‘Benzersiz bir üniversite modeli’

OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, “Şu ana kadar dünyanın görmediği bir üniversite modeli burada ortaya çıktı. İftiharla dile getirmek isterim; oluşturduğumuz müfredat şu anda dünya üzerinde başka hiçbir üniversitede yok!” dedi.  

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
‘Benzersiz bir üniversite modeli’

 

OSTİM Teknik Üniversitesinin kuruluş sürecinden bahsedebilir misiniz?
Üniversitemizin geçmişi 3 yıldan daha öncesine gidiyor. OSTİM Vakfı tarafından uzun yıllara dayanan bir fikri hazırlık süreci var. Arama konferansları ve istişare toplantılarıyla ‘Nasıl bir üniversite olmalı?’ çalışmaları yapılmış. Bu çalışmalar sırasında da OSTİM Teknik Üniversitesinin sıradan bir üniversite olmaması, Türkiye’nin ihtiyaçlarına uygun eğitim yapması gündeme gelmiş. Çalışmalara emek veren kıymetli isimler diğer ülkelerdeki modelleri, sanayi ve üniversitenin nasıl yakın çalıştığını iyi bildiklerinden; biraz daha farklı bir üniversite kurulması fikri ittifakla ortaya çıkmış.

Benim de dâhil olduğum kuruluş sürecinde ciddi hazırlıklar yapıldı. Müfredatların üzerinden tekrar tekrar geçildi. Diğer bütün modellerden beslenerek kendi ihtiyaçlarımıza uygun bir planlama yapıldı. Sonuçta, şu ana kadar dünyanın görmediği bir üniversite modeli burada ortaya çıktı. İftiharla dile getirmek isterim; oluşturduğumuz müfredat şu anda dünya üzerinde başka hiçbir üniversitede yok!

Dünyada başka hiçbir üniversitede yok

Farklı olan nedir OSTİM Teknik Üniversitesinde?
Ülkemizin ihtiyaçlarına uygun bir planlama yapıldı üniversitemizde. Örneğin öğrencilerimiz daha ilk sınıftan itibaren notlarını şirketlerin verdiği şekilde, şirketlerde haftada 1 günlerini geçiriyorlar. Öğretim hayatlarının son dönemlerinde de tamamen şirketteler. Çok farklılığımız var ama ikinci bir farklılığımız da “Girişimcilik Karnesi.” Öğrencilerimize birinci dönemden itibaren topladıkları, tanımlanmış puanlarla mezun oldukları zaman bir “Girişimcilik Karnesi” veriyoruz. Girişimcilik Karnesi demek; öğrencinin zihninin ne kadar girişimci olduğu ile ilgili. Öğrenci, karneyi alabilmek için puan toplamak zorunda. Puanları toplamak için de yaratıcı ve girişimci olmak zorunda.

Nasıl puan topluyor?
Belli bir iş modeli etrafında şirket kurarsa, patent alırsa puan alıyor. Bir mekatronik öğrencisi ihtiyaç duyan sokak hayvanlarına protez bacak takmak gibi örnek çalışmalarla, bir yetimhane, huzurevi ziyaret etme, sosyal aktiviteler ve sosyal inovasyon da dahil olmak üzere puanlar topluyor. Okulu bitirdiği zaman diplomayla birlikte Girişimcilik Karnesi alıyor. Dünyada başka hiçbir üniversitede böyle bir uygulama yok. Yine İngiltere’de olan bir modeli biraz farklılaştırdık. Bütün öğrencilerimiz 1. sınıfta Girişimcilik Projesi 1 ve 2 derslerini alıyorlar. Biz, üniversitemizin ikinci yılındayız ve iki senedir bu dersi veriyoruz. Öğrencileri birinci dönemden itibaren girişimci yapmaya çalışıyoruz. Bu, öğrencimiz mezun olduğu zaman şirket kuracak, girişimci olacak demek değil. Öğrenci belki bürokrat, gazeteci, akademisyen olacak. Önemli olan girişimci kafaya sahip olması. Bir yere bıraktığınız zaman çocuğu 5 yıl sonra da oradan alabiliyorsunuz. Öyle olmayacak; bıraktıktan 10 dakika sonra bıraktığınız yerde olmamalı. Devamlı arıyor olmalı çünkü Türkiye’ye, kalkınmakta olan ülkeye bu lazım.

Yapan mühendis, yöneten iktisatçı

‘İşyeri Deneyimi’nde son durum nedir?
İşyeri Deneyimi uygulamamız kapsamında şirketlerimizin öğrencilerimizden memnuniyet oranları çok yüksek. Birçoğu OSTiMTECH mezunlarını işe almak düşüncesinde. Şirketleri ziyaret ediyorum sıkça. MYO ve fakülte öğrencileri iş kıyafetlerini giymiş, yazılımın, tezgahın başındalar. Gerçek mühendis, yapan mühendis, satan, ihraç eden uluslararası ticaretçi, yöneten iktisatçı, yönetim bilişim sistemcisi… Velilerimiz, çocuklarının bu şekilde yetişmesini istiyorlarsa, gönülleri rahat bir şekilde endişelenmeden bize göndersinler. Sadece Ankara, OSTİM değil bütün dünya sanayinin tam merkezinde çocukları uluslararası bir perspektifle; dünya vatandaşı olarak uzman, teknik uzman, teknik profesyonel ve yönetici olarak yetiştiriyoruz. İş havuzuna giren mezunlarımızın tamamının işe girmesini hedefliyoruz.

“ŞİRKETLER DAHA ÇOK BECERİYE BAKIYOR”

Adaylar OSTiMTECH’i neden tercih etmeli?
Türkiye’de çok güzel, köklü üniversitelerimiz var. Adaylar gerçek mühendis olmak istiyorsa bize gelmesi lazım. Ben makine mühendisiyim ama üniversitemden çıktığım zaman açıkçası hiçbir şey bilmiyordum gerçek dünya hakkında. Gerçek dünyayı gördüğümüz, çalışıp tecrübe edindiğimiz zaman en büyük eksiklik; gerçek dünya bilgi ve becerilerinin kazandırılamaması. Özellikle Türk şirketlerinin bize söylediği şu: “Üniversite mezunları bir miktar teorik bilgiye sahipler fakat biz onları hiçbir şey bilmiyor olarak görüyoruz. Çünkü yaptığımız iş ve gerçek dünya hakkında bilgileri yok. Öğrencileri gerçek dünya üniversitesinde eğitmek zorundayız.”

"Şirket ağımız her gün gelişiyor"
Burada OSTİM ve dünya sanayisi ile iç içeyiz. OSTİM ve Ankara havzasındaki şirketlerin yanı sıra örneğin IBM ile ve Almanya’daki birçok şirketle de iş birliğimiz var. Dünyanın birçok yerindeki şirketlerle yakın ilişkimiz var. Ağımız her geçen gün genişliyor. Diyoruz ki; 4 yıl deneyimli ya da 2 yıl deneyimli yeni mezun çıkartır, şirketlerin, kurumların talepleri doğrultusunda yetiştirebilirsek, o zaman gençlerimiz işsiz kalmaz. Şirkete girdiği günden itibaren faydası olur, üretken olur ve de yüksek ücret alır. Diploma önemli ve sosyal statü göstergesi ama şirkete geldiği zaman, diplomadan daha çok beceriye bakılıyor.