“Tehlikeli madde taşımacılığında denetimler artmalı”

ALİ ŞAHİN/BURSA
Bursa Merkezli olarak faaliyetlerini sürdüren ve Marmara Bölgesi’ndeki bütün lokasyonların yanı sıra Düzce, Bolu, İzmir, Aydın, Manisa ve Denizli’de hizmet veren Özdağlı Lojistik, tehlikeli madde taşımacılığı konusundaki başarısıyla da adından söz ettirmeye başladı.

Tekstil ve otomotivin yanı sıra tehlikeli madde taşımacılığında da geniş araç filosu ile hizmet verdiklerini belirten Özdağlı Lojistik Genel Müdürü İbrahim Doğan, “Firmamız, ulaştırma bakanlığının Tehlikeli Madde Taşımacılık Faaliyet Belgesi’ne sahip ADR’li araçları, SRC 5 belgeli şoförleri ve bünyesinde çalıştırdığı TMGD uzmanı ile depolama yapan ve bunları en üst düzey teknoloji ile takip edip uygulayan bir yapılanmaya sahip. Müşterilerimizin kimyasal ürünlerini uygun araçlarla alıp, elleçleme ve ayrıştırmadan geçirip güvenli bir şekilde teslimatlarını gerçekleştiriyoruz.

Tehlikeli maddelerin kolaylıkla ve tehlikeden uzak biçimde taşınabilmesi lojistik hizmeti veren firmalar için oldukça önemli. Tehlikeli maddelerin taşınma işlemi, güvenlik düzeyi açısından maksimum noktada yer alır. Tehlikeli madde taşınma işlemi esnasında sürecin daha etkin ve verimli hale gelmesi için kullanılan araçlar oldukça önemli.

Kullanılan araç ya da araçların güvenlik seviyesini en üst noktada tutmak, başta sürücü olmak üzere taşınma hizmetinin en verimli şekilde geçmesini sağlar. Bu yüzden biz de bu sektöre çok yatırım yaptık. Çalışanlarımıza gerekli bütün eğitimleri, bütün yasal belgeleri, araçlarımızı ADR belgesine uygun hale getirmeyi, bünyemize TMGD uzmanı alarak ve teknolojiyi en üst seviyede tutarak bu iş için gerekli ne varsa hepsini yaptık” dedi.

“Öğren-öğret modeli ile çalışıyoruz”

Özdağlı Lojistik’in özellikle tekstil kimyasalları taşıma konusunda yıllardır deneyim kazanmış bir firma olduğunu ve bu alanda kendilerini çok geliştirdiklerini belirten Doğan, “Tehlikeli maddelerin karayolu ile taşımacılığına ilişkin Avrupa anlaşması olarak ifade edilen ADR sözleşmesi, karayolu ile taşımacılık esnasında güvenliğin en üst noktaya ulaşılmasına olanak tanır. Yetkili veya uzman olmayan kişilerce yapılacak taşımalardaki olumsuz olaylar hem insan sağlığına hem maddi zarara hem de çevreye doğaya çok zarar veriyor.

Bunun bilincinde olarak hareket edilmesi gerekiyor. Müşteri portföyümüz Bursamızın ve ülkemizin en önemli tekstil kimyasalları üreten firmalardan oluşuyor. Onlarla sürekli irtibat halinde olduğumuzdan hem onlara taşımayı öğretirken hem de onlardan eksiklerimizi öğrenip kendimizi geliştiriyoruz. Yani öğren-öğret modeli ile birbirimizin eksik yanlarını ve güncel yönetmeliklerle birbirimizi güncel tutuyoruz. Bu da bizi öne çıkartan en önemli özelliğimizi oluşturuyor” diye konuştu.

“Gıda ile kimyasal ürünü yan yana taşıyanlar var”

Her sektörde olduğu gibi tehlikeli madde taşımacılığında da aksayan noktalar olduğuna vurgu yapan ve denetim vurgusu yapan İbrahim Doğan, “Sektörümüzün en önemli sorunlarının başında, bu işe yatırım yapan, emek harcayan, Ar-Ge ve inavasyon üreten bizim gibi lojistik firmaları ile bu işe gerekli yatırımı yapmayan sadece sıradan araçları olan firmalar ile aynı tutulup rekabet etmek zorunda olmamız. Bu da denetimin az olmasından kaynaklanıyor.

Bazı Firmalar ürettikleri mallarını kime emanet ettiklerini, şartları önemsemiyor. Önem verdikleri ‘ne kadara taşırsın’ oluyor. Halbuki bu işten önce kendileri sorumlu. Taşıma anındaki olumsuz bir durumda birinci derecede kendilerinin sorumlu olduklarını ya bilmiyorlar ya da bir şey olmaz moduyla hareket ediyorlar.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı denetimleri daha da sıkı tutarsa hem sektör gelişir hem de daha güvenli bir taşımacılık yapılır. Gıda ile kimyasal ürünü yan yana koyup aynı araçta taşıyan yetkisiz birçok firma halen bu sektörde yer almaya devam ediyor. Bu hem insan sağlığı hem de doğanın korunması adına çok tehlikeli. Yetkili merciler; ne kadar denetimi sıkı tutarsa o kadar da herkes dikkat eder. Bu işin kuralı budur” ifadelerini kullandı.