Sosyal, ekonomik ve çevresel boyutlarla sürdürülebilirlik

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI

Sürdürülebilirlik; “Başka canlıların yaşamlarını bugün ve gelecekte tehlikeye sokmadan üretim yapmak” veya “Gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden bugünün ihtiyaçlarını karşılamak” diye tanımlanıyor.

 Bir başka tanıma göre; “Kaynakların sömürülmesi, yatırımların yönü, teknolojik gelişmenin yönlendirilmesi ve kurumsal değişimin uyum içinde olduğu; insan ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılayabilme potansiyelinin hem günümüzde hem de gelecek için korunduğu dengeli bir ortamda değişimin sağlanması.”

 Oldukça geniş bir kavram olan sürdürülebilirlik; temel olarak çevre koruma, ekonomik büyüme ve sosyal gelişim başlıklarında ele alınıyor.

Sürdürülebilir çevre anlayışı mevcut kaynakların sınırsız olmadığı ilkesini merkeze koyuyor.

 Buna göre üretim için harcanan kaynaklar, ihtiyaçlar doğrultusunda azami şekilde kullanılıyor ve böylece sürdürülebilirlik hedefleniyor.

Sosyal gelişim ve sürdürülebilirlik ilişkisi ise insan haklarının ayrım gözetmeksizin tüm toplumlarda korunmasını konu ediniyor.

Bunlar arasında eğitim, sağlık, sosyal adalet, güvenlik, ulaşım, su ve elektrik gibi unsurlar yer alıyor.

Sürdürülebilirlik kavramı sadece doğa için değil pek çok farklı alanda da kullanılıyor.

Türkiye’de artık hemen her sektörde sürdürülebilirlik kavramı dikkat çekiyor.

Şirketlerin sürdürülebilirlik endeksi ve sürdürülebilirlik raporları oluşturarak gündemlerine aldığı kavram; ‘döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirlik’, ‘sürdürülebilir kalkınma’, ‘sürdürülebilir kalkınmada iş dünyası ve sanayi’, ‘sürdürülebilir kalkınmada bilgi ve iletişim’, ‘sürdürülebilir kalkınma ve yeşil büyüme’, ‘biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kalkınma’, ‘biyoekonomi ve biyoçeşitlilik’, ‘iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma’, ‘yönetişim ve sürdürülebilir kalkınma’, ‘paylaşım ekonomisi’, ‘yeşil dönüşüm finansmanı’, ‘yeşil kümelenmeler’, ‘endüstriyel simbiyoz’, ‘enerji verimliliği’, kaynak verimliliği’, ‘temiz üretim teknolojileri’ ‘atık yönetimi’, ‘geridönüşüm’, ‘sürdürülebilir tedarik zinciri’; ‘yeşil tedarik zinciri ve yeşil lojistik’, ‘tersine tedarik zinciri ve tersine lojistik’ gibi birçok farklı boyutuyla karşımıza çıkıyor.

 Özel sürdürülebilirlik türleri; sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir mimari veya ekolojik ekonomiyi de içeriyor.

Sürdürülebilirlik, birbiriyle iç içe geçmiş 3 temel etki alanıyla tanımlanıyor:

Sürdürülebilirliğin üç boyutunun, birbirine bağımlı ve uzun vadede hiçbirinin diğerleri olmadan var olamayacağı vurgulanıyor.

Bunlar;  Ekonomik, Çevresel, Sosyal boyut.

1- Sürdürülebilirliğin Ekonomik Boyutu

Sürdürülebilirliğin ekonomik boyutu; ekonomik büyüme, verimlilik, üretim süreçleri ve yatırım gibi konularla yakından ilgilidir.

Ekonomik boyutta, mal ve hizmetlerin üretiminde verimliliği artırırken kaynakların nasıl kullanıldığı önemli bir yer kaplamaktadır. Kaynakların tükenme ihtimali, üretimin devamlılığı ile ilgili olası riskleri ortaya çıkarmaktadır.

 Çevresel boyut ve yenilenebilir enerji kaynakları bu noktada devreye girmektedir.

Üretim ve tüketim sonucu oluşan atıklar da sürdürülebilirliğin ekonomik bileşeni altında değerlendirilebilir.

 Ekonomik faaliyetlerin sebep olduğu atıklar çevreye geri dönüşü olmayan zararlar verebilir. Bu bağlamda, ekonomik kalkınmanın devamlılığını tehlikeye atacak tüm çevresel riskler sürdürülebilirlik ile ilişkilidir.

İklim odaklı riskler ve bunların sebep olduğu sektörel değişimler de bu boyut altında değerlendirilebilir.

 Markalarını geleceğe taşımak isteyen firmalar, sürdürülebilirlik politikaları ile çevresel etkilerini yönetiyor.

 Bunun sebebi, çevre bilinci yüksek müşterilere ulaşabilmek ve resmi düzenlemelere uyum sağlamaktır.

2- Sürdürülebilirliğin Sosyal Boyutu

Sürdürülebilirliğin sosyal boyutu; toplumsal değerlerin, ilişkilerin ve kurumların geleceğe yönelik devamlılığı ile alakalıdır.

Toplumsal bütünlük sağlanması ve geleceğe yönelik ortak hedeflerin varlığı sosyal anlamda sürdürülebilirliğin elde edildiğini gösterir.

Fırsat eşitliği, yaşam kalitesinde iyileşme, hak ve özgürlüklerin ve temel bireysel ihtiyaçların sağlanması sürdürülebilirliğin sosyal bileşeni kapsamına girmektedir.

Sosyal boyutta sürdürülebilir bir toplumun dayandığı 5 temel ilke şunlardır:

Eşitlik: En savunmasız ve maddi açıdan en kötü durumda olanlar başta olmak üzere, toplumun tüm bireyleri için eşit fırsatlar sağlanması

Çeşitlilik: Toplumsal çeşitliliğin teşvik edilmesi

Bağlılık: Toplumun içinde veya dışında toplumsal bağlılığı sağlayacak resmi, gayri resmi ve kurumsal düzeyde sistemler ve yapılar oluşturulması

Yaşam Kalitesi: Tüm bireyler için temel ihtiyaçların giderilmesi ve iyi bir yaşam kalitesinin sağlanması

Demokrasi ve Yönetişim: Demokratik süreçlere ek olarak şeffaf ve hesap verilebilir yönetişim yapıları kurulması.

3- Sürdürülebilirliğin Çevresel Boyutu

Sürdürülebilirliğin çevresel boyutu, doğal kaynakların ekosistemlere zarar vermeden kullanılması ile ilgilidir.

 Çevrenin korunması ve doğal yaşamın devamı, sürdürülebilirliğin çevresel bileşeni kapsamına girmektedir.

Üretim ve tüketim sonucu meydana gelen çevre kirliliği, önüne geçilmezse gelecek nesillerin ihtiyaçlarını tehlikeye sokabilir.

Kalkınmanın devamlılığı, çevresel boyutta sürdürülebilirliği sağlamak ile mümkündür.

Başka bir deyimle, ekonomik faaliyetlerin devam etmesi, dünyanın korunmasına gereksinim duymaktadır.

 Sosyal anlamda yaşam kalitesinin iyileştirilmesi de çevresel boyuttaki gelişmelerle yakından ilişkilidir.

Çevresel anlamda sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için biyolojik çeşitliliğin korunması ve doğal kaynakların düzensiz kullanımının önüne geçilmesi gerekmektedir.

 Böylece, hem günümüzde hem de gelecekte sürdürülebilirlik sağlanmış olacaktır.

Hiçbir ekonomik faaliyetin ve sosyal yapının çevresel etkenlerden bağımsız olarak değerlendirilemeyeceğini unutmamak gerekir.

Değerli okurlarımız açık kaynaklardan derlediğim Sosyal, Ekonomik ve Çevresel Boyutlarda Sürdürülebilirlikle ilgili bilgileri sizlerin bilgisine sunuyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İş zekâsı… 18 Nisan 2024
Yapay zekâ ve pazarlama 04 Nisan 2024