Akaryakıt fiyatlarındaki dalgalanmalar sektörlerin seyrini değiştirebilir

Akaryakıt fiyatlarındaki dalgalanmaların taşıma navlunlarında artışa neden olup enflasyonu körükleyebileceğini söyleyen Mersin iş dünyası; lojistik sektörünün daralma tehlikesi yaşamaması ve gıda başta olmak üzere her türlü tüketim malında taşıma temelli büyük bir zam dalgasının görülmemesi için yakıt konusunun detaylı şekilde ele alınmasını istedi. 

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Akaryakıt fiyatlarındaki dalgalanmalar sektörlerin seyrini değiştirebilir

ADNAN AÇIKGÖZ / MERSİN

Brent petrol ve döviz kurundaki dalgalanmalar ile vergi artışları, akaryakıt fiyatlarına indirim ve zam olarak yansıyor. İran-İsrail savaşının da etkisiyle geçtiğimiz günlerde duyurulan yeni zamlar sonrası motorinin litre fiyatı 57 lira bandına dayanmıştı. Bu artış tüketiciyi tedirgin etse de benzine 2 lira 63 kuruş, motorine ise 4 lira 3 kuruş indirim yansıtıldı. Şuan motorin, Türkiye genelinde ortalama 50 liraya satılıyor. Mersin iş dünyası, akaryakıt fiyatlarındaki dalgalanmaların lojistik başta olmak üzere birçok sektöre yansımalarını değerlendirdi. Ortadoğu ve Asya’daki sorunlar ile sınır komşularındaki karışıklıkların Türkiye ekonomisine olumsuz etkilediğini belirten Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kerem İmrak, “Lojistikte en önemli maliyet kalemlerinin başında akaryakıt ve işçilik maliyetlerindeki artış geliyor. Yakıt ve İşçilik maliyetlerinin artması sektörü dar boğaza sürüklüyor. Akaryakıt zamları, İhracat sevkiyatlarında navlun artışlarına sebep olur. 2024’teki 115,2 milyar USD’lik toplam hizmet ihracatımız içinde, uluslararası lojistik/taşımacılığın payı 38,9 milyar USD (yaklaşık yüzde 34,6) paya sahipti. Hizmet İhracatında ikinci en büyük büyük pay lojistik sektörüne aittir. 2025 yılı hizmet ihracatında sektörümüz, 48 milyar dolarlık pay hedefliyor. Ama mal üretim maliyetleri ve uluslararası navlun fiyatlarındaki artışlar pazarı daraltabilir” dedi.

“Akaryakıt dışında başka sorunlar var”
Türkiye’nin 2024’teki dış ticaret hacminin yaklaşık 606 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anımsatan İmrak, “İhracat bazında 261,9 milyar dolarlık gelir elde edildi. Karayolu taşıma sektörümüz 2024’te 2 milyon 189 bin seferle ticaretimize katkı sundu. Dış ticaretimizin artması hepimizin arzusu. Devletimiz yıllardır ihracatçılara çeşitli destekler sağlıyor. Özellikle Avrupa ihracatlarına ÖTV’siz mazot desteği veriliyor. Bu katkının daha detaylı hale gelmesi arzumuzdur. Uluslararası taşımacılık sektörü, araç yatırımlarında ÖTV muafiyetine ihtiyaç duyuyor. Ayrıca AB ülkelerine girişte geçiş belgesi kotalarına maruz kalıyoruz. Yine sürücülerin vize alamamasından dolayı ciddi sefer kayıpları oluyor. Düzensiz randevu sistemi, kısa süreli verilen ve reddedilen vizeler, ödenen vize ücretleri sektör üzerinde ayrı bir yük oluşturuyor. Schengen ülkeleriyle vize konusunda kesin bir çözümün yaratılması gerekiyor. Avrupa ülkeleriyle ticaretimizin önünde en büyük engel sürücü vize problemi ve geçiş kotalarıdır. Bu sorunların ikisinin çözülmesi sektörümüzü büyütüp güçlendirecektir” diye konuştu.

“Kamusal teşviklerin arttırılması elzemdir”
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Özdamar ise akaryakıt fiyatlarındaki dalgalanma ve muhtemel zamların başta lojistik olmak üzere birçok sektörü olumsuz etkileyeceğinin altını çizdi. Özdamar, şöyle konuştu: “Üretimden tüketime kadar uzanan tedarik zincirinin en önemli girdi kalemi olan lojistikteki maliyetin artması, hiç şüphesiz enflasyona da olumsuz etki eder. Çünkü lojistik maliyetin yükselmesi üretim maliyetini, dolayısıyla hane halkının tüketim maliyetini arttıracaktır. Yüksek fiyatlar karşısında kamusal teşviklerin arttırılması elzemdir. Örneğin akaryakıttaki ÖTV’nin azaltılması, lojistik şirketlere dolaylı desteklerinin verilmesi ve her şeyden önemlisi üretimin, yani sanayinin desteklenmesi çok önemlidir. Çünkü üretim olmazsa lojistik olmaz, üretim olmazsa enflasyonla mücadele edilemez, üretim olmazsa işsizlik artar. Bu anlamda üretim ve lojistik sektörünün desteklenmesi, enflasyonla mücadelede ve ekonomik kalkınmada hayati önem taşıyor.”

Elektrikli araçlar desteklensin, fosil yakıt tüketimi azalsın
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Kış ise fosil yakıt tüketimi ve ithalata dayalı modelden vazgeçilmesini, ÖTV’nin uygun oranlara çekilmesini istedi. Karbon salınımını azaltan elektrikli araçlara ilgiyi artıracak uygulamaların devreye alınması gerektiğini kaydeden Kış, “İklim krizini önlemek için çevre dostu araçlar üretmeli, elektrikli ve hibrit sistemlere geçmeliyiz. Yerli araçlardaki yüksek ÖTV dışa bağımlılığı artırır, üretimi baskılar. ÖTV nedeniyle 1600 cc ve 2000 cc araçlar ulaşılmaz hale geldi. Toptancı mantığıyla düşünülürse yüksek vergi değil, yaygın satış ve üretim sayesinde daha fazla gelir elde edilir” ifadelerini kullandı.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Sektör Haberleri