"Rüyanı kardeşlerine anlatma!"

Bereketli sohbetler

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
"Rüyanı kardeşlerine anlatma!"

Dr. Erkan AYDIN

Kur’an-ı Kerîm’in önemli bir bölümü kıssalardan oluşur. Kurgu değil sebep ve sonuçlarıyla yaşanmış gerçek olaylar bize anlatılarak, geleceği inşa etmek, strateji üretmek için bir tefekkür zemini oluşturulur. Bu hikmetle anlatıldığını düşündüğüm kıssaların en güzeli Yûsuf Suresi şöyle başlamaktadır: “Bir gün Hz. Yûsuf, babasına: ‘Babacığım! Ben rüyamda on bir yıldızla güneşi ve ayı bana secde ederken gördüm.’ demişti. (Yûsuf, 4)” Hz. Yûsuf'un rüyasını yorumlayan Hz. Yakup (as) “Böylece Rabbin seni seçecek, sana rüyada görülenlerin yorumunu öğretecek ve daha önce ataların İbrahim ve İshak’a nimetini tamamladığı gibi sana ve Yakup soyuna da nimetini tamamlayacaktır. Kuşkusuz Rabbin çok iyi bilendir, hikmet sahibidir. (Yûsuf, 6)” demiştir. Hz. Yakup’un on iki oğlu vardı. Sonradan öğreniyoruz ki Hz. Yûsuf’un rüyasında gördüğü on bir yıldız kardeşlerini, Güneş ve Ay ise anne babasını simgelemektedir. Hz. Yakup (as) bir peygamberdi, kalp gözü açık, ilim irfan sahibi bir insandı. Rüyadaki mesajı gördü ve Hz. Yûsuf’a şöyle nasihat etti: “Babası, ‘Yavrucuğum’ dedi, ‘Rüyanı sakın kardeşlerine anlatma, sonra sana tuzak kurarlar! Çünkü şeytan insana apaçık bir düşmandır. (Yûsuf, 5)” Hz. Yakup, neden Hz. Yûsuf’tan rüyasını kardeşlerine anlatmamasını istemiş olabilir? Kur’an’ın muhatabı biz olduğumuza göre Allah, Hz. Yûsuf’un rüyası ile ilgili babasıyla arasında geçen diyalogları anlatarak acaba bize nasıl bir mesaj vermek istemektedir? Bu soruların cevabında evrensel ahlâkî bir mesaj olduğuna inanıyorum. Şöyle ki: İnsanların haset duygularını tahrik etmeyin. Allah’ın size verdiği nimetleri kullanırken, onlara sahip olmayanları da düşünün. Allah’ın size verdiği bir güzelliği kibirlenerek başkalarına karşı gösteriş aracı yapmayın. Biraz daha güncel bir şekilde dile getirecek olursak, sosyal medyadan yediğinizi/içtiğinizi, giydiğinizi, gezdiğinizi, mallarınızı paylaşmayın. Her nefis daha güzeline, daha iyisine sahip olmak ister. Gösteriş yaparak, insanların haset duygularını tahrik etmek, kıskançlığa, fitne/fesat ve kargaşaya yol açar. Her insan, karşısındakinin sahip olduklarını kabullenemeyebilir, onları gördükçe içinde kin ve nefret duyguları körüklenebilir. Kıskançlık, aile içi şiddete ve kardeşler arası kavgaya sebebiyet verebilecek kadar yaman bir düşmandır. Yüce Allah, haset duygusunun kardeşi kardeşe düşürebilecek kadar kötü bir his olduğunu bu kıssa üzerinden anlatmakta ve çevremize karşı duyarlı davranmayı öğütlemektedir.

Ramazan