Yeryüzünde özenle yaşamak gerek!
Yapı Kredi’nin 80. Yıl etkinlikleri kapsamında Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık bünyesinde gerçekleşen “Yeryüzü Halleri” Sergisi ismini, Birhan Keskin’in insan dışı canlıları merkeze alarak yazdığı şiir kitabı Yeryüzü Halleri’nden alıyor ve ekolojiye dayanan eserler üreten, on bir güncel sanatçıyı bir araya getiriyor.
“Yeryüzünde özenle, dikkatli ve nazikçe yaşamak belki de hiç olmadığı kadar önem taşıyor. Bu yüzden milyonlarca canlı türünün paylaştığı dünyada karşıtlıklardan ve hiyerarşiden beslenmeyen ilişki yapılarının peşine düşmeliyiz… ‘Yeryüzü Halleri’, kapitalist kalıntıların şekillendirdiği bir dünyada, toplumların, sermayenin, ve iktidarların verdiği hasarı gösterirken doğanın bir özne olmasını vurgulayan çalışmalarla suyun, dalgaların ve bitkilerin birlikte yaşamaları için öneriler sunuyor. Post-kapitalist bakış açısının insan odaklı yaklaşımından uzaklaşıp bir mantarı, çiçeği, suyun dalgasını eşitlikçi bir yerden ele alıyor. Hepimiz birbirimize bağlıyız. Görünmeyen köklerle, bir mantar ve ağaç gibi miselyumlara, birbirimizden gizlediğimiz yamalarımızla, korumaya çalıştıklarımızla bir duman bulutuyla bazen denizden gelenlerle birbirimize bağlıyız.”
Bu sözler, Yapı Kredi’nin 80. Yıl etkinlikleri kapsamında Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık bünyesinde gerçekleşen “Yeryüzü Halleri” Sergisi’nin küratörleri Burcu Çimen ve Didem Yazıcı’ya ait.
6 Eylül – 30 Mart 2025 tarihleri arasında Yapı Kredi Galeri’de ziyaret edilebilecek olan Yeryüzü Halleri sergisi ismini, Birhan Keskin’in insan dışı canlıları merkeze alarak yazdığı şiir kitabı Yeryüzü Halleri’nden alıyor ve ekolojiye dayanan eserler üreten, on bir güncel sanatçıyı bir araya getiriyor. Sergide yer alan sanatçılar, Rozelin Akgün, Judy Chicago, Berna Dolmacı, Sibel Horada, Ekin Kano, Gözde Mimiko, Begüm Mütevellioğlu, Cengiz Tekin, Buşra Tunç, Murat Yıldız, ve Müge Yılmaz.
Sürdürülebilirliğin sosyal adalet ve hak temelli yaklaşım üzerine etkisi
Resim; performans, fotoğraf, video, vitray, heykel ve yerleştirme gibi çeşitli mecraları içeren sergide sanatçıların yaklaşımları, malzeme seçimleri ve araştırma konuları tüm canlılarla eşitlikçi bir tahayyül üzerinden kurulan ilişkilere dayanıyor. İnsanın doğayla ilişki kurma biçimlerini, sosyopolitik ilişkiler ve gündelik yapılara dair gözlemlerden yola çıkarak kavramayı amaçlayan sergi, sürdürülebilirliğin sosyal adalet ve hak temelli yaklaşım üzerine etkisini düşündürmeyi amaçlıyor.
“Yeryüzü Halleri” yaşamsal kaynaklar üzerindeki topluluk haklarının korunması gerekliliği, sömürgeci yaklaşımın eleştirisine duyulan ihtiyaç ve bunların yarattığı sonuçların yeniden düzenlenmesine duyulan gereksinimler etrafında şekilleniyor. Serginin küratörleri, Burcu Çimen ve Didem Yazıcı “Yeryüzü Halleri”nin oluşumu ve süreciyle ilgili yaptıkları ortak açıklamada şunları söylüyor:
Doğanın ve insanların sömürüden uzak olduğu bir dünya hayali
“Yeryüzü Halleri” izleyiciyi ekoloji temelli dünya görüşünden hareketle, doğanın ve insanların sömürüden uzak olduğu, ihtiyaç olandan fazlasının tüketilmediği bir dünya hayaline davet ediyor. Sergi, ekoloji düşünürü Vandana Shiva’nın Yeryüzü Demokrasisi adlı kitabında anlattığı, hiçbir ayrımcılığa yer vermeyen türden bir ‘bir aradalığa’ inanıyor: Yeryüzü Demokrasisi, insanları rekabet ve çatışma, korku ve nefret yoluyla bölmek yerine, onları ilgi, işbirliği ve şefkat çemberleri iç inde birleştirir.”
Sanat, siyaset, kültür, ekonominin yarattığı koşullardan bağımsız düşünülemez
“Sanatçıların yaklaşımları, malzeme seçimleri ve araştırma konuları canlılarla eşitlikçi bir tahayyül üzerinden kurulan ilişkilere dayanıyor. İnsanın doğayla ilişki kurma biçimlerini sosyopolitik ilişkiler ve gündelik yapılara dair gözlemler üzerinden kavramayı amaçlayan sergi sürdürülebilirliğin sosyal adalet ve hak temelli yaklaşım üzerine etkisini düşündürmeyi amaçlıyor. Çevre felaketlerinin insan ve insan olmayan varlıklarda yarattığı tahribat etrafında şekillenen ekoloji odaklı sanat, siyaset, kültür, ekonominin yarattığı koşullardan bağımsız düşünülemez. Bu tahribatı belgeleyen ve bu gidişatın değişimi konusunda hareket etmeyi öneren işlerin yanı sıra, insan ve doğa temasını farklı sanatsal teknik ve yaklaşımlarla kavramsallaştıran çalışmalar da bu alanda kendini gösterir. Sergi, ekoloji düşünürü, çevre aktivisti ve araştırmacı Vandana Shiva’nın Yeryüzü Demokrasisi adlı kitabında anlattığı, hiçbir ayrımcılığa yer vermeyen türden bir ‘bir aradalığa’ inanıyor. Ekoloji ve sanatın kesiştiği yerlere bakan sergi, heterojen gerçekliklerden oluşan ve eklektik bir terim olan ekoloji kavramının anlaşılması ve daha geniş kitlelerce benimsenmesi gerektiğini savunuyor. ‘Yeryüzü Halleri’ izleyiciyi ekoloji temelli dünya görüşünden hareketle, doğanın ve insanların sömürüden uzak olduğu, ihtiyaç olandan fazlasının tüketilmediği bir dünya hayaline davet ediyor.”