Yüksek enflasyon iç ve dış dengeleri bozdu

Maruf BUZCUGİL
Maruf BUZCUGİL ANKARA NOTLARI

Türkiye’de yaşadığımız yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının iç ve dış makroekonomik dengeleri aynı anda nasıl hızla bozduğu net şekilde izlenebiliyor. Yüksek enflasyonun çalışanların alım gücünü hızla eritmesinin etkisiyle işgücü maliyetinin tarihi seviyelere inmesine ve reel efektif döviz kuru avantajına rağmen dış dengedeki bozulma sürüyor. Büyüme ve yüksek enflasyonun özel sektör ve kamu borçlarında yol açtığı göreli iyileşmeye rağmen iç dengesizlik göstergeleri de artış eğiliminde.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), AB formatında izlediği Makroekonomik Dengesizlik Göstergeleri’ni (MDG) 2022 ikinci çeyrek verileriyle güncelledi. Hem dış dengesizlik ve rekabetçilik göstergeleri, hem de iç dengesizlik göstergeleri olumsuz seyrediyor. (Kaynak: www.tepav.org.tr)

İhracattaki yüksek ithalat bağımlılığı, girdi maliyetlerindeki hızlı artış, dış rekabetteki düşük işgücü maliyeti ve kur avantajının hissedilmesini engelliyor. TEPAV bu durumu şöyle değerlendiriyor :
2022 yılının ikinci çeyreğinde, reel efektif döviz kuru ve birim işgücü maliyetlerindeki tarihi düşük seviyelerle desteklenen güçlü rekabetçi konuma rağmen, cari işlemler açığı göstergesi son 4 yılın en üst düzeyine çıkmıştır.”

TEPAV, önemli rekabetçilik göstergesi olan birim işgücü maliyetinin 3 yılda yüzde 19,8 düşmesinin, bu dönemde hızla artan enflasyonun çalışanların alım gücünde yarattığı aşınmayı ve işgücü ödemelerinin milli gelir payındaki daralmayı yansıttığını belirtiyor. TEPAV’ın iç dengesizliklerle ilgili olarak yaptığı “finansal istikrara yönelik önemli kırılganlıklar” uyarısı üzerinde de derin derin düşünmemiz gerekiyor.

6’lı masadan mesaj var: “İstikşafi görüşme yapmıyoruz, hükümet programı yazıyoruz”

Liderlerin programlı buluşmalarının dışında 6’lı masayı oluşturan partilerin kurmaylarının değişik komisyonlarda nasıl çalıştıkları, neler yaptıkları kamuoyunda ve özellikle iş dünyasında merak ediliyor. CHP, İyi Parti, Deva Partisi, Gelecek Partisi, SP, DP’nin temsilcilerinin çalışmaları “sessiz ve derinden” yürütmeleri, ortak çalışmalarla ilgili fazla bilgi paylaşmamaları eleştirilere neden oluyor. Bizlere de sık sık “İktidar sürekli şapkadan tavşan çıkarırken, 6’lı masanın komisyonları ne yapıyor?” soruları yöneltiliyor. Edindiğimiz bilgiye göre kurmayların üzerinde çalıştığı temel politikalar metni, 6’lı masanın ortak seçim bildirgesi ve olası iktidarın hükümet programına kaynak oluşturacak. Temel politikalar konusundaki ana başlıkları ve bu alanda neler yapılacağına ilişkin vaatleri barındıracak metnin en geç Aralık ayında kamuoyuna açıklanması bekleniyor.

Çalışmalarla ilgili bilgi almaya çalıştığımız bir parti kurmayı “şu kadarını söyleyelim istikşafi görüşmeler yapmıyoruz, hükümet programı yazıyoruz” mesajını verdi. Mesajın, iktidarın Meclis çoğunluğunu kaybettiği 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından olası bir geniş koalisyon için CHP - Ak Parti arasında yürütülen ve sonuç alınamayan “istikşafi görüşmeler”e atıfta bulunması önemli. 6’lı masanın hangi alanda neler yapmayı taahhüt ettiğini yakından izleyeceğiz. Aldığımız diğer mesajın da “biz şapkadan tavşan çıkarmayacağız, şapkayı giyeceğiz” olduğunu da not etmemizde yarar var.

6’lı masanın liderlerinin son şekli verilmeye çalışılan “Yol Haritası”nı, Kasım ayı başında birlikte açıklamaları bekleniyor. Sık toplanan “seçim güvenliği komisyonu” da çalışmalarını sürdürüyor.  6’lı masa çalışmalarını, Ankara kulislerinde sık sık duyduğumuz seçimlerin merkez sağ için anlamlı tarih olan 14 Mayıs’ta yapılması olasılığını dikkate alarak yürütüyor. Bu arada 6’lı masadan tek ses çıkması için oluşturulan “İletişim Komisyonu”nun da çalışmaya başladığını bir kez daha hatırlatmakta yarar var.

Kadın emeği olmadan kalkınmak hayal

Dünya Çiftçi Kadınlar Günü vesilesiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanın eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğünde düzenlenen “Toprağa İz Bırakan Kadınlar” toplantısı kadının ekonomi içindeki yerini yeniden sorgulamamızı sağladı. Emine Erdoğan’ın rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı etkinlikte Türkiye’nin bütün illerinden seçilmiş 120 kadın çiftçi yer aldı. Oturma düzeninin gazetecilerin ve Tarım Bakanlığı yetkililerin üretici kadınlarla sohbet edebileceği şekilde sağlandığı etkinlikte biz de Sivas, Şırnak, Trabzon, Tekirdağ, Aydın, Tunceli, Şanlıurfa’dan kadın çiftçilerle konuşma imkanı bulduk. Kadın girişimciler ve kadın kooperatifleri devletten ve yerel yönetimlerden aldıkları destekten memnunlar. Emine Erdoğan’ın okunan mesajında kadın çiftçilere yönelik “toprağı kompost gübreyle zenginleştirme” önerisini dikkatle not aldık. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi de  kırsal kalkınma ve kredilendirme programları kapsamında 280 bin 643 kadın çiftçiye 10 milyar lira destek sağlandığını açıkladı.

Etkinliğin sürprizini eşinin katılamadığı toplantının sonunda kadın çiftçileri Külliye’nin önünde karşılayarak sohbet edip onlarla fotoğraf çektiren Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı.

Kadın çiftçilere sosyal güvence mi geliyor ?

Etkinlik sırasında Tarım ve Orman Bakanlığı bürokratlarının kadın çiftçilere sosyal güvenlik kapsamına alınmaları halinde “prim ödemelerinin yarısını kendinizin, diğer yarısını devletin ödemesine ne dersiniz ?” sorusunu yönelttiklerine şahit olduk. İktidar seçim öncesinde kadın çiftçilerin genelde sıcak baktığı bu konuyla ilgili girişimde bulunabilir.

Kadın emeğinde gerileme

Mesele kadın emeği olunca son verileri de not etmekte yarar var. TEPAV verilerine göre Temmuz 2022 itibarıyla kadınların toplam istihdam içindeki payı yüzde 31,9’a gerilemiş. Sigortalı ücretli kadın çalışan sayısında Eylül 2021’den bu yana devam eden artış eğilimi Temmuz ayında son bulmuş, kadın çalışan sayısı Mayıs ve Haziran 2022 seviyelerinin altına inmiş durumda. Türkiye’nin hızla tarımdan, sanayiye, hizmet sektörüne halen erkeklerin neredeyse yarısı oranındaki kadınların iş gücüne katılımlarını artırması gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar