Siyasette ekonomik program yarışı başladı

Maruf BUZCUGİL
Maruf BUZCUGİL ANKARA NOTLARI

Başta dünyadan çok kötü ayrışmış enflasyon olmak üzere derin yapısal temelleri olan ekonomik ve sosyal sorunlarımızın ancak, orta vadeye yayılacak bütüncül bir programla çözüleceğine dair kanaat giderek belirginleşiyor.

Seçimlere çok az bir süre kala siyasi partiler vizyon belgelerini ve ekonomik programlarını peş peşe açıklıyorlar.

Belki de sevindirici bir gelişme olarak patiler arasında vizyon ve program yarışı başlamış durumda.
Bir süre öne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti’nin yeni program ve hedeflerinin yer aldığı “Türkiye Yüzyılı” vizyonunu kamuoyuyla paylaşmıştı.

Erdoğan ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu arasında “gelecek vizyonu” polemiği başlamıştı. Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nu kastederek “Bu zatın, ilk kez vizyon açıklamasını duymaktan memnuniyet duyduk. Bizim asıl tartılmak istediğimiz kantar işte burasıdır. Muhalefetle polemik siyasetinde değil, eser ve hizmet siyasetinde yarışmak istiyoruz” demişti. CHP Lideri de hafta sonu izlediğimiz “ikinci yüzyıla çağrı” toplantısını adres göstererek “Erdoğan’ın endişesi olmasın. Erdoğan'ın ufku nasıl açılırmış ben vizyon konuşmasında ona göstereceğim 3 Aralık’ta gelsin, benim konuşmamı dinlesin” sözleriyle meydan okumuştu.

6’lı masanın önemli paydaşı İYİ Parti, iddialı ekonomi kadrosuyla nasıl bir ekonomik program öngördüğünü detaylı olarak daha önce açıklamıştı. Deva Partisi de iktidar deneyimine sahip bilinen kadrosuyla ekonomik program öngörüsünü ortaya koymuştu.

CHP’nin “ikinci yüzyıla çağrı” vizyon belgesi

Kılıçdaroğlu’nun iddialı bir şekilde “bekleyin” dediği 3 Aralık toplantısı Cumartesi günü İstanbul Lütfi Kırdar kongre merkezinde yapıldı. Toplantı,  Kılıçdaroğlu’nun eleştiri alan ABD ve İngiltere seyahatlerinin aslında vizyon belgesi ve ekonomik program hazırlıkları kapsamında yapıldığını gösteren fotoğraf karelerinin yansıtıldığı video gösterisiyle başladı. CHP’nin uluslararası kariyere sahip siyaset üstü 70 akademisyenle çalışacağı duyuruldu. CHP’nin toplantısında yeni başdanışman Jeremy Rifkin, akademisyenler Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Prof. Dr. Refet Gürkaynak, Prof. Dr. Hakan Kara, Prof. Dr. Ufuk Akçiğit, uzaktan erişimle seslendiler. Akademisyenler, konuşmalarının başında ısrarla siyaset üstü kimliklerini vurguladılar. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “70 akademisyen ne bir parti ne de bir kişi için çalışacaklar. Onlar, vatanları için çalışacaklar” sözlerini de dikkatle not ettik.

CHP’nin ekonomik program vadesi 2030

CHP’nin 2030 erimli ekonomik program hedeflerini parti sözcüsü, partinin ekonomi masası lideri, Kemal Derviş döneminin Hazine Müsteşarı Faik Öztrak açıkladı. Öztrak, “2030’a gelindiğinde demokrasisi, kurum ve kuralları güçlü bir Türkiye’de zenginliği adil paylaşan bir Türkiye’de, temiz ve yeşil bir Türkiye’de fert başına gelirimizi 20 bin doların üzerine çıkaracağız.” dedi. Öztrak’ın   “Merkez Bankası’nın başına tüm dünyanın saygı duyduğu bir ismi atayacağız” sözleri bu ismin kim olacağının merak edilmesine yol açtı. CHP Genel sekreteri Prof. Dr. Selin Sayek Böke de yeşil dönüşüm ağırlıklı bir sunum yaptı.

Uzun toplantıdan akılda kalanlar

CHP’nin vizyon toplantısı çok uzun sürdü. Siyasetçi ve akademisyen sunumlarında hedefler, niyetler, saptamalar havada uçuştu. Siyaset üstü akademisyenler sunumlarında bütüncül bir ekonomik programın mümkün olduğunu vurgulamaya çalıştılar.

Ekonomik programın toplumsal mutabakat gerektireceğine işaret eden Prof. Dr. Refet Gürkaynak’ın, enflasyonla mücadelenin ana hedef olmasının bu mutabakatı kolaylaştıracağını ileri sürmesini dikkatle not ettik. Gürkaynak’ın ekonomik program gerekliliğini, olimpiyatlara ev sahibi olma iddiasındaki kent metaforuyla anlatması ilgi çekti.

ABD’den bağlanan Prof. Dr. Akçiğit de 60 yıldır hemen hemen aynı kalan Türkiye ve ABD ekonomileri arasındaki farkı eşofman altını bulamadığında annesinden aldığı, “çıkardığın yerdedir” yanıtıyla açıklaması salondaki ilgiyi canlı tuttu. Akçiğit’in yurtdışına giden akademisyenlerin verimliliğinin nasıl arttığını YÖK verileriyle ortaya koyan tabloları da hayret ve ibretle izlendi. Türkiye’de lisansüstü ve doktora çalışmalarının yıllar itibarıyla nasıl azaldığını, teknolojik ilerlemeden nasıl uzak kalındığını gösteren tabloları da ilgi çekti.

Daron Acemoğlu, son yıllarda sık sık yaptığı sunumlardan bildiğimiz ekonomik büyümenin niteliği ve kalitesi (toplam faktör verimliliği) ile ilgili saptama ve uyarılarını sürdürdü. Acemoğlu, güçlü bir ekonomik programın uygulandığı 2001-2006 yılları arasında toplam faktör verimliliğinin ortalama yüzde 5 artmasının tesadüf olmadığını ısrarla vurguladı. Gazetemiz yazarı Prof. Dr. Hakan Kara’nın ekonomik programın mümkün ve gerekli olduğunu anlatan sunumu da ilgiyle izlendi.

Kılıçdaroğlu’ndan 6’lı masa liderlerine övgü

CHPnin iddialı vizyon belgesinin 6’lı masadan nasıl tepki alacağı merak ediliyordu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kapanış konuşmasında başta İYİ Parti Genel Başkanı Akşener olmak üzere tek tek liderleri isim vererek övmesi dikkati çekti. Kılıçdaroğlu’nun siyaset üstü duruşa sık vurgu yapmasını da olası cumhurbaşkanlığı adaylığı bakımından not ettik.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar