Çinliler pazara agresif girdi, müşteri üreticiden vade ister oldu

Bu yıl oldukça yoğun bir katılımla gerçekleştirilen BUMATECH, firmaları mutlu ederken makine sektörünün de nabzını tuttu. Seri üretime uygun makinelerde Çinli firmaların piyasaya çok agresif girdiğini belirten katılımcılar ayrıca kredi problemleri nedeniyle üreticiden vadeli satış taleplerinin arttığını vurguladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Çinliler pazara agresif girdi, müşteri üreticiden vade ister oldu

ALİ ŞAHİN/BURSA
21. Bursa Metal İşleme Teknolojileri, 14. Sac İşleme Teknolojileri ve 20. Bursa Otomasyon Fuarlarını tek çatı altında birleştiren BUMATECH bu yıl da makine sektörünün nabzının attığı yer oldu. 7 salondan oluşan 40 bin metrekarelik alanda kapılarını açan fuarlara 25 ülkeden 400’ün üzerinde firma ve firma temsilciliği katıldı. Robotik sistemlerden 3 boyutlu yazıcı ve tarayıcılara, fiber lazer optik kesim makinelerinden CNC tezgâhlara kadar son teknoloji inovasyon ürünlerinin sergilendiği BUMATECH’e ağırlıklı olarak Orta Doğu, Balkanlar, Kuzey Afrika ve Avrupa olmak üzere 90’ın üzerinde ülkeden binlerce ziyaretçi katıldı. Yerli makine üreticileri, disitiribütörlerin yanı sıra bu yıl fuarda Çinli firmaların varlı da dikkat çekti. Katılımcılar yoğun ve verimli bir fuar süreci yaşadıklarını belirtirken sektördeki sorunları da dillendirdi.

“Çinli firmalar piyasaya agresif girdi”

Fuardaki yoğunluğun kendilerini mutlu ettiğini belirten Nukon Genel Müdürü Oktay Akyıldız, “TEKNOSAB’daki yeni yerimizde üretime başladık. Bu sayede ihtiyacımız olan kapasite artışı için de kendimize alan yaratmış olduk. Son dönemde alanımız bize yetmediği için termin sürelerimizin uzaması bizlere handikap yaratıyordu, şimdi bu handikapı gidermiş olduk Bu yıl genel olarak iç pazarda bir canlılık vardı. Bu yıl satışlarımız iyi gitti ve beklentilerimiz dahilinde yılı kapatacağız. Ama Çinli firmalar çok agresif biçimde piyasaya girdi. Maliyetine makine satışları yapıyorlar. Çin hükümeti tarafında çok ciddi sübvansiyonlar ve teşvikler var. İlave vergi koysak bile bu alanda yüzde 100’e yakın bir marj var. Hindistan bu konuda yüzde 150, Meksika, Brezilya ve Arjantin de yüzde 70 dolayında gümrük vergisi uyguluyor. Biz Çinli rakiplere karşı fiyat bile konuşamıyoruz. Bugün başlayan gelecekte yerli üreticiyi çok daha fazla etkileyecek bu konuya çare bulmamız gerekiyor” diye konuştu.

“Üreticilerden vade talep edilmeye başlandı”

Piyasalarda faizlerin çok yüksek olduğunu ve üreticiler ile imalatçıların krediye rahat ulaşamadığını hatırlatan Erfab Makine Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Er, “Yine de makine tarafında talep var. Avrupa’da ve ülkemizde katıldığımız diğer fuarlarda bu talebi görmüştük, burada da gördük. Makine sektörünün ihracat hacminde son bir yılda yüzde 25 civarında kayıp yaşandı. Rusya-Ukrayna savaşından sonra Avrupa'da ciddi bir yavaşlama oldu. Akabinde şimdi de Çin baskısı konuşuluyor. Çin bugüne kadar kendi içerisinde büyüyen bir ekonomiydi. Kendi büyümesi talep kaynaklı yavaşlayınca ihracata yöneldi. İlk hedefleri de Türkiye pazarı gibi girmenin kolay olduğu lokasyonlar oldu. Kalite belgelendirme koşulları olan ve bunları uygulayan pazarları şu aşamada çok tercih etmediler. Çin'de inanılmaz bir gelişme var ve birçok sektörde rekabet etmek oldukça güç. Büyük bir endüstri kurdular ve özelikle lazer makinelerinde rekabet kıyasıya… Lazer kafası, rezonatör üretiyor, yazılım geliştiriyorlar. Kapasiteyi artırdıkça da fiyatları düşürüyorlar. Bütün bunlar bir araya gelince rekabet zorlaşıyor. Bu aşamada yerli makine üreticilerimizin bir tercih yapması gerekiyor. Ya Çin fiyatına üretim yapacaklar ki bu şu aşamada imkansız, ya da üretimlerini Avrupa kalitesine çıkaracaklar. Orta segmentte bu rekabete dayanabilmemiz mümkün görünmüyor. Bunun için de lazer kafası, rezonatör ve yazılım tarafında Türk sanayisinin gelişmesi gerekli. Bunun için Çin’de uygulanan ihracat destekleri gibi bizde de destekler yapılmalı. Piyasada şu anda kredi olmamasından dolayı müşterilerin vade talepleri ile karşılaşmaya başladık. Gelen müşterilerin “leasing ve kredi yok biliyorsunuz, siz taksitlendirseniz olur mu?” tarzı taleplerinde ciddi bir artış var. Piyasada yaşanan bu durum, ticaret yapanların da risklerini artırıyor” dedi.

“Fuar alanı Bursa’ya yetmiyor”

Bu yıl 4. Kez BUMATECH’e katıldıklarını söyleyen Yavuzlar Dişli Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serdar Sağlam, “Bu fuara bizim 4. katılışımız. Yavuz Dişli olarak fuarda hem dişi gruplarının hem makine grubunu sergiledik. Bu yıl ilk defa geliştirdiğimiz otomatik kesim makinemizi de fuara getirdik. Fuarı oldukça yoğun bir tempoda geçti. Bizim için verimli bir fuardı, verimli geçti. Yurt dışından gen ziyaretçiler arasında Arap ülkelerinden, Ukrayna ve Rusya'dan gelen ziyaretçiler vardı. Tabii fuar alanı olarak sıkıntılarımız da var. Fuar alanı artık Bursa'ya yetmiyor. Sırada bekleyen birçok firma var. Fuar alanımızın büyütülmesi, genişletilmesi gerekiyor. Makine tarafındaki üretimimiz de seri üretime uygun olmadığı için Çin tarafından gelen baskının bize şu aşamada bir etkisi olmadı. Ama sektör genelinde ciddi bir pazara yayılma durumunu bu fuarda da gözlemleyebiliyoruz. Fuarda çok Çinli basın mensubu gördük. Röportajlar yapıyorlar, fotoğraf çekiyorlar. Türkiye’yi Avrupa’ya açılan bir kapı oldukları için pazarı önemsediklerini düşünüyorum. Bize bu aşamada etkisi olmasa da çalıştığımız firmalarda, arkadaşlarımızda etkilenenleri görüyoruz. Sektörlerin en büyük sorunu olan konu kuşkusuz istihdam. İşbirliği içerisinde olduğumuz bir meslek lisesinden öğrencileri de bu fuara getirerek sektörü tanımalarına yardımcı olmaya çalıştık. Bizim ana iş kolumuz dişli imalatı. Cironun yüzde 95’i bu alandan geliyor. Yüzde 60 oranında ihracat yaparken ürünlerimiz 30 ülkede kullanılıyor. Makine grubunda da yeni yeni ihracata başladık. 2024’te ise temkinli davranacağız, yine ihracata odaklanacağız” dedi.

“Fabrikalarımızı gösterme şansımız oldu”

BUMATECH sayesinde müşterilerine fabrikalarını da gezdirebilme fırsatı yakaladıklarını anlatan Akyapak Yurtdışı Satış Koordinatörü Yavuz Akyapak, “Fuarda bir yoğunluk var ama aslında yeni müşteri anlamında çok verimli olmadı. Ama şöyle bir avantajı var; biz Bursalı üretici olduğumuz için buraya gelen müşterilerimize hem ürünleri hem de fabrikalarımızı gösterme şansınız oluyor. Müşteri anlamında bakarsak Arap yarımadasından gelen sayısı çok az. Ruslar’ın yine geçen yıl olduğu gibi bir ilgisi var. Biz kaliteli ve yüksek dayanımlı ürünler piyasaya sunduğumuz için hiçbir zaman ucuz olmayı düşünmedik. Rekabet ettiğiniz ülkelerin başında İtalya geliyor. Almanya, Hollanda ve Amerikalı üreticilerle de rekabet halindeyiz. Ürün gamı çok geniş olduğu için bayilik sisteminin yarattığı dezavantajları ortadan kaldırmak adına bir marketing ekibi kurduk. Bu sayede müşteriyi bekleyen değil müşteriye giden tarafta da yer alacağız” dedi.
Akyapak Yurtiçi Satış Koordinatörü Atilla Ulukardeşler ise “Bizim amiral gemimiz olan büküm makinelerimizin yanı sıra profil delme ve köşebent hatları ile bu fuara geldik. Yapısal çelik işleme makineleri alanında bir makinemiz burada. Baktığınız zaman bir ekosistem ile buradayız aslında. Hammadde kesiyor, deliniyor, birleştiriliyor. Kaynakla alakalı yardımcı makinalarımız da burada var. Firmaların öncelikli tercih nedeni fiyat gibi görünse de aslında servis kalitesi çok daha ön planda. Teknolojimizi de bir yandan geliştirerek güçlü durmaya devam ediyoruz. Bu da bize olumlu yansıyor. Yurtiçinde zaten güçlü olan bir marka algımız var bunu yurtdışına da anlatmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Amerika pazarında Çinli istenmiyor”

Birçok ürünü CNC ile çalışır hale getirdiklerini ve bunları fuarda sergilediklerini söyleyen Mac Bending Pazarlama Direktörü Hakan Ardıç, “Pandemiden çıkış sürecindeki fuarla karşılaştırdığımızda sakin geçen bir fuar olduğunu söyleyebiliriz. Avrupalı yok denecek kadar az. Rusya, İran, Türki Cumhuriyetler’den gelen bir ağırlık var. Biz silindir bükme ve profil bükme makineleri yapıyoruz. Doğu Avrupa ve Amerika’da toplam 11 ülkeye ihracatımız var. Ürünlerimizi daha çok ülkeye satmak için hedef pazarlar belirliyoruz ama ülkemizin ve çevremizdeki ülkelerin siyasal durumları da özellikle bu alandaki hedef pazarları olumsuz etkiliyor. Çinli üreticiler sektöre girmeye başladı ama bizim yer aldığımız taraftaki müşteri portföyü ile aynı dili henüz konuşamıyorlar. Kültürel açıdan da bazı uyuşmazlıklar var. Mesela Amerika pazarında Çin menşeili ürün istemiyorlar. Bizim ürünümüz zaten son kullanıcı için standart olmayan bir ürün. Çok düz bir makine değil. O yüzden yirmi tane lazer satılıyorsa bir tane silindir bükme makinesi satılıyor. Ürünlerimizi sürekli teknolojiyle uyumlu olarak geliştiriyoruz. Sadece makinelerimizde değil pazar ve pazarlama yöntemlerindeki değişimlere de ayak uyduruyoruz” dedi.

Yeni ürünler fuarda sergilendi

Bayilik aldıkları yeni ürünleri fuarda sergilediklerini söyleyen KRT Endüstiyel Genel Müdürü Sinem Kurtiş, “Pandemi dönemiyle birlikte biz teknoloji kısmına yönelmiştik. İlk geliştirdiğimiz cihazı kapalı alandaki yoğunluğu ölçerken onu güncelledik ve elektrik tüketimini takip eden bir cihaz haline getirdik. Örnek vermek gerekirse ofiste kimse yoksa cihaz bunu algılayıp içeride kapanması gereken ekipmanları kapatıyor. Ayrıca üretimden veri de toplayabilir konuma geldik. O sistem ERP ile birlikte çalışıyor. Bu iki konu üzerinden teknoloji tarafında bir yapılanmaya girdik. Geçen sene de fuarda en dikkat çeken ürünümüzdü. Yine raf ürünlerimiz ile buraya geldik. Yenilik olarak bayiliğini aldığımız teleskopik ray sistemleri ve iş güvenliğinde kullanılan KKD otomatlarını da sergiliyoruz. Yoğun ve güzel bir fuar geçiriyoruz. İlk gün hava şartları nedeniyle biraz durağan geçse de akabinde oldukça yoğun bir katılım gördük” diye konuştu.


Clamp konusunda yeni ürünler geliştirirken 2024 itibarıyla kaynak tarafına da eğileceklerini belirten Enigma Clamp Kurucu Ortağı Hakan Erçoban, “Fuar oldukça yoğun bir katılıma sahne oldu. Standımızda her sene ortalama üç yüz firma ağırlıyoruz. Bu yıl kalabalık heyetler de geliyor. Geçmişe nazaran firma bazında aynı ama kişi sayısında biraz arış var diyebilirim. Bu sene içerisinde ürettiğimiz 25 yeni clamp’i buraya getirdik. Ayrıca bu yıl üretimine başladığımız kaynak masalarımızı da fuara getirdik. Şirket olarak kaynak tarafına biraz daha eğilmek istedik. Her şeyi satmak gibi bir konseptimiz yok. Uzmanlaştığımız alanı müşterimiz için de faydaya çevirmek adına çalışacağız” ifadelerini kullandı.


Bugüne kadarki en iyi fuarı yaşadıklarını söyleyen Kozanlı Mühendislik Satış Müdürü Volkan Buran, “İlk günden itibaren ciddi bir yoğunluk vardı. Bizim hedefimiz yerli üreticiler. Burası da baktığınız zaman bir lokal fuar aslında. Ülkemizin birçok şehrinden gelen ziyaretçiler var. Özellikle bu sene İstanbul fuarının da olmaması buraya olumlu anlamda yansıdı. Taşlanmış vidalı miner ürünlerini stoklarımıza koyduk. Bu ürün için artık 2 ay gibi süreler beklemek yerine stoktan gün içerisinde teslimat yapmayı planlıyoruz. İmalat tarafında zaten makineler geliştikçe bizim ürünlerimiz de onlarla birlikte gelişiyor. 2023’ü hedeflerimize ulaşarak tamamladık. Bu sürede yatırımları da tamamlamak üzereyiz. 2024’e ilişkin yatırım planlarımızı da yılın ilk aylarıyla birlikte hayata geçirmek için çalışacağız” diye konuştu.