Zeytinde hasat zamanı…

Yaşar KUŞ
Yaşar KUŞ İZMİR'den

Gelenektir. Bir yörenin geçimine yani ekonomisine damga vuran bir tarım ürünü varsa, onun hasadının başlaması şenliklerle kutlanır. Burada amaç eğlenmek yanında para kazanmaktır, söz konusu üründe pazarın durumu hakkında bilgi almaktır, ürüne saygı sunmaktır. Ege’de de hasat şenliği dendiğinde akla zeytin gelir. Bölgenin hemen her karış toprağında zeytin yetiştiğinden Ekim ayında başlayan hasat şenlikleri, Aralık ayına kadar sürer. Rekolte ve fiyat düşükse bu şenlikler biraz da yasak savma kabilinden yapılır. Ama ürün bol ve kaliteliyse,  üstelik bir de pazarda oluşan fiyat yüksekse, o zaman şenlik de şenlik gibi olur. Geçen sene, daha doğrusu geçen sezon, yani 2022-2023 döneminde durum tam olarak buydu.

Zeytin ve zeytinyağına Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret belgesi alarak atağa kalkan Milas, hasat şenliğinin 9.’sunu bu yıl 11-12 Kasım tarihlerinde gerçekleştirdi.

Dünyanın en büyük zeytinyağı üreticileri İspanya ve İtalya’da rekolte yüzde 50’den fazla düşmüştü. Bu dünya üretiminin yarıya inmesi anlamına geliyor. Malum piyasa ekonomisinde arz düşerse fiyatlar yükselir. Zeytinyağında da öyle oldu. Türkiye’de ise son 20 yılda dikilen zeytin ağaçları en verimli senelerini yaşadılar ve gelmiş geçmiş en büyük rekolte gerçekleşti. Sektör, 421 bin tonluk rekolteyle neredeyse kendinden bir önceki rekoru ikiye katlayan bir üretim performansı yaşadı. Yani zeytinyağı üreticisi ve ihracatçısı tarihinin en büyük üretimini, tarihinin en yüksek fiyatı ile pazara sundu. Bunun sonucu olarak da Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı 1 milyar dolar sınırına dayandı.

Sektör 2023-2024 sezonuna işte böyle muhteşem bir performansın gölgesinde girdi. Hasat şenlikleri de buna paralel olarak oldukça coşkuluydu. Pazarın durumu ise dünyada geçen seneye paralel bir seyir izlerken, Türkiye’de ne yazık ki özellikle rekolte anlamında rüzgar tersine döndü. Bu yıl dünyada olduğu gibi Türkiye’de de üretimde ciddi bir düşüş bekleniyor. Üretimin tersine zeytinyağı tüketimi dünyada ve Türkiye’de istikrarlı şekilde artıyor. Talep artarken arz azalınca da bu durum fiyatlara aşırı bir yükselme olarak yansıyor. Bu yıl zeytinyağında muhtemelen en çok fiyat konusunu konuşacağız. Geçen sezon zeytinyağının perakende satış fiyatı 115 TL’den açılmış, sezon sonunda bu rakam 300 TL’yi bulmuştu. Bu yıl Tariş’in alım fiyatı bile bu rakama denk: 295 TL. Bu demek oluyor ki zeytinyağı fiyatındaki artış devam edecek. 1 litre zeytinyağı fiyatının bazı bölgelerde 400 TL’ye kadar çıktığını duyuyoruz. Görüştüğümüz sektör temsilcileri 600 TL’ye kadar çıkabileceği beklentisini paylaşıyorlar.

Zeytin hasat şenliklerine öncülük eden Ayvalık’ta 18. Uluslararası Zeytin Hasat Festivali’ne, sektör temsilcileri yanında yöre halkı da yoğun ilgi gösterdi.

Çiftçinin yüzü nihayet güldü

İklim şartlarıyla, hastalıklarla, sürekli artan maliyetlerle, pazarın acımasız koşullarıyla mücadele eden ve çoğu zaman sezonu boynu bükük kapatan zeytin yetiştiricilerinin yüzü geçen yıl nihayet güldü. Bu yıl da en azından fiyatlar üretici açısından sevindirici olmaya devam edecek. Fakat ne yazık ki tüketici için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Türkiye kişi başı zeytinyağı tüketimi açısından, zeytin yetiştiriciliği yapılan ülkeler baz alındığında, en sonlarda yer alıyor. Zeytin yetiştirilmeyen bazı Avrupa ülkelerinde bile Türkiye’den çok zeytinyağı tüketiliyor. Son yıllarda yapılan tanıtım atağı sayesinde Türkiye’de kişi başına ortalama tüketim 1.8 kilograma çıktı. Oysa bu rakam İspanya’da 11.3, İtalya’da 10.5, Portekiz’de 7.2, Lüksemburg’da 3.2 kilogram seviyesinde. Sektör temsilcileri oluşacak fiyatlarla zaten düşük olan iç tüketim miktarının daha da gerileyeceğinden endişe ediyorlar.

Çözümün yolu primden geçiyor

Piyasa koşulları ve dünya pazarının durumu ortadayken kimsenin üreticiden fiyat düşürmesini isteme hakkı yok elbette. Tarım ürünleri söz konusu olduğunda hem üreticiyi, hem tüketiciyi koruyacak, hem de piyasayı düzenleyecek en önemli enstrüman prim desteği. Ama ne yazık ki Türkiye’de zeytin ve zeytinyağına verilen prim bu tür bir etki yapmanın çok uzağında. Bu yıl da zeytin için kilogram başına 15 kuruş, zeytinyağı için ise 80 kuruş destek belirlendi. Bu destek, son 4 yıldır zeytin için ve son 8 yıldır zeytinyağı için değişmedi.

Umarız zeytin ve zeytinyağı için verilen destekler çağın ve piyasanın gereklerine göre yeniden belirlenir ve hem üretici, hem sanayici, hem ihracatçı, hem de üretici aynı anda şenlikli bir sezon geçirir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar