Temalı eğlence parkları

Muhterem İLGÜNER
Muhterem İLGÜNER MARKA ŞEHİR; Gün Bugün!

Temalı eğlence parkları belli bir fikir veya tema (ana konu) esas alınarak kurulan ve işletilen yerler olarak tanımlanmaktadır. Eğlence parkları ile arasındaki önemli fark bir fikir veya ana konunun varlığı. Örneğin; peri masalları, tarihten belli bir dönem gibi. Bu fikrin geçmişinin 19. yüzyıl bahçelerine dayandığı söylenir. İnsanlar hafta sonları bu bahçelerde yer-içer, etkinlikleri izler ve belki de bizzat katılarak hoşça vakit geçirirmiş. Zaman içerisinde bunlara makinayla çalışan eğlenceler eklenmiş. İlk ahşap hız treni 1880 yılında New York’un meşhur Coney Island eğlence parkında faaliyete geçirilmiş. Bu gelişmeler 30’lu yılların ekonomik krizi ve 2. Dünya Savaşı nedeniyle sekteye uğramış. Ta ki cesur yürekli, vizyoner bir girişimci ile kırılan hevesler tekrar canlanasıya kadar; Walt Disney. Kız kardeşlerini eğlence parklarına götüren Walt Disney bu parkların sıradanlığından, pisliğinden, verilen hizmetin kalitesinden hep dertlenirmiş. Hikayesi olan, iyi hizmet verilen, temiz, bakımlı bir temalı eğlence parkının fark yaratacağına inanmış ve sahibi olduğu “Miki Fare”, “Alice Harikalar Diyarı” gibi animasyon karakterleri bu parkta hayata geçirmeyi planlamış. Ancak hayalleri finans çevreleri tarafından yeterince desteklenmemiş, getirisi garantili alanlara yatırım yapması tavsiye edilmiş. “Disneyland” 17 Temmuz 1955 yılında faaliyete geçmiş ve beklentilerin çok ötesinde bir başarı sağlamış. Bu başarı birçok başka girişimi cesaretlendirmiş ve temalı eğlence parklarının sayısı hızla artmış. Bugün Disneyland dünyanın başka şehirlerinde de faaliyette; Paris, Tokyo, Hong Kong, Şangay.

Temalı eğlence parkları bulundukları şehirlere ayrı bir büyü katmakta. Hikayesi olan bu yerler görseller, ses, hatta koku yardımı ile ziyaretçilere unutulmaz an ve deneyim yaşatmakta. Kurgulanan ya da tarihten esinlenilen temalar yaratıcı ellerde eşsiz – rakipsiz, hayranlık uyandıran çözümlere erişmekte. Örneğin Hollanda’dan “Efteling”. Peri masallarının canlandırıldığı köyler, masal kahramanları ziyaretçileri etkilemekte; “Macera Adası”, “Ayı Fabula”, “Perili Orman” gibi temalar küçük – büyük tüm ziyaretçileri etkilemekte.  Hollywood’da yer alan Universal Stüdyoları yapımcısı olduğu, milyonlarca hayranı olan Harry Potter, Jurassic Park, Transformers gibi filmlerden canlandırılan sahneler ile ziyaretçileri cezbetmekte. Danimarka’da “Legoland” büyük ölçekli lego uygulamaları ile her yaştan ziyaretçiyi heyecanlandırmakta. Dubai’de kurulu “Ferrari World” yarış heyecanını yaşatmakta. Almanya’da “Rapunzen”, “Uyuyan Güzel”, “Sinderella” gibi karakterlerin yer aldığı Grimm masallarının canlandırıldığı “Europa Park”. Bu ve benzeri temalı parkları yılda 400 milyona yakın kişinin ziyaret ettiği söyleniyor. Bulunduğu şehre ekonomik ve sosyal açıdan çok büyük katkı sağlayan temalı parklara hem yatırımcıların hem de ziyaretçilerin ilgisi her yıl artmakta.

İnsanlık tarihinin, dinler tarihinin ilk izlerini taşıyan, yüzlerce eşsiz - rakipsiz hikayenin sahibi ülkemizde özgün temalı eğlence parkları oluşturmak için vizyoner bakış ve cesaret dışında her şey mevcut. Dünya insanın ilgisini çekecek, küresel anlam içeren yaratıcı çözümlere yine dünya çapında sponsorlar bulmak da işten değil. Kopyanın bize faydası olmayacak, bu topraklara kopya tematik bir park yakışmayacak bile. Biz yapasıya kadar kim bilir kaçıncı kopyası yapılmış olacak bir Disneyland hayal etmektense bize yakışan bu toprakların barındırdığı hikayeleri eşelemek, oralardan yaratıcı çözümler üretmek olmalıdır. Kolay mı? Hayır, değil. Kararlı, tutarlı ve sabırlı bir süreç bizi bekleyecek ancak sonundaki ödül büyük olacak. Çünkü ortaya çıkacak ürünün dünyada benzeri olmayacak. Buna değmez mi?

Haftanın Bölgesi: WATERLOO, BELÇİKA

2 kilometre ilerisinde yer alan, aynı adı taşıyan kasabadan daha önemli bir alan; Waterloo Savaş Alanı. 16-18 Haziran 1815 tarihlerinde gerçekleşen, Fransa İmparatoru Napolyon'un mutlak yenilgisiyle sonuçlanan ve Avrupalı güçler arasında 23 yıldır süren silahlı mücadelenin sonunu getiren bir savaşın gerçekleştiği alan. Bu savaşta yaklaşık 40,000 kişi ölmüş.

Tepesinde bir anıtın yer aldığı, 40 metre yükseklikte, 226 basamakla çıkılan insan yapımı “Aslanlı Höyük”, 2,000 metrekarelik “Anı Müzesi”, içerisinde çevresi 110 yüksekliği 12 metre olan bir dairesel panonun yer aldığı “Panorama” binası ve savaşın kaderinin belirlendiği Hougoumont Çiftliği” binalarının yer aldığı alan önemli bir ziyaret merkezi.

Bu alan ziyaretçileri getiren ilk tur 1856 yılında günümüzün ünlü seyahat şirketi Thomas Cook tarafından düzenlenmiş. Savaşın 200. yılında bu alanda düzenlenen gösteri niteliğinde savaş oyununa 6,200 savaşçı, 330 at ve 120 top katılmış. Waterloo kasabası alanı ziyaret edenlerin uğrak yeri ve bu tarihi alanın en önemli mirasçısı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sosyal şehir 17 Nisan 2024
Eğitim şart! 20 Mart 2024
Yerli 13 Mart 2024
Yumuşak güç-2024  06 Mart 2024
Değişimin ayak sesleri 21 Şubat 2024
Tas aynı, hamam aynı... 07 Şubat 2024
Kıraathane vs. kafe 31 Ocak 2024