ECB Sigorta, üçüncü iştiraki AB’de açacak

Nakliyat ve nakliyatın sorumluluğu konusunda uzmanlaşan ve Türkiye’de 6 ofiste hizmet veren ECB Sigorta ve Reasürans Brokerliği, yurt dışında da büyümeye devam ediyor. Üç yıl önce Dubai’de bir şirket kuran ECB, ikinci adımı ABD’ye attı ve Florida’da bir ortaklık gerçekleştirdi. Şirket, yakın zamanda özellikle Türk şirketlerin yoğun olarak çalıştığı bir AB üyesi ülkede girişimde bulunmak istiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ECB Sigorta, üçüncü iştiraki AB’de açacak

Selçuk ALTUN

ECB Sigorta ve Reasürans Brokerliği’nin temelleri 1970’li yılların başına dayanıyor. Şirketin kurucusu Fahrettin Ecevit, Sivas’tan çıkıp İstanbul’a okumak için geliyor ve o tarihlerde elinde çanta ile sigorta poliçesi satarak sektöre adım atıyor. Sonrasında acente olarak faaliyetlerini sürdüren ECB, 1996 yılında ikinci jenerasyonun işin içine girmesiyle birlikte kabuk değiştiriyor. Bugün itibariyle Türkiye’nin en büyük sigorta aracılık hizmeti veren şirketlerinden biri olan ECB, yurtiçinde 6 şubede özellikle nakliyat ve nakliyat sorumluluk alanında lider konumunda. Yurt dışında da büyüyen şirketin biri Dubai, diğeri ABD’de iki iştiraki bulunuyor. Üçüncü iştirakin de yakın zamanda bir AB üyesi ülkede açılması hedefleniyor.

ECB Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Cenk Ecevit, EKONOMİ gazetesine önümüzdeki döneme ilişkin hedefl eri ve uzmanlaştıkları sigorta hizmetleri konusunda açıklamalarda bulundu. 1996 yılında babasının yanında acente hizmeti vererek sektöre adım attığını aktaran Ecevit, Türkiye’de 13’üncü broker olarak 1999'dan itibaren brokerlik yapmaya başladıklarını aktardı. Broker sayısının bugün itibariyle 170’i geçtiğini kaydeden Ecevit, 2010’lu yılların başından itibaren uzmanlaşmaya yöneldiklerini, bugün itibariyle de nakliyat ve nakliyatın sorumluluğu alanında Türkiye’nin en büyük aracılık hizmeti veren şirketi konumuna geldiklerini vurguladı. Lojistik şirketleri liman operatörleri ve bunlara iş yapan kurumlar, ek olarak yük sahipleriyle çalıştıkları bilgisini veren Ecevit, “Şu anda Türkiye limanlarına giren çıkan hububat ve bakliyatın aşağı yukarı yüzde 25’i bizim üzerimizden geçer, sigorta ve reasürans olarak. Çünkü bu sektöre yönelik özel çözümlemeler getiriyoruz. Yurt dışındaki işletmelerin sahip olduğu yani Türkiye’de olmayan ürünleri Türkiye’de uygulamaya sokuyoruz” dedi.

İkisi İstanbul’da, Antep, Samsun, Ankara ve İzmir’de birer, toplam 6 ofiste hizmet verdikleri bilgisini paylaşan Ecevit, ofis sayısını şu anda artırmak gibi bir planları olmadığını söyledi. Yatırımı farklı alanlara kaydırdıklarını belirten Ecevit, şöyle konuştu: “Yaklaşık 3 üç sene kadar önce Dubai’de sigorta danışmanlığı üzerine bir şirket kurulumu gerçekleştirdik. Akabinde oradaki yapıyı brokerliğe çevirdik. Bu ofisimiz üzerinden o piyasaya ihtiyari reasürans hizmeti veriyoruz. Sonrasında Amerikalı ortaklarımızla beraber Florida’da bir girişimde bulunduk. Oradan da özellikle Afrika ülkeleri ve Güney Amerika’ya yönelik olarak yine ihtiyari reasürans hizmeti sağlıyoruz.

Bu iki iştirakten sonra üçüncü olarak özellikle Avrupa Birliği’yle ilgili bir değerlendirmemiz var. Hangi ülkede uygulama yapabiliriz diye bakıyoruz. Herhalde yakın zaman içerisinde özellikle Türk şirketlerin yurt dışında yoğu çalıştığı ülkelerden birinde, onların bu işleriyle ilgili olarak çözüm getirmek amacıyla bir girişimde bulunabiliriz.”

“Stok yönetim poliçesi ile bütün bu risk temin edilebilir” Sigortacılığın geliştiği Avrupa ve Amerika’daki uygulamaların benzerlerini Türkiye’de yapmaya çalıştıklarının altını çizen Cenk Ecevit, özellikle ‘stok yönetim sigortası’na dikkat çekti. Türkiye’de bu ürünün çok yaygın olmadığını dile getiren Ecevit, “Bu çok önemli ve şirketlerin iş yükünü hafifl eten bir ürün. Çünkü siz farklı yerlerden farklı mallar alıp farklı yerlerde depolayıp daha sonra tekrar işleyip farklı yerlere satabiliyorsunuz. Her bir süreç için ayrı ayrı sigorta yaptırmanız lazım. Yani bir ürüne belki beş defa farklı prim ödüyorsunuz. Stok yönetim sigortası ile tek poliçede tüm süreci teminat altına alıyorsunuz. İkinci olarak, bu anlattığım süreç içerisinde bir hasar meydana geldiğinde hasarın nerede olduğunu tespit etmeniz güç olabiliyor. Ve sigortacılar da hele ki o 5 tane poliçeyi düzenleyenlerden bir iki tanesi farklıysa hasarla ilgili olarak itirazda bulunabiliyor. Stok yönetim poliçeleri, bütün bu riski temin eden poliçelerdir. Ayrıca maliyet açısından da çok avantajlı” ifadelerini kullandı.