Esray Makine, lokomotif şasesinde küresel oyuncu oldu

Demiryolu sektöründeki küresel durgunluğa rağmen büyümeyi sürdürdüklerini belirten Esray Makine Yönetim Kurulu Üyesi Rıdvan Yanar, lokomotif şasesi üretebilen ender firmalardan biri olduklarını söyledi. Yanar, “Artık bitmiş ürün yapabilen, lokomotif tasarlayan bir firma olmak istiyoruz” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Esray Makine, lokomotif şasesinde küresel oyuncu oldu

ABDULLAH SÖNMEZ / ESKİŞEHİR

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyetlerini sürdüren Esray Makine, Türkiye’nin ilk yerli elektrikli lokomotifi E5000 projesinde kazandığı deneyimle dünya ölçeğinde rekabet edebilir konuma yükseldi. Demiryolu sektöründe Avrupa’dan Asya’ya, Almanya’dan ABD’ye kadar 10 ülkeye ihracat yapan firma, üretiminin yüzde 80’ini yurt dışına gerçekleştiriyor. Şirket, 3 yıl önce başladığı E5000 elektrikli lokomotif projesiyle, lokomotif şasesi üretebilen sayılı firmalar arasına adını yazdırdı.

Dünya genelinde yaşanan ekonomik durağanlığın, demiryolu yatırımlarını yavaşlattığını belirten Esray Makine Yönetim Kurulu Üyesi Rıdvan Yanar, Esray’ın bu süreci daha önce yapılan kontratlarla göğüslediğini belirtti. Yanar, “Şu anda global ölçekte bir durgunluk var. Yeni vagon ve lokomotif alımları yavaşladı. Ancak bizim daha önce imzaladığımız kontratlar sayesinde 2026 sonuna kadar üretim kapasitemiz büyük ölçüde dolmuş durumda” dedi.

Mevcut tesislerinde demiryolu bağlantısı olmaması nedeniyle üretim ve taşıma süreçlerinde sorun yaşadıklarını söyleyen Yanar, ileriki dönemde Hasanbey Lojistik Merkezi’nin yanında bulunan araziye yeni bir fabrika yatırımı yaparak bu sorunu ortadan kaldırabileceklerini ifade etti. Rıdvan Yanar, sözlerine şöyle devam etti: “Demiryolu bağlantısı olmayan bir fabrikada çalışmak ciddi bir zorluk. Araçlarımızı karayoluyla taşımak zorunda kalıyoruz. Hasanbey Lojistik Merkezi’nin yanında bulunan arazinin Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi tarafından tahsise açılmasıyla birlikte bu bölgeye yeni bir üretim tesisi kurarak fabrikamızı buraya taşıyacağız. Böylece doğrudan raylara ulaşım sağlayarak, bitmiş ürün üretme altyapısına sahip olacağız” diye konuştu.

“Parçacı kalıyoruz, çünkü URAYSİM atıl durumda”

Sektördeki en büyük sorunlardan birinin Ar-Ge ve test imkânlarının eksikliği olduğunu ifade eden yanar, URAYSİM projesinin yıllardır beklemede kalmasının Esray gibi firmaların gelişimini doğrudan etkilediğini söyledi. Yanar, “URAYSİM hayata geçseydi, Eskişehir Ar-Ge ve mükemmeliyet merkezi olarak çok daha güçlü konumda olurdu. Esray olarak biz de bu merkez sayesinde kendi tasarımlarımızı geliştirip test edebilirdik. Şimdi sadece komponent üretiyoruz. Kilogramını 3-5 dolardan satıyoruz. Bitmiş ürün yapabilsek 40-50 avroya satma şansımız olur. Bu, bizi başka ufuklara taşır” ifadelerini kullandı.

Döviz kurlarının enflasyon oranında artmamasının ihracat yapan firmalar için ciddi bir problem oluşturduğunu vurgulayan Rıdvan Yanar, “TL girdilerimiz enflasyonla yarışırken, döviz aynı oranda artmıyor. Maliyetlerimizi kontrol etmekte zorlanıyoruz. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Müşteri kaybetmemek için fedakârlık yapıyoruz ama 2025 sonunda ekonominin dengelenmesi şart” dedi.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Şirket Haberleri