.17’de oldu ve TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu, saat 05.00’e geldiğinde bütün oda başkanlarımızı aramıştı bile. İlk telefonu ondan aldık, bize ‘ne gerekiyorsa yapacağız, yanınızdayız’ dedi. Bütün sorunlarımızı bildiriyoruz ve çözüm için çalışıyorlar. Bakanlarımız da buradalar ve birkaç kez bir araya geldik. Çözümler üretmek, bölgemizi toparlamak anlamında en başta Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum olmak üzere bütün bakanlarımız ellerinden geleni yapıyor. Türkiye birlik olursa bunun altından çok çabuk kalkarız ve eski günlerimize döneriz. Biz hiç umutsuzluğa kapılmadık, kimse de umutsuz olmasın.”

TOKİ ve KİPTAŞ, kentsel dönüşümü ‘popülist siyasetten’ kurtarabilir mi?

6 Şubat Depremleri de gösterdi ki Türkiye mevcut yapı stoku ile bir depreme daha yakalanırsa on binlerce bina çöker, insanlarımız enkaz altında kalır. Uzun süredir ‘Kentsel Dönüşümün ideolojik saplantılardan’ kurtarılması gerektiğini savunuyorum. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), aleyhine yürütülen ‘karşı propagandaların’ ne kadar boş olduğu kanıtladı, depremlerde sapasağlam kalan binalarıyla TOKİ herkesin güvenini kazandı. Merhum eski Başbakanlardan Turgut Özal’ın kurduğu ancak Ak Parti döneminde yıldızı parlayan ve 2002’den bu güne 1 milyon 170 bin konut üreten TOKİ, yeni sosyal konut projeleriyle ülke genelinde çok daha büyük görevler üstleniyor.

Bir de İstanbul’da konut üretimi ve kentsel dönüşüm yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Belediye İktisadi Teşekkülü (BİT) KİPTAŞ var. Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın İBB Başkanlığı döneminde kurduğu KİPTAŞ’ın şimdiki Genel Müdürü Sn. Ali Kurt, eski bir TOKİ yöneticisi. TOKİ İstanbul biriminde 2005’te göreve başladı ve 2013’ten itibaren İstanbul Arsa Üretim Şube Müdürü olarak çalıştı. 2018’de İstanbul Emlak Dairesi Başkanlığı ve İstanbul Kentsel Yenileme Dairesi Başkanlığı görevlerini üstlendi. 2012-2014 arası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul 2. Bölge Tabiat Varlıkları Komisyon Üyeliği de yaptı. Sn. Ekrem İmamoğlu İBB Başkanı seçildikten kısa süre sonra 7 Ağustos 2019’da KİPTAŞ Genel Müdürlüğüne atadı. Ali Kurt, İstanbul’un riskli yapı stoku çok olan ilçelerinde kentsel dönüşüme odaklandı. TOKİ ve KİPTAŞ gibi kuruluşlarımız, yaptıkları ve yapacakları güzel projelerle kentsel dönüşümü popülist siyasetin etkisinden kurtarırsa hepimizin hayrına olacak inşallah.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar