Kayyum atamaları, ekonomik ve sosyal sorunları derinleştiriyor

Aralarında Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır Ticaret Borsası, Diyarbakır OSB başkanlığınında olduğu 31 iş dünyası sivil toplum kuruluşu, kayyum atamalarına yönelik düzenledikleri  basın toplantısında bazı gazetelerde iş insanlarının hedef gösterildiğini belirterek, sağduyu çağrısı yaptı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Kayyum atamaları, ekonomik ve sosyal sorunları derinleştiriyor

Mahir Solmaz / Diyarbakır

İş dünyası örgütlerinin yoğun katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, kayyum politikasının kentlerin ekonomik, sosyal, siyasal pek soruna yol açtığına dikkat çekilerek normalleşme çağrısı yapıldı.

Basın toplantısında açıklama yapan Diyarbakır İş Konseyi Başkanı Mustafa Vural, 31 mart seçimlerinden sonra gelişen normalleşme adımlarının halkta olduğu kadar toplumsal barış için mücadele eden iş insanlarını da heyecanlandırıp yatırım umutlarını artırdığını ifade etti. Bölgesel Ekonomik Kalkınma için; kent dinamiklerinin tüm imkanlarını seferber ettiği bir dönemde belediyelere yönelik gelişen kayyum atamalarının toplumsal refaha ciddi zarar verdiğini dile getiren Başkan Vural, “Bizler bölgemiz, kentimiz için bu denli çaba içinde iken; kendilerini gazeteci olarak tanımlayan bazı kimseler aslı astarı olmayan iddiaları kendine meslek edinmiş, tedirginlik havasını hakim kılmaya çalışıyor. Bölge de süregelen Kayyum Politikalarından kaynaklı olarak; ekonomik, sosyal, siyasal ve psikolojik olarak yüzlerce sorun ile uğraşmak yetmezmiş gibi, bu felaket tellalları da başka bir sorunumuz olmaya başladı. Bu politikalar yüzünden yabancı girişimciler bölgeye temkinli yaklaşırken, yerli yatırımcılarda ise sermaye göçüne neden oluyor” uyarısı yaptı.

Kayyum sevicileri yargıya ve toplum vicdanına şikayet ediyoruz

Söz konusu kimselerin kendilerini devlet yetkilisi ve kolluk kuvvetlerinin yerine koymaya başladığını da vurgulayan Vural, “Sivil toplum kuruluşlarımızdan iş insanlarına kadar uzanan isim listesi zikredilerek, çoğu iş insanımız töhmet altında bırakılıyor. Ki bu iş insanlarımızın bazıları Türkiye’nin dört bir yanında siyasi parti farkı gözetmeksizin belediyelerin işlerini yapıyorlar. Geçmişte adına “Andıç” denen iftira ve yıpratmaların ne olduğunu çok iyi bilen Yeni Şafak gazetesi, geçmiş andıçların ruhuna adeta fatiha okuturcasına kara habercilik yapıyor. Yeni Şafak ülkemizdeki birçok kesimin geçmişte ki mağduriyetlerinde rolü olan gazetelerin yerini aldı. Bu kara habercilik örneğiyle de bu pozisyonunu perçinledi. Seçim sonuçlarını içine sindiremeyen Kayyumsevicilerin; gazeteci kimlik aparatı olan, bu şahısları başta yargıya ve toplum vicdanına şikayet ediyoruz” diye konuştu.

İstişare kültürünü ilimizde yeniden tesis etmek istiyoruz

Yeni Şafak Gazetesi yönetimine gerçek gazetecilik çağrısında bulunan Mustafa Vural, şöyle devam etti: “Kışkırtıcı, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı dil kullanmaktan, barış ve huzur ortamını zedeleyecek girişimlerden vazgeçiniz. Bizler Diyarbakır iş insanları, iş dernekleri olarak normal rutin hukuksal prosedürlerin ilimiz ve bölgemiz için de geçerli kılınmasını istiyoruz. Kayyum mekanizmasının ortadan kaldırdığı istişare kültürünü ilimizde yeniden tesis etmek istiyoruz. Kentimize dair hafızası olmayan, kentimizin ortak aklına kulak tıkayan, kent dışından taşıma akılla kentimizi yönetecek ithal akıl/lar istemiyoruz. İş konseyi olarak kentimizin iş insanlarına, istihdam ve üretim gücünü her risk ve zor koşullar altında sürdürme mücadelesi verenlerin yanında olduğumuzu tüm kamuoyu ve ilgililerin bilmesini istiyoruz.”

Ekonominin en iyi olduğu dönem barış süreci dönemiydi

Basın toplantısında ayırca konuşan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası başkanı Mehmet Kaya, 90'lı yıllara dönmek istemiyoruz diyerek hükümete çağrıda bulundu.

İnanıyoruz ve umuyoruz ki bu çağrımız dikkate alınacak diyen Kaya, "Çünkü bölgede ekonomi zayıflayınca ülkede de ekonomi zayıflıyor. Bölgede işsizlik artınca Türkiye'nin rakamlarıda artıyor. Hepimiz net biliyoruz bölgenin ekonomik anlamda en iyi olduğu dönem barış sürecinin olduğu dönemdi. Bölgede ekonomik rakamlar  iyiyken 2013'te yakaladığımız gayri safi milli hasılayı ancak 2024'te yakalayabildik. Şimdi bu ivme yakalanmışken ve normaleşme ile ilgili açıklamalar yapılırken  bölgeyi hedef gösteren bölge iş insanını hedef gösteren açıklamaların ve yazıların yaratacağı tahribat bugünden dikkate alınmalı" dedi.

 

 

 

Şehirler