Yeni Tasarruf Tedbirleri Genelgesi öncekilerden farklı neleri içeriyor?

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Ahmet Arslan

CPA; MBA

Bir süredir ekonomi yönetimi ve kamuoyunun gündeminde olan tasarruf tedbirleri 17.05.2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 2024/7 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile hayata geçirilmiştir. Aslında daha önce de tasarruf tedbirlerine ilişkin genelgeler yayımlanmış olmasına karşın yayımlanan söz konusu son genelge kapsam ve içerik bakımdan öncekilerden bazı farklılıklar arz etmektedir.

Söz konusu farklılıkları aşağıda başlıklar halinde irdeleyebiliriz.

1. Genelgenin kapsamı bakımından

2024/7 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi 2021/14 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nde olduğu gibi; 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetveller kapsamındaki kamu idareleri ve bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşları ile il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların doğrudan veya dolaylı olarak tek başına veya birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları her çeşit kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler, özelleştirme kapsam ve programına alınmış hisselerinin yarısından fazlası kamuya ait olan özel hukuk hükümlerine tabi kuruluşlar, fonlar, döner sermayeler ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluşları genelgenin kapsamında bulunmaktadır.

Bununla birlikte, önceki genelgeden farklı olarak Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı yeni genelgenin kapsamına alınmış, fakat TBMM Başkanlığı Genel Sekreterliği her ne hikmetse genelge kapsamı dışında tutulmaya devam edilmiştir.

2. Yeni personel alımı

Yeni genelgeye göre, kamu kurum ve kuruluşlarının yeni kadro ve pozisyon ihdas ve kullanım talebi bir önceki mali yıldaki istifa, emeklilik ve ölüm gibi nedenlerle meydana gelen azalma kadar olacaktır.

3. Taşıt edinimi ve kullanımı

Eski genelgeden farklı olarak yeni genelgeye göre;

- Kullanımdaki taşıtların tasfiye edilmesi kaydıyla kamu alımı garantisi kapsamında ilgili mevzuatına göre elektrikli taşıt aracı edinilebilecektir.

- Kamu kurum ve kuruluşlarınca hizmet alımı suretiyle kullanılan mevcut taşıtlar sözleşme süresi sonunda yeniden izin alınmadan yeniden kiralanmayacaktır. 

- İhtiyaç fazlası taşıtlar tasfiye edilmek veya ihtiyacı olan kurumlara devredilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığına devredilecektir.

- Vakıf, dernek, sendika, banka, birlik, firma, şahıs ve benzeri kuruluş ve kişilere ait taşıt araçları izin alınmadan kullanılmayacaktır. Bu düzenlemeyle söz konusu kişi ve kurumlarla kamu idaresi arasındaki akçal ilişkilere ilişkin menfaat çatışmasının ortadan kaldırılması ve taşıt edinimine ilişkin kısıtlamaların söz konusu kişi ve kurumlar üzerinden delinmesinin önüne geçilmesi amaçlanmış olabilir.

4. Mal ve malzeme ihtiyaçlarının DMO üzerinden karşılanması

Yeni genelgeye göre, kamu idarelerinin Devlet Malzeme Ofisi (DMO) tarafından karşılanacak mal ve hizmetlerinin DMO üzerinden karşılanması esastır.

5. Kırtasiye ve demirbaş alımları

Yeni Genelgeye göre, kamu kurum ve kuruluşlarınca zorunlu haller hariç olmak üzere 3 yıl süreyle büro malzemesi, makine ve teçhizat, tefrişat, bilgisayar ve donanımı ile benzeri demirbaş alımı yapılmayacaktır. Bu varlıklar ekonomik ömrü dolmadan hiçbir şekilde elden çıkarılmayacaktır.

6. Lojman ve sosyal tesisler

Yeni genelgede savunma ve güvenlikle ilgili olanlar hariç olmak lojman ve sosyal tesislerin ekonomiye kazandırılması (satılması) ve lojman kiraları ve sosyal tesis ücretlerinin piyasa rayiçleri dikkate alınarak güncellenmesi öngörülmüştür.

7. Personel hizmeti servisi

Yeni genelgede savunma ve güvenlik hizmetleri hariç olmak üzere, toplu taşıma olan yerlerde personel servisi hizmetinin sonlandırılması, hizmet alımı suretiyle sağlanan personel servisi hizmetinin ise sözleşme süresinin sonunda sonlandırılmasını öngörülmektedir.

8. İhalelerin iptali

Yeni genelgede sözleşmesi henüz imzalanmamış olan ihalelerin gözden geçirilerek kamu kaynağının kullanımı bakımından uygun olmayanların iptal edilmesi öngörülmektedir.

9. İzleme ve denetim

Daha önceki genelgeler sadece izleme fonksiyonuna sahipken yeni genelge tasarruf tedbirleri genelgesine uyulup uyulmadığının Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca denetlenmesini de kapsamaktadır. Bu durum konuya ilişkin daha önceki makalelerimizce belirttiğimiz denetimin önemi bakımından isabetli olmakla birlikte denetimin yanı sıra hesap verebilirlik mekanizmasının işletilmesi yani kim olduğuna bakılmaksızın kamu kaynağını israf eden herkesin yaptırıma tabi tutulması da elzemdir.

Yeni genelge ayrıca genelge kapsamındaki kurum ve kuruluşlara tasarruf tedbirlerine ilişkin veri ve raporların Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesindeki Tasarruf Tedbirleri Bilgi Sistemi’ne girişinin yapılmasını da zorunlu kılmaktadır.

Genelgeye ilişkin bazı handikaplar

Genelgede yer alan tedbirlere aykırı hareket edilmesi halinde ne tür yaptırımların uygulanacağına ilişkin olarak genelgede somut bir düzenleme bulunmamaktadır. Normlar hiyerarşisine göre de zaten genelge ile idari, mali veya adli yaptırım getirilmesi yasal olarak mümkün değildir.

Genelgede yer alan düzenlemelerin önemli bir bölümü zaten ilgili kanunlarda da yer alan ve adli, idari ve mali açıdan yaptırıma tabi tutulabilecek hususları içermektedir. Bu bağlamda örneğin, taşınır ve taşınmaz malların edinimi, kullanımı ve elden çıkarılmasında gereken dikkat ve özenin gösterilmemesi nedeniyle kamu kaynağında azalma meydana gelmesi 5018 sayılı Kanun’a kamu zararıdır. Ödenek üstü harcama yapmak söz konusu kanuna göre para cezasını gerektirmektedir. Aynı şekilde, Taşıt Kanunu’na aykırı hareket etmek söz konusu kanuna göre adli ve mali yaptırım gerekmektedir.  

Sırf tasarruf tedbirleri genelgesine aykırı hareket etmek dolayısıyla idari para cezası şeklindeki yaptırım (ekonomi yönetimi tarafında kamuoyuna açıklanan tasarruf tedbirleri paketinde belirtilen) için ise kanuni düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır.

Genelge mahalli idareler dahil hemen hemen tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kapsamaktadır. Oysa, 5018 sayılı Kanun (Md. 30) Cumhurbaşkanı’na sadece merkezî yönetim bütçe kanununun uygulamasına ilişkin olarak; harcamalarda tasarrufu sağlamak, tutarlı, dengeli ve etkili bir bütçe politikası yürütmek için gelir ve giderlere ilişkin kanun ve diğer mevzuatla belirlenmiş konularda uygulamaları düzenlemek üzere gerekli önlemleri almaya, standartları belirlemeye, sınırlamalar koymaya, kamu istihdam politikasının belirlenmesine ve uygulanmasına yön vermeye, bütçe harcama ve gerçekleşmelerini izlemeye, ödeneklerin dağıtım ve kullanımını belirli esaslara bağlamaya ve bu hususlarda kamu idareleri için uyulması zorunlu düzenlemeleri yapma yetkisi vermektedir.

Bu yöndeki yetki sorununun 5018 sayılı Kanunda yapılacak yeni bir düzenleme ile çözülmesi mümkündür. 

Son olarak, genelgeye göre “zorunlu haller”de tedbirlerin dışına çıkılabileceğinden zorunlu hallerin neler olduğunun göreceli olması ve tespitinin yapanın takdirinde bulunması beraberinde eşitsiz uygulamaları da getirebilecektir.

Sonuç;

Yeni genelgenin önceki genelgelerden kapsam ve içerik bakımından daha geniş olması ve denetimi de içermesi etkililiği açısından oldukça önemlidir. Bununla birlikte, ülkemizdeki kamu sektörünün temel sorunlarından birinin her konuya ilişkin yasal düzenlemenin bulunmasına karşın uygulama ve hesap verebilirlik mekanizmasının tam anlamıyla işletilmemesidir. Bu bağlamda, hesap verebilirlik mekanizmasının işletilmesi tasarruf tedbirlerine olan güvenin artmasına da imkân verecektir.

Ayrıca, tasarruf tedbirleri genelgesi ile yapılan düzenlemelerin normlar hiyerarşisinde etkililiğinin artırılması için bazı konularda kanuni düzenleme yapılması da gerekmektedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar