Tarım sektöründe “işin hakkını verme” sorunumuz
Bir önceki yazıda, değindiğimiz “özelliklerin” kapsamını biraz daha genişleterek tarım ve hayvancılıkta karar verirken dikkat edilmesi gereken “değişkenlere” farklı yönüyle değinelim.
Gözlediğim kadarıyla, sektörle ilgili asıl önemli tehlike, “doğal değişkenlerinden beslenen yapısal ve ekonomik özelliklerini” dikkate almadan söylemlerin peşine takılmaktır. Hepimiz biliyoruz ki, yeterince netleşmiş bilgi olmaksızın yapılan tartışma sadece “beklenti tacirlerinin” işine yarar.
Odağımıza hayvancılığı alalım: Yetiştirdiğimiz hayvanın, içinde bulunduğumuz ekosistemde “ortalama ömrünü” bilmeliyiz. Sözünü ettiğimiz ortalama ömür fiziksel değil, ekonomik anlamdaki ömürdür.
Yetiştireceğimiz hayvanın “yavru sayısı” hakkında mutlaka bilgi ve fikir sahibi olmamız gerekir. Hayvan bir batında kaç yavru yapabiliyor?
Yetiştireceğimiz hayvanının “yavru yapma potansiyelinin” kaç yıl olduğunu bilerek hareket etmeliyiz.
Yetiştirdiğimiz hayvanın kızışma koşulları ve “hamilelik süreci” ile hayvan yetiştirme maliyetlerini de göz önüne almalıyız. Yetiştireceğimiz hayvanın ortalama “karkas ağırlığı” bilgisine sahip olmalıyız.
Hayvanı sütü için besliyorsak laktasyon dönemlerinde ortalama “süt verimini” bilmeli ve ölçmeliyiz. Et ve süt veriminde en düşük düzeyden en yükseklere çıkışı ve düşüşü, yani “çan eğrisini” izlemeliyiz.
Mera-odaklı hayvan besiciliği yapıyorsak “mera analizi” yaparak, ot çeşitliliği, otların yüksekliği, hayvanı doyuracak boyda otun ne kadar zaman yetişebildiği, kaç ay korunabildiğini hesaba katmalıyız.
Yetiştiricinin hayvanlar için harcadığı “zamanı ücretlendirmeyi” maliyet hesapların değişkeni olarak kullanmalıyız.
Yetiştiricinin “mera maliyeti” ile “piyasadan satın alınan yem” maliyetlerini birlikte değerlendirerek “birim maliyetleri”ni titizlikle izlemeliyiz.
Yetiştiricinin birim et ve süt verimliliği analizlerini yaparken “işletme ölçeklerinin etkilerinin” de hesaplanmasını sağlamalıyız.
Çevrenin iklim sistemlerinin yarattığı “kesif yem bağımlılık oranları”nı yetiştirici tarafından yıllık giderler hesaplanırken dikkate almasını gözden kaçırmamalıyız.
Üreticinin ülke genelinde ya da küresel ölçekte “fiyat alabilme” koşullarını dikkate almayız.
Sektörü etkileyen bütün değişkenleri “muhalif seslere ve anlatım özgürlüğüne” en üst saygıyı göstererek tartışırsak bir yere varabiliriz. Yoksa nerdeyse yüzyıldır tartıştığımız halde, köklü çözümler üretemediğimiz sorunlar ağında debelenir dururuz. Sosyal bağlantısı olan alanlarda “kapalı sistemlerin” üretken olmayan yapıları, tarım ve hayvancılıkta da çıkmaz yoldur; savunma kalkanlarını kaldırmadan sistemi tartışma iklimi yaratmalıyız.
Her zaman yazıyorum bir kez daha tekrarlayacağım: Siyasi iradenin en sorunlularından biri olan ‘Bakan’dan gazete köşesinde düşüncesini açıklayan bu satırların yazarına kadar hepimiz şu soruyu sormalıyız: Bugüne kadar yaptığımız tartışmalar, aldığımız önlemler, açıkladığımız iddialı projeler neden yaratmak istediğimiz sonuca bizi götürmedi? Sahada kendi “bağlı değişkenlerimizi” iyi bilmiyor muyuz? Dünya genelinde “sektörle ilgili büyük veriyi” yeterince izliyor muyuz? Genel ve kategorik anlatımlar yaptığımız için “değişen gerçekliğin” yeteri kadar farkında değil miyiz? Tartışmaları kendi aramızda “kapalı ortamlarda” yaptığımız için birbirimizi mi kandırıyoruz? Yoksa gücü elinde tutanlar “kerameti kendinden menkul kibir ve üstünlük inancı” virüsünden kendilerini arındıramıyor mu?
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.